Elebaşı öldü gitti… Ya onu destekleyip yol verenler?..
AKP iktidarı tarafından el bebek gül bebek beslendi o zamanlar “cemaat” denilen örgütün elebaşı Fethullah Gülen...
Devletin kılcal damarlarına nüfuz etmesi için AKP iktidarı tarafından fütursuzca desteklendi.
Yargıyı ele geçirmesi için AKP iktidarı tarafından anayasa değiştirildi.
Ergenekon, Balyoz ve Casusluk gibi kumpas davalarının savcısı Recep Tayyip Erdoğan oldu.
Atatürk’ün şerefli ordusunun kahraman subayları tasfiye edilirken 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, “silahlı terör örgütü” kurmaktan 26 ay esir alındı.
Devletin tüm gizli bilgilerinin saklandığı Kozmik Oda’ya Fethullah Gülen’ci hâkim ve savcının girip tüm bilgileri alması için 2 Türk subayına, “Bülent Arınç’a suikast yapacaklar” kumpası düzenlendi AKP iktidarında.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a, “Kozmik Oda’yı açın” talimatı verildi.
Devletin tüm gizli bilgileri, kozmik şifreleri Gülen tarafından sözde müttefik Amerika’ya iletildi Erdoğan’ın başbakanlığında.
4 bakanın yolsuzluk dosyaları Erdoğan’ın talimatı ile Yüce Divan’a gönderilmedi.
Milyarlarca dolar usulsüzlük ve yolsuzluk yapılarak devlet bankası olan Halkbank, Amerika’da yargılanır hâle getirildi AKP iktidarı tarafından.
Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı, büyük bir ihanet ile Fethullah’ın tüm dinci yapılanmasını duymazdan görmezden geldi AKP iktidarında.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından sınırsız destek gördü Fethullah Gülen ve kadroları.
“FETÖ, İslami cumhuriyet kurmak istiyor” diyen akademisyen Necip Hablemitoğlu katledildi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Erdoğan ve Gül, birçok ülkede okul açması için resmî yazılar gönderdiler.
Gülen cemaatinin dünyaya yayılmasına aracılık etti AKP’liler.
Gülenci şirketlere sınırsız ekonomik ve siyasi destek verdi AKP iktidarı.
Türkiye’nin maddi güce sahip en büyük cemaat holdingi kurulması sağlandı AKP iktidarı tarafından.
15 Temmuz hain darbe girişimine giden tüm yollar AKP iktidarı tarafından döşendi.
Hain kalkışma sırasında, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar makam odasında derdest edildi ve tıpış tıpış yürüyerek esir düştü.
Yunanlıların bile yaklaşamadığı Türkiye Büyük Millet Meclisi, FETÖ’cüler tarafından bombalandı.
251 vatandaş şehit düştü.
Erdoğan, Marmaris’ten Ankara’ya sarayına dönemedi, İstanbul’a gidebildi.
15 Temmuz hain darbe girişimi bahane edilerek 140 yıllık parlamenter rejim yıkıldı.
Ucube Tek Adam Rejimi ile demokrasi de anayasa da askıya alındı.
Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmaz oldu.
Yargı kararları hukuken değil, siyaseten alınmaya başlandı.
Devlet organları tek adamın kararları ile yönetilmeye başlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin denetimi de etkisi de sıfırlandı.
Yasama, Yürütme ve Yargı, Tek Adam rejiminin emrine girdi.
Saray iktidarı devleti yönetmeye başladı.
Fethullah’a Türkiye’de yargıya hesap verdirilemedi.
CIA koruması altında şerefsizce öldü, gitti.
Peki ya geride bıraktıkları?
“Fethullah Gülen hoca efendimiz” diyerek günlerce gözyaşı dökenler ne olacak?
Yukarıda saydıklarımın siyasi ve hukuki sorumlulukları ne olacak?
Muhalefet hâlâ daha onları meşru iktidar mensupları olarak mı sayacak?
Yaptıkları kötülükler yanlarına kâr mı kalacak?