Emekli bir okuyucum soruyor:
“742 TL emekli maaşı alıyorum. İktisatçı değilim ama çoban hesabı ile geçen yıl maaşımla 42 kilo et alabiliyordum. Bugün sadece 27 kilo alabiliyorum. Peki bu nasıl büyüme? Bu büyüme biz vatandaşa ne zaman yansıyacak?”
Söylenecek tek şey var: O da Arapların sık sık kullandığı ’bir gün inşallah’anlamına gelen ’Bukra inşallah’ diyorum.
Araplarla ticaret yapanlar bu cümleye eminim bıyık altından gülüyorlardır.
Çünkü onlar bilirler ki; bu cümle biraz da imkansızı ifade eder.
Evet Türkiye yüzde 11 büyüme ile dünya rekoru kırdı.
Düşünün Asya Kaplanı Çin’i, Güney Amerika Canavarı Brezilya’yı bile geride bırakarak büyüdük.
Farkındaysanız bu rakamlar bizleri yönetenleri bile şaşırttı, mahcup etti. Bu şaşkınlık ve mahcubiyet başarıdan değil, başarısızlıktandır.
Çünkü onlar da biliyor ki, Türkiye’de yüzde 11’lik bir büyüme yok!
Türkiye’de gerçek anlamda bir küçülme var.
Tıpkı emekli okuyucumun maaşı ile ne kadar et alabildiği gibi.
Çoban hesabı diye geçmeyin. En iyi hesaptır. Dünyanın en baba iktisatçılarını bile geride bırakırsınız bu hesapla
Maaşınızı et veya ekmek veya otobüs biletine bölersiniz. Bir de geçen yılki fiyatla bölersiniz. Eğer aldığınız et ve ekmek artmışsa demek ki büyümüşsünüz. Azalmışsa küçülmüşsünüz. Bu vatandaşın hesabı.
Vatandaş kolayca işin içinden çıktı.
‘Ben büyümedim küçüldüm’ diyor.
İktisatçıların hesabı daha da zor. Onlar işin içinden halen çıkamadılar.
Çünkü yüzde 11’lik dünya rekoru büyümenin dörtte üçü iç tüketimden kaynaklanıyor. En hızlı imalat sanayii büyüdü. Yüzde 21.4. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 76’sı iç tüketimden.
Peki bunu nasıl yaptık?
Yunanistan gibi.
Çalışmadan harcadık.
Mevduat bankalarının tüketici kredileri ve kredi kartları tutarı, 24 Haziran 2011 tarihi itibariyle 197 milyar 343 milyon 376 bin liraya çıktı. Merkez Bankası verilerine göre, toplam tutarda bir haftada 1 milyar 897,8 milyon liralık artış meydana geldi. 17 Haziran’da toplam tutar, 195 milyar 445,5 milyon lira düzeyindeydi.
Tüketici kredileri de 149 milyar 718,4 milyon liraya ulaştı. Bunun 66 milyar 330,4 milyon lirası konut, 6 milyar 104,5 milyon lirası taşıt, 77 milyar 283,8 milyon lirası diğer kredilerden oluştu.
Bireysel kredi kartı kullanım tutarı da 24 Haziran itibariyle 47 milyar 624,6 milyon lira oldu. TL cinsinden bireysel kredi kartı kullanım tutarı ise 47 milyar 557,5 milyon lira olarak hesaplandı. 21 milyar 558,2 milyon liralık kısmı taksitli, 25 milyar 999,3 milyon liralık kısmı da taksitsiz kredi kartı kullanımı oluşturdu.
Kredi kartı faciası
Yıllar önce Türkiye’de kredi kartı yeni yeni yaygınlaşıyordu. Bir bankacının yarı espri ile kredi kartının ne demek olduğunu anlatan örneğinin anlamını bugün daha iyi anlıyoruz.
Kredi kartı bankalar için süt vermeyen inekten süt alma yöntemidir!
Evet kredi kartı ile büyüdük.
Kazanılmamış geliri harcayarak büyüdük.
6 ay sonraki, hatta 12 ay sonraki gelirimizi bankalara ipotek ettik.
Düşünün 2 milyar liralık maaşınızın bir yıl sonraki bölümü bile bankanın.
Taksitli alışveriş miktarı 36.5 milyardan 46.1 milyara çıktı.
Biriken taksit nedeniyle adım adım batağa saplanıyoruz. Sonra bir sabah gazetelerde manşet hepimizi şaşırtıyor. Yüzde 11 büyüme ile dünya rekoru kırdık.
Ben rakamları yazdım.
Buyurun hesap edin. Hesabınızda ister iktisat hesabını, isterseniz çoban hesabını kullanın.
Bakın bakalım büyümüş müsünüz!..
