Erdoğan’ın gidemediği iller!
Muhalefet partilerini Fırat’ın doğusuna geçememekle suçlayan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan...
Halkın seçeceği ilk Cumhurbaşkanı olabilmek için devletin ve nefsinin varını yoğunu ortaya koyan Erdoğan milletten Türkiye’yi bu hale düşürdüğünden dolayı özür dilemesi gerekirken, tutuyor, bir de bu fiili durumla övünüyor...
Öyle ya, siz iktidar olmadan önce Meclis’teki muhalefeti de, iktidarı da, Meclis dışında olan siyasi parti lider ve kadroları da bölgeye çok rahat gidebiliyorken, siz geldiniz, bu bölgeyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş açmış PKK’nın inisiyatifine terk ettiniz, bu terk edişinizin neticesi olarak da bölgeye değil muhalefet partileri, siyasetle hiç ilgisi bulunmayan sıradan insanlar bile gidemez hale geldi...
Evet, sade vatandaş da Fırat’ın doğusuna gidemiyor çünkü KCK militanları yol kesiyor, kimlik soruyor, araçları yakıyor, Devlet ve devletin icra organı olarak hükümet yani siz de, “Ne olur yolu açın!” diye yalvarmak zorunda kalıyor; içi sivil, sıradan vatandaşlarla dolu araç konvoylarını ancak Özel Kuvvetler, polis, tank ve TOMA’lar eşliğinde gidecekleri yere ulaştırabiliyorsunuz...
İki gündür Milliyet gazetesinde bir haber var.
Şırnak’ta kömür madeni varmış ve o madende okuyup millete ve insanlığa hizmet etmesi gereken lise çağındaki gençler aç ve açık olan ailelerini doyurabilmek için günlüğü beş liraya çalışıyorlarmış.
Habere göre maden işçileri üçer beşer göçük altında kalıyormuş da, basın duymasın diye ölü sahipleri ölülerini gizliyorlarmış. Çünkü basın duyar, haber olursa maden kapatılırmış, Şırnaklı aç kalırmış, açık kalırmış...
Sayın Erdoğan...
Sayın Başbakan...
12 yıldır Türkiye’yi yönetiyor, herkese ayar veriyorsunuz, peki bu tablo karşısında siz şimdi Şırnak’a gidebildiğinizi iddia edebilir misiniz? Sahi siz Şırnak’a gittiniz mi?
“Gittik, hem de kaç kere” diyeceksiniz, Biz de, gitmek böyle olmaz. Bir yere gitmek orada devlet hâkimiyetini temin etmek, vatandaşı kömür ocağında ölmekle PKK’ya terörist yazılmak tercihi arasında bırakmamak demektir demek zorunda kalacağız...
Çünkü sizin gibi gittikten sonra Şırnak’a kuşlar da gidiyor...
...
Ayrıca...
Binlerce koruma ve sinyal karıştırıcı, zırhlı araçlar, yol boyu ve miting meydanlarında keskin nişancılar olmadan siz aile babası, devlet memuru bir Recep Tayyip Erdoğan olarak Fırat’ın doğusuna gidebilir misiniz?
MİT’i, TSK’yı, Heronları devreye sokmadan Diyarbakır, Batman, Hakkari, Yüksekova, Şırnak, Tunceli illerini gezebilir misiniz?
Sizin gitmeniz gibi “Fırat’ın doğusuna gitmeler” herkesin yapabileceği sıradan işler.. Sizin Fırat’ın doğusuna gitmeniz türünden gitmelerle Obama Irak’a, Afganistan’a gidiyor, bu bir şey değil ve acı olan bu..
Siz, Tunceli, Hakkari, Yüksekova, Şırnak’a sıradan vatandaş gibi yenge ile birlikte otobüse binin, gidin, köylerde şöyle bir dolaşın, bunca yazdıklarımı unutacak size oy vereceğim, buna emin olun...
Yoksa hikâye dinlemeye karnımız tok. Biz, bir zaman hikâye yazarak ekmek parası kazanmış insanız, bizim kurgu hikâyelerimiz bile sizin hikâyelerinizden çok daha gerçekçi idi, bunun böyle olduğuna siz inanmayabilirsiniz amma Allah işin doğrusunu biliyor..
Siz, kendinizin bile ülkesinin bir bölgesini sade vatandaş olarak gidilemez bir ülke haline getirmiş bir Başbakansınız vesselâm..
Üstelik bununla da övünüyorsunuz!