Endülijans kafası; gençleri ateist yapan sizsiniz...
Sivas... AKP'nin adayı Hilmi Bilgin'e oy isteyen İsmet Yılmaz; Bilgin'e oy vermenin kıyamet gününde beraat belgesi olacağını söyledi...
Ne demek bu? Sivaslılar AKP'li Hilmi Bilgin'e oy verirlerse günahlarından kurtulacaklar ve kıyamet gününde Allah, AKP'ye oy verdikleri için onları Cenneti ile ödüllendirecek...
İsmet Yılmaz'ın sözlerinin anlamı tam da bu... "Kıyamet gününde beraat belgesini, sandığa atacağınız AKP oyları ile sağlayacaksınız" diyor...
Bu sözü, zavallı müritleri ile kendine "dünyada cennet" kuran, sahtekar bir tarikat şeyhi söylese gülüp geçersiniz...
Ancak söyleyen kişi Milli Eğitim'e bakanlık yapmış bir siyasetçi... Üstelik AKP Gençlik Kolları'nın, yani siyasete soyunmuş genç insanların sorularını yanıtlarken bu skandal ifadeleri kullanabiliyor...
Ortaçağ'da halktan para toplamak için cennetten toprak satan ya da para karşılığı günahları bağışlayan papazlardan ne farkı var bu zihniyetin?
Parası olan kiliseye gidiyor ve endülijans adı verilen "cennet tapusu" ile papazın yanından huzur içinde ayrılıyordu.
Endülijans belgesi aynı zamanda bir statü belgesiydi... Cenneti garantilemiş olmanın gururu ile bu belge evlerde sergileniyordu...
Türkiye'de karanlık bir zihniyet, insanlığın geçirdiği yüzlerce yıllık ilerleme ve aydınlanmaya rağmen "AKP'ye oy veren cennete gider" cümlesini kurabiliyor!
Evet, karanlık zihniyet diyorum çünkü bu söylem yalnızca İsmet Yılmaz'ın açıklamasında yer bulmuyor... AKP'nin arka bahçesi halini alan bir çok tarikat ve cemaat ile Diyanet'in içine sızmış kadrolar üzerinden; AKP ile Cennet ve Dindarlık arasında benzer çıkarımlar sağlayacak söylemler tüm yurda yayılıyor...
Diyanet demişken...
Halkın ekmeğinden kesip aktardığı vergilerin milyonlarca lirası, gençlere ücretsiz dağıtılan bir kitapçık için harcanmış...
Ne var kitapta?... "Eğitim seviyesi yükseldikçe dindarlık azalıyor" tezi genç beyinlere işleniyor.
Kitapçıkta; seküler alanda yüksek tahsil yapmanın dini ibadet ve inanç üzerinde olumsuz etki yaptığı, buna karşın eğitimsiz ve yüksek tahsil yapamayan gençlerde ibadet alışkanlığı ve inanç duygusunun daha yaygın olduğu anlatılıyor.
Tahsil ile dindarlık arasında ters yönlü bir ilişki varmış!
Diyanet'in bu kitapçık üzerinden topluma ve gençlere söylediği şudur; Eğitim sizi cennetten uzaklaştırır!
"Oku" ile başlayan kutsal kitabı anlatmakla yükümlü sözde alimlerin Türkiye'de geldiği nokta bu!
"Çin'de de olsa ilmi arayınız, çünkü ilim öğrenmek her Müslüman'a farzdır..." diyen İslam Peygamberinin sözde takipçileri...
***
Dini ticarete - siyasete alet etmek yalnızca Türkiye'deki din bezirganlarının bir buluşu değil... Hemen her dinde, Allah ile kul arasına girmeyi "fırsat" bilen ve cehalet ile sorgusuz inancı kendi küçük imparatorluklarının kaldıracı haline getirenler olmuştur.
Türkiye'de de olan bu... Siyasal İslam 12 Eylül Darbesi ile memlekette iyice kök salmış, finans kuruluşlarından, vakıf ve derneklere, siyasi partilerden medyaya ve iş dünyasına kadar her alanda Vehhabi sermayesi ile palazlanmış ve devleti ele geçirmiştir.
Ancak görünen o ki; bunca beyin yıkama, yeni tarih yazma, Atatürk'e ve kurucu değerlere yapılan insafsız saldırılara rağmen karşı devrim başarılı olamamıştır.
Türkiye'nin en az yüzde 50'si; 40 yıldır artan dozda şırınga edilen siyasal İslam'a karşı durmaktadır...
Üstelik hırsızlık ve haksızlıklar düzenine isyan, bir başka şekilde ön plana çıkıyor; Türkiye'de deizm ve ateizm yaygınlaşıyor...
Neden? Memleketi 15 yıldır yöneten AKP; İslamcı ve muhafazakar bir parti değil mi?
Giyim kuşamları, konuşmaları ve ritüelleri ile "en dindar biziz" mesajı vermeye çalışan AKP iktidarı döneminde gençler neden "dinden uzaklaşıyor?"
Haram yalnızca yoksullar için mi?!
"Allah ile aldatanlar", dini duygulardan ve inançtan oy devşirmeye çalışan Endülijans zihniyeti memlekete ne yaptığını bir de bu açıdan düşünmelidir...