Eli sopalı veya eli medyalı katiller!
Dışarıdan bakınca Türkiye nasıl görünüyor? Biz içeriden olduğumuz için coğrafi olarak zaman zaman dışarı çıksak da objektif olarak dışarıdan bakmamız zordur. Gerçi akıl için yol birdir ama insanlar bazen en basit gerçekleri bile görmezler. Kimileri için önemli olan hizmette kusur etmediği siyasi kadroların başarısına katkı sunmak, böylece kendi refah düzeyini geliştirmektir. Bazıları için iktidarda kim olursa olsun, çıkarlarını korumak esastır. Bir ideolojiye samimiyetle inanan insan ise zaten kördür! Çünkü ideolojiler, insanın gerçeği bulmasına değil, bir fikre veya bir davaya robot gibi bağlanmasına yarar.
***
Robot deyince dünkü notlarımı hatırladım. Anadolu Ajansı’nda “Bodrum’da, jandarma kontrol noktasında ekipler, sürücüleri durdurmak için ’Robot jandarma’ kullanıyor. Jandarma kıyafeti giydirilmiş maket, kollarını hareket ettirerek ’Dur’levhasını kaldırıyor ve aracı kontrol noktasına yönlendiriyor” diye bir haber vardı.
Başka bir haberde ise ABD’de, iki metre boyunda olan ve “Atlas” adı verilen robotlar geliştirildiği bildiriliyordu. Robotların, doğal felaketlerde orduya yardımcı olacağı belirtiliyordu.
Bu arada Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin ise “katil robotlar” olarak bilinen robot askerlerin çatışmalarda kullanılmasının etik olup olmadığını tartışmak üzere Cenevre’de toplanacağı açıklanıyordu.
Bu haberlerle birlikte, partizanlıkla ilgili bir yazı yazdığım için “Amerikalılar, Japonlar, insan gibi davranabilen robotlar tasarlıyor ve bu yolda mesafe alıyor. Türkiye ise robot gibi davranan insanlar geliştiriyor. Robotluğun birinci göstergesi partizanlıktır” diye not almış, ancak bunlara yer verememiştim...
Fakat bugün konu daha ilginç bir hale geldi.
Fransa’nın ünlü Le Figaro gazetesinde Laure Marchand imzalı bir yazıda, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bütün yönleriyle değerlendirilirken, Anadolu Ajansı’nın Taksim meydanındaki eylemcilere yönelik baskılar karşısında sessiz kalmaya devam ettiğine, ancak Mısır’daki Mursi yanlısı eylemleri canlı olarak verdiğine dikkat çekildi!
***
İşte dışarıdan bakıldığında görülen çıplak fotoğraf bu kadar nettir. Müslüman Kardeşler’in ideolojisi oluşturan, Seyyid Kutup ve Hasan El Benna’nın öğretileri, bugün AKP’nin aydın takımı olarak takdim edilen insanların bir kısmını o kadar etkilemiştir ki, Erdoğan’ın Mursi gibi iktidardan düşmesi ihtimali yüzünden, kendi ülkelerinin en önemli meydanlarından birinde başlayan ve ülke geneline yayılan olayları görmez veya medyada göstermek istemezler. Gösterseler bile yalanlara sarılırlar. Hatta, kendilerini gazeteci zanneden vicdansızlar, kendi ülkelerinde Başbakan’ın emriyle, polisin protestoculara saldırarak bazılarını öldürdüğünü, bazılarını kör ettiğini, bazı vali ve emniyet müdürlerinin psikopat insanlardan oluşan gruplarla işbirliği yaparak, muhalif gençleri sindirmek istediğini, ancak bu olaylar sırasında da iki gencin beyin kanamasından öldüğünü duymak bile istemezler!
***
“Müslümanlıkta böyle zulüm var mı?” diye sorduğunuz zaman da, “Siz eskiden komünistleri sokak ortasında vuruyordunuz; şimdi ne oldu da solcu gençlere sahip çıkıyorsunuz?” diye karşılık verenler oluyor. İşte bu da bütün olayları ideolojik gözle görmenin bir sonucu. Herkesi belirli kalıplara göre değerlendiren, özgün duruşlara sahip insanlar olabileceğini hiç düşünmeyen; herkesi kendisi gibi robot zanneden insanlar, insancıklar... Eli sopalı adamlar da kendi davacıklarına inandırılmış robotlardan oluşuyor. Katil ruhlu robotlar...
Bu tür hastalıklar, hastaların hasta olduklarını kabul etmeleri, yani tedaviye cevap vermeleri ile ancak düzelir.