Emanuelidi, Tokididi, Vengel Efendi!
Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Balkanlara gidip TİKA imkânları ile güzel ve faydalı işler yapıyor, kendilerine “Türkiye’yi parçalıyorsunuz”ikazı yapanlara, “Asıl milliyetçilik bu!”diyerek imar ettikleri köprü ve camilerle kurdukları “gönül köprülerini” örnek gösteriyorlar.
Tamam, bunlar güzel de...
Bir de, “Dün bu topraklar bizimdi, bugün niye değil?” sorusunu sormayı ve bu soruya cevap aramayı niye akıl edemiyorlar?
Belki de akıl ediyorlar da aldıkları cevap işlerine gelmiyor.
Çünkü o toprakların hızlı ve birdenbire kaybedilişi, Cennet Mekân Abdülhamit Han’ın dehasını anlamayıp onu tahttan indiren İttihat ve Terakki’nin tıpkı bugün Türkiye’de “Kürt alçımı” adı altında kendi yaptıklarının Osmanlı içerisindeki diğer unsurlar için yaptıkları “açılım” sebebiyle olmuştu.
Şu sıralarda Erdoğan-Davutoğlu ikilisi ve tabii Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de desteği ile bir “Ermenistan açılımı” başlatmak üzere. Ağızlarından çıkan her kelimenin yaydığı koku, “Soykırım tanınacak” kokusundan başka bir koku değil.
İşte bu kritik dönemde biz “İbretler ilmi” olan tarihe, yakın, çok yakın geçmişimize şöyle bir uzanıyoruz.
4 Kasım 1918
Osmanlı Meclisi toplantı halinde.
İttihat ve Terakki’nin seçtirdiği Rum kökenli Aydın Mebusu Emanuelidi, Çatalca Mebusu Tokididi ve İzmir Mebusu Vengel Efendi, “Meclis-i Mebusan Riyaset-i Celîlesine” üst başlığı ile verdikleri takrirde bakınız ne herzeler yumurtlamış:
“Malûm-u âlileri olduğu üzere memlekette beş seneden beri hükümet icraatı ismi altında birçok müessif ve tarihte emsaline tesadüf edilmeyen elîm haller olmuştur:
1) Ermeni milletine mensup olmaktan başka hiçbir cürümleri bulunmayan bir milyon nüfus, kadınlar ve çocuklar bile istisna edilmeyerek katl ve itlaf edilmiştir.
2) En aşağı kırk asırdan beri memlekette medeniyetin hakikî amili olan Rum unsurundan iki yüz elli bin nüfus, Osmanlı hududundan tard olunarak malları müsadere edilmiştir.
3) Harpten sonra beş yüz elli bin Rum nüfus daha Çanakkale, Karadeniz ve Adalar Denizi sahil ve çevresinde ve diğer yerlerde katl ve imha edilmiş ve malları zapt edilmiştir.
4) Memlekette Müslüman olmayan unsurlar ticaretten men edilmiş ve ticaret nüfuz sahiplerinin inhisarına terk edilmiş olmakla bu yüzden bütün milletin fertleri âdeta soydurulmuştur.
5) Mebuslardan Zöhrab ve Vartakes Efendiler öldürülmüştür.
6) Arab Kavm-i Necibine karşı revâ görülen kötü muameleler; şimdiki felâketlerin asıl sebebini teşkil etmiştir.”
Bugün TBMM çatısı altında Emanuelidi, Tokididi, Vengel Efendi’lerin sesinden daha fazla çıkan bir ses var mı?
1918’deki Meclis-i Mebusan’da “Arap Kavm-i Necibi” aslında nasıl bir göz boyamaktan ibaretse, bugünkü Meclis’te konuşan Rum ve Ermeni ağızlı sesler de “Laz” derken, “Çerkez” derken aslında dikkati dağıtarak sureti haktan gözükmek istiyorlar. Aslında ne Laz, ne Çerkez ne diğerleri umurlarında değil...
Hedef, Türk’ü bu topraklardan silmek, Ermenistan ve Pontus’u geri getirip Kürdistan üzerinden Arz-ı Mevud’u ihya etmek..