Erdoğan, Esad ile nasıl anlaşabilir?

Erdoğan, Esad ile nasıl anlaşabilir?

Üç beş kez ısrarla, “haydi gel barışalım” dedi Recep Tayyip Erdoğan.

Beşar Esad’dan tek bir kelime yanıt yok ama Türkiye’deki sığınmacılar da dahil genel af ilanı var.

Diplomatik takvim açısından çok önemli biz zamanda oldu Esad’ın bu genel af çağrısı.

Çünkü Esad da Erdoğan da Birleşmiş Milletler genel kurulu için Amerika yoluna çıkmak üzereydi.

Esad’ın Amerika öncesi Erdoğan’a attığı bir pas oldu bu genel af ilanı.

Bu pası asist yapmak için New York'a hareketinden önce yaptığı açıklamada Erdoğan şöyle dedi:

"Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri normalleştirmek amacıyla Beşar Esad ile görüşmek istedik. Şimdi karşı tarafın cevabını bekliyoruz."

Bu satırları dün yazarken Erdoğan’ın davetine Esad’dan yanıt gelmedi.

Türkiye ile Suriye ihtilafının 2011'de başlamasının ardından geçen 13 yılda resmî olarak bütün ilişkilerini kopmuş durumda.

Erdoğan’ın Esad ile buluşması Türkiye ile Suriye arasındaki tüm ilişkileri düzeltir mi?

Esad’ın, “Türk askeri Suriye topraklarından çekilsin” çağrısı ortada.

Diyelim ki Türk askeri vatan topraklarına döndü.

Peki, boşalttığı bölgede olan Fırat’ın doğusundaki Rus ordusu da batısındaki Amerikan ordusu da İran’ın milisleri de Suriye topraklarından çekilecekler mi?

  • İşte çok kritik soru budur.

Türkiye, Suriye, Amerika, Rusya ve hatta İran bir araya gelerek bir antlaşma ile Suriye’de barışı tesis edebilir.

Hatta güçlü ve kalıcı bir antlaşma yapılması gerekir.

İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya gibi askeri ve diplomatik açıdan güçlü Avrupa ülkelerinin de bu antlaşmaya imza atmaları Suriye özelinde Orta Doğu’da sağlanan ilk barış antlaşması olur.

Özellikle Suriye’ye geri dönecek sığınmacıların evleri ve yıkılan ketlerinin imarı için de önemli olur bu antlaşma.

Ve tabi Suriye’de yapılacak yeni anayasa ile de demokrasinin tesisi için adım atılabilir.

Erdoğan’ın sadece Esad’a, “haydi gel barışalım” demesi Türkiye ile Suriye arasında sorunlar yapılacak bir anlaşma ile çözülemez.

Çünkü Türkiye açısından sadece sığınmacıların ülkelerine dönmesi sorunu yoktur.

Türk askeri Suriye’den vatan toprağına dönsün diyelim.

PKK terör örgütünün uzantısı PTD / YPG’nin hamisi Rusya ve Amerika’nın bölgede kalmaya devam etmesi ve “Terör Devleti” kurmalarına onay vermelerine neden olur.

  • Bu durum da Türkiye için en büyük beka sorunudur.

Kasım ayında yapılacak Amerika’daki başkanlık seçimi Türkiye ve Suriye arasındaki sorunun çözümü için çok önemlidir.

Hatırlarsanız, Trump başkanlığı döneminde bir ara, “Amerikan askeri Suriye’den çekilecek” demiş ancak somut adım atmamıştı.

Kamala Haris başkan seçilirse Orta Doğu politikası ve Suriye’deki Amerikan varlığı konusunda bir politika değişikliği olur mu?

İsrail’in Suriye’yi ve Lübnan’ı sürekli bombalaması ve Biden yönetiminin Gazze’de 40 bin Müslümanın soykırıma uğramasına sessiz kalması Orta Doğu’da kalıcı barışın on yıllarca sağlanamamasına yol açar.

Emperyalist ülkeler için bu savaş silah satışları açısından kar sağlanacak bir savaş yatırımıdır.

Tüm bu gelişmeler karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; Türkiye, Suriye, İran, Amerika ve Rusya devlet başkanlarına şu çağrıyı yapmalı:

  • Suriye’de barış için antlaşma.

Özetle sorun Türkiye-Suriye anlaşması ile çözülemez.

Saydığım ülkelerin de katılacağı antlaşma ile çözülür.

Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiği PKK terörünün sonlandırılması da bu antlaşma kapsamında kesinlikle yer almalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları