Erdoğan hakkında “çok gizli” rapor!
Sözler meramı ifadede yetersiz kaldığı zaman atasözleri imdada yetişiyor. Son günlerde olup biteni özetleyen bir atasözü var: “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!”
Hükümetin üç bakanının istifa etmesine sebep olan yolsuzluk ve rüşvet davasını öyle bir anlatıyorlar ki, neredeyse, bu suçları Kemal Kılıçdaroğlu işlemiş zannedeceğiz! Ayakkabı kutularındaki paralar Sanki Kemal Kılıçdaroğlu’nun evinde ele geçirildi. Sanki yedi kasa, para sayma makinesi ve paralar, Kılıçdaroğlu’nun oğlunun yatak odasında bulundu!
Tayyip Erdoğan günde üç-beş defa her gittiği yerde tekrarlıyor; “Rahşan affı ile kurtuldu, Rahşan affı ile kurtuldu” diyor. Yeni yılın ilk günü de bütün ekranlarda bu sözleriyle Tayyip Erdoğan vardı!
Oysa Kılıçdaroğlu hakkında Rahşan affına giren dava, olumsuz sicil verdiği bir memurun açtığı dava ile ilgili. Yani yolsuzluk ile ilgili değil. Tayyip Erdoğan hakkında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken başlatılan yolsuzluk soruşturmaları ne oldu? Bunu kimse sormuyor?
***
Ergenekon iddianamelerinin birincisinin eklerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Tayyip Erdoğan hakkında, Başbakan Bülent Ecevit’in izni ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın emri ile mülkiye başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanan “çok gizli” ibareli bir rapor var meselâ... 31 numaralı dosyada bulunan çok gizli raporun, sanıklardan İsmail Yıldız’dan ele geçirildiği kaydı da düşülmüş.
Raporun sonuç bölümünde “Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturduğu ve bu teşekkülün liderliğini, Belediye Başkanı seçildiği 01.04.1994 tarihinden 06.11.1998 tarihine kadar fiilen ve aktif bir şekilde, söz konusu tarihten bugüne kadar ise perde arkasından sürdürdüğü” diye bir ifade var.
Ve Erdoğan ile birlikte, bugün bazıları bakan olan ekip arkadaşlarının Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne verilmesi isteniyor. Yani özel yetkili mahkemeye!
Eğer müfettişin iddiası doğruysa cürüm işlemek için kurulan o teşekkül bugün Türkiye’yi yönetiyor ve suç işlemeye devam ediyor!
Ergenekon, Balyoz gibi davalarda ise 2008’de üretilmiş sahte belgelerle 2003’teki olayların hesabı soruldu askerlerden.
Bugünkü yolsuzluk olaylarının hesabı sorulmak istendiğinde de CHP’nin uzak-yakın geçmişi ortaya konuluyor!
CHP, yolsuzluğun hesabını vermiş, siyasi faturasını da ödemiş bir parti. AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan hakkında ise bir suç örgütü kurduğuna dair başmüfettiş raporu var ve kimse bunu dile getirmiyor!
***
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il müftülüklerinde oluşturulan Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu ekipleri ev ev dolaşıp aile içi huzuru anlatıyor. Konu ile ilgili son haber Iğdır’dan. Iğdır İl Müftüsü Cüneyt Kulaz, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, “Değişimin bunaltan bir hızla yaşandığı günümüzde toplumun taşı olan ailenin ciddi sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldığı bir gerçektir. Aile İrşad ve Rehberlik büroları, milli ve manevi değerlerimize bağlı bir aile yapısının kurulması ve korunması, aile birlikteliğinin desteklenmesi, sorunların çözümüne katkı sağlaması ve toplumsal duyarlılık geliştirilmesi amacıyla hizmet sunmaktadır” dedi.
İstanbul ve Ankara’daki il müftüleri, irşat ekipleri ile birlikte, oğulları rüşvet ve yolsuzluktan tutuklanan babaların evlerine de gitseler de değişimin ortaya çıkardığı sorunlarla baş etmeyi öğretseler ya...