Erdoğan iktidarının yüz karaları
CHP İstanbul Milletvekili ve emekli büyükelçi Namık Tan’ın sosyal medya “X” hesabından “AKP+MHP iktidarının yeni dış politika hezimeti” başlıklı yazısını ibreti alem için alıntıladım:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodules resmi davetle ziyaret edeceği Vaşington’da bugün ABD Başkanı Biden’la görüşecek.
Beyaz Saray’da ağırlanan son GKRY lideri 1996 yılında Glafkos Klerides olmuştu.
Bu ziyaretin Türkiye ve KKTC’nin hayati çıkarları aleyhinde yaratacağı sonuçlara bakalım:
AKP hükümeti, kurguladığı “iç ve dış düşmanlar” söylemiyle halkımızı otoriter rejimin ardında sorgusuz sualsiz hizalayıp “iç cepheyi tahkime” çalışırken, dışarda olan biteni ıskalamaya devam ediyor.
Uzağı göremeyen “siyasi miyopluk” dedikleri işte tam olarak budur
Türkiye’nin Hamas’ın hamiliğine, Hizbullah’ın sözcülüğüne meraklı tavrı Yunanistan ve GKRY’nin arayıp da bulamadıkları fırsatları sunuyor ve ABD’nin ile AB’nin Doğu Akdeniz politikalarını gözden geçirmelerine neden oluyor
ABD ile GKRY arasında kısa süre önce ikili savunma işbirliği ile stratejik diyalog anlaşmaları imzalandı.
Kıbrıs’taki statüye, artık kesilmiş olan müzakere sürecinin esasına temelden aykırı bu gelişmelere başımızı çevirdik.
Tesadüf eseri olmayan bu gelişme, ABD’nin Yunanistan’la ilişkilerinde son yıllarda ortaya çıkan yakınlaşmayla eş zamanlı meydana geliyor
Hristodules’in ABD’nde olumlu bir profili var. Orta Doğu’da yükselen gerginlik Kıbrıs adasının (ve GKRY’nin) stratejik önemini artırdı.
Türkiye’nin savruk ve hesapsız politikaları bunda doğrudan etkili oldu.
İlaveten, GKRY artık kara paranın aklandığı merkez olarak görülmüyor
GKRY, bu ziyaret sırasında Biden tarafından ABD’nin “NATO Harici Önemli Müttefiki” (MNNA) ilan edilebilir.
Bunun hazırlıkları bir süredir yapılıyor. İsrail ve Mısır’ın da arasında olduğu 20 ülkeye verilen MNNA statüsü, GKRY’ne emsalsiz, asimetrik güvenlik avantajları ve siyasi, ekonomik, askeri imkanlar sağlayacaktır
Bu bir yana, MNNA statüsü Kıbrıs’taki dengeyi ve statüyü altüst edecektir.
MNNA, sadece tek yanlı başkanlık tasarrufunu değil, ABD’nde GKRY hakkında kurumsal mutabakatı da yansıtıyor
Biz kendimiz çalıp oynarken ve bizden başka alıcısı olmayan çözüm hikayeleriyle avunurken, AB’nden sonra şimdi ABD Kıbrıs’taki statükoyu tahrip eden adımlar atıyorlar.
Hem GKRY’yle 28 yıl sonra yapılacak bu görüşme hem GKRY’ne MNNA statüsü verilmesi Türk diplomasisi için tam bir hezimet olarak ortaya çıkıyor
Merhum Turan Güneş’in lafzıyla, “dünya satranç, biz tavla oynarsak” kaçınılmaz sonun işte böylesine utanç ve ibret verici bir hezimet tablosu olması son derece doğaldır.”
18 Haziran 1996’da Amerika’da Başkan: Bill Clinton idi.
Türkiye’de siyasi yapı şöyleydi
Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel.
Başbakan: Mesut Yılmaz (Anavatan Partisi)
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nahit Menteşe (Doğru Yol Partisi)
DSP desteğiyle Anavatan Partisi- Doğru Yol Partisi azınlık hükûmeti.
Recep Tayyip Erdoğan AKP iktidarı öncesi koalisyon hükümetlerinin başarısızlıklarını sık sık vurgular.
28 yıl önce yaşanan Clinton- Klerides buluşmasına Mesut Yılmaz azınlık hükümeti siyasi kriz yaşadığından o gün bu kara lekeyi önleyemedi.
Nitekim 28 Haziran 1996’da hükümet düştü ve yerine Necmettin Erbakan’ın Başbakan, Tansu Çiller’in Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olduğu Refah Yol iktidarı geldi.
Erdoğan haklıydı, Clinton- Klerides görüşmesi o günkü iktidarın yüz karasıydı.
GKRY 1 Mayıs 2004 tarihinde, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı altında Avrupa Birliğine tam üye oldu.
AKP’nin tek başına iktidar, Erdoğan’ın başbakan olduğu o günkü yüz karası da budur.
Bugün de GKRY’ye MNNA statüsü verilmesi Erdoğan ve iktidarının son yüz karası olur.