Erdoğan’ın en büyük korkusu!

Tayyip Erdoğan, “aşama” kelimesini sık kullanmaya başladı. Anlaşılıyor ki elinde ayrıntılı bir proje var. Projenin metin yazarı konusunda rivayet muhtelif ama 15 Nisan 2013 tarihli Yeniçağ’da yayınlanan Salim Yavaşoğlu’nun “Açılımın asıl sahibi Küresel Kriz Grubu” başlıklı haberle Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı ve uygulayacağı bütün aşamalar belgelenmiş durumda.
Projenin bundan sonraki aşamaları, Murat Karayılan’ın açıklamalarıyla da kabak gibi ortaya çıktı. “Federasyona dayalı Yeni Anayasa” ve “Abdulllah Öcalan’ın serbest bırakılması”nı istiyor.. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin federasyona doğru götürülmesi konusunda ABD ve AB’nin tam desteğini almış durumda.. İçeride ise muhalefet var ama henüz sonuç alacak düzeyde değil. Erdoğan, CHP’den, MHP’nin mitinglerinden, milli aydınlar bildirisinden, “Milli Merkez”den veya Türkiye Gençlik Birliği’nin eylemlerinden endişe ediyor ama arkasında ABD ve AB olduğu sürece, bu güçlerin hakkından gelebileceğini zannediyor. Erdoğan’ın en büyük korkusu AKP grubu! Burada meydana gelecek çatlak, açılım politikalarını ters çevirebilir ve Erdoğan kendisini bir anda Yüce Divan’da bulabilir!


***


Bu sebeple, Tayyip Erdoğan bakan ve milletvekillerini, il ve ilçe başkanlarını Kızılcahamam’da toplantıya çağırdı. Kurucular Kurulu üyelerinin de katılacağı toplantıda, Erdoğan, teşkilatına açılım politikalarını kabul ettirmeye çalışacak. Fakat AKP teşkilatı, Türkiye’nin üniter yapıdan, dolayısıyla milli kimlikten vazgeçmesini, eski Çekoslovakya gibi iki milletli devlet haline getirilmesini nasıl kabul edecek?
Erdoğan ve destekçileri bu sıkıntıyı, Türkiye’nin büyüyeceğini, eski Osmanlı coğrafyasına hükmedeceğini söyleyerek aşmaya çalışıyor. Buna göre Suriye’de rejim değişecek, PYD’nin hakim olduğu Kuzey Suriye, Kuzey Irak ile birleşecek ve Türkiye’nin de Yeni Anayasa’yı kabul etmesiyle federasyon halinde Türkiye’ye katılacak.
Fakat gerçekte, MOSSAD’ın tasarladığı Orta Doğu Birleşik Devletleri’nin temeli atılmış olacak.. Çünkü bu yeni devletin itici gücü, Türk Milleti’nin kendisi değil küresel finans, yani Yahudi sermayesi olacak.
Tayyip Erdoğan’ın bu sıkıntıyı da aşması için başkan olması gerekiyor. Başkan olması için de Yeni Anayasa sürecini yıpranmadan atlatması şart. Bu sebeple içinde bir maddede “Türk Milleti” ifadesi de geçen “geçiş süreci anayasası”na ikna olmuş durumda.. Bunu, AKP’nin Yeni Anayasa için hazırladığı son öneriden çıkarıyorum. Bugüne kadar Türkiyelilik propagandası yapan Tayyip Erdoğan, neden Anayasa’da Türk Milleti diyor? Çünkü Türk Milleti’nin, içinde Türklük olmayan bir Anayasa’ya oy vermeyeceğini biliyor..
Nitekim Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar da, “AK Parti ve BDP geçiş süreci anayasası hazırlayabilir. Kürtler silahla alabileceklerinden çok daha fazlasını bu süreçte elde edecek” dedi.
Aslında süreç böyle devam ederse, bütün Kürtler, Orta Doğu Birleşik Devletleri’nin köleleri olacak ama satrancın sonraki hamlelerini görmek istemiyorlar.


***


Diğer taraftan, sınır dışına silahları ile birlikte çıkacak olan teröristlerin güya suça karışmamış olanları, sınır kapılarından Türkiye’ye giriş yapacak. Girişler T.C. kimlik numarası ile gerçekleşecek. “Pasaportumu kaybettim” diyenlere geçici belge verilecek. Kocaeli’nde ise “Terör örgütüne yardım ve yataklık” suçundan mahkûm olan ve cezası ev hapsine dönüştürülen 77 yaşındaki Nafize Babayiğit’e elektronik kelepçe takıldı! Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk denilerek, sahte delillerle tutuklanan askerler ve aydınların durumunu, hukukla izah etmek mümkün mü? Belli ki bu tutuklamaların sebebi, Türkiye’yi federasyona götürmekti..

Yazarın Diğer Yazıları