Erdoğan sonrası Türkiye...
Geçen haftanın en önemli olayı bence sosyal medyada Cumhurbaşkanı''nın sağlığı ile ilgili yapılan asılsız ama tepkisi geniş spekülasyondu.
Aslında spekülasyon bir hafta öncesi başlamıştı. Erdoğan''ın sarayda yürümekte zorluk çektiği bir videosu sosyal medyada hızla yayılmıştı.
Hemen arkasından twitter da öldüğüne dair açılan başlık gündemin ilk sırasına oturdu.
Sonra kısa bir video servis edildi. Ortalık sakinleşti.
Emniyet Genel Müdürlüğü soruşturma başlattığını ve tweet atanlar hakkında yakalama gözaltı kararı olduğunu söyledi.
Burada normal olmayan bir ülkenin Cumhurbaşkanı''nın sağlık sorunu ile ilgili spekülasyona doğru dürüst yanıt verilmemesi.
Şu ana kadar Erdoğan''ın sağlığı ile ilgili Amerikan basını başta olmak üzere birçok gazetelerde ve internette haber çıktı.
Bu doğru mu değil mi?
Bunu Türkiye''nin bilme hakkı yok mu?
Erdoğan''a dünya lideri diyorlar ama dünya liderlerinin sağlık durumları ile ilgili bilgiler şeffaf bir şekilde açıklanıyor.
ABD Başkanları''nın sağlık durumu açık bir şekilde beyan ediliyor.
Türkiye bunu neden yapmıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın rahatsızlığı ne?
O gün bu spekülasyonların bedelini yine Türkiye ödedi. Borsada yüzde 3''e yakın düşüş, dövizde yükseliş oldu.
Ekonomi derin bir yara aldı.
Birilerinin çıkıp Erdoğan''ın sağlığı ile ilgili detaylı bilgi vermek zorunda.
Erdoğan sonrası
Anketlerde AKP''nin hızla eridiği ortaya çıktı. Bu sonuca göre, Erdoğan''ın bir sonraki seçimde seçilme şansı şimdilik hiç yok. Tabii ki bu da özellikle borsa tarafından satın alınmaya başlandı.
Yabancı fonlar, katılımcıların talebi ile Türkiye''den çıkmışlardı. Borsadaki yabancı payı tarihi dibe ulaşmıştı. Çünkü Türkiye''nin dışarda kötü bir imajı var. Özellikle demokrasi konusunda çok eleştiriliyor.
Şimdi uyanık yabancı fonlar ve büyük para sahipleri Erdoğan sonrasını konuşmaya başladılar. Anket sonuçlarından sonra Türkiye''de özellikle demokrasi ve yargı tarafından büyük değişim olacağını düşünenler, yeniden Türkiye''den pozisyon almayı planlıyorlar.
Dün konuştuğum bir bankanın yatırım bölümü yöneticisi, fonların yeniden Türkiye''yi mercek altına aldıklarını ve anketleri yakından izlemeye başladıklarını söyledi.
Zaten borsada da birkaç gündür özellikle banka hisselerinde ciddi bir hareket var.
Bir de dövizdeki bu yükseliş de onlara çok cazip geliyor. 1 yıl önce 1 dolara 1 Yapı Kredi Bankası hisse senedi alırken, şimdi aynı dolara 3 hisse alabiliyorlar.
Yabancılar Erdoğan''dan sonra Türkiye''ye geri dönecek para sokacaklar diye sevinebiliriz ancak bu aslında büyük bir vurgunun da finali olacak aslında.
AKP''nin döviz politikası Türk hisselerini boş bir dosya kâğıdı seviyesine getirdi. Yarın bu şirketler tıpkı 2000 yılında olduğu gibi talan edilecek.
Milyarlık bankalar ve fabrikalarımız üç beş milyon dolara yabancılara satılacak.
AKP''nin zayıf TL politikasının bedelini Türkiye onlarca yıl çok ağır bedelle ödeyecek.