Marie Antoinette revolution zamanından hemen önce Fransa kraliçesiydi.
Marie Antoinette sarayda bir eli yağda bir eli balda, ayakları marmelatta otururken, dışarıda zavallı halk açlıktan isyan ediyordu, tabii Marie Antoinette’in ne halkın isyanından haberi vardı, ne de açlığın nasıl bir şey olduğundan... Bir gün ona gelip dediler ki: “Efendim halk ekmek bulamıyormuş; açmış, isyan ediyorlar.”
Marie Antoinette isterik kahkahalar eşliğinde, haberi getiren danışmanı Janjak’a döndü: “Benim de ekmek bulamadığım günler oluyor Janjak, rica ederim, fazla nazlanmaya gerek yok; ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler...”
O günden sonra Fransız halkı pasta mı yedi ekmek mi bilinmez ama bu söz tarihe geçmiştir.
Fransa kraliçesinin bu tarihe mal olmuş sözünün ardından yüzyıllar sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da vergilerden bunalan ve mızmızlanan halkına tarihe geçecek bir söz söyledi:
“Sigara içme, alkol az kullan,
Fiat’a bin!”
2 liralık sigaraya 5 lira, 1.5 liralık benzine 3 lira, 100 bin liralık otomobile 25 bin lira vergi alınmasına karşı tepkisini dile getirenlere söyledi bu sözleri...
“Sigara içme sağlığa zararlı!
Arabayı kullanma fazla. Yürü biraz kalp sağlığına faydalı.
Ekmek yeme obez olursun.
Et yeme kolestrolün yükselir.
Alkol zaten bütün kötülüklerin anasıdır.
Doğal gazı fazla kullanma; sıcak seni hasta eder.”
İşte zamlara en uygun kılıf!..
ÖTV geçen hafta can yakıcı bir şekilde attırıldı.
Otomobile, cep telefonuna, sigara ve alkole zam geldi.
Maliye Bakanı “zam geldi” sözüne kızıyor.
“Biz zam yapmadık; güncelleme yaptık” diyor.
Son güncellemenin (!) zengini olumsuz etkileyeceği söyleniyor.
Ancak son güncellemeler devletin iki yakasını bir araya getirmeye yetmiyor.
Önümüzdeki günlerde rahmetli (?) Turgut Özal’ın orta direğine de yeni bir güncelleme gelebilir.
Orta direğin altında kalanlara ise zaten bir şey söylemeye gerek yok.
Onlar alt tabaka olduğu için altta kalanın “canı çıksın” diyoruz...
