Yeni yıla girerken herkes iyi niyetler, iyi dilekler taşıyor, "yeni umutlarla" doluyor.
Bu, "zihnimizin bize oynadığı bir oyun."
*
Çünkü insan beyni -kişi ne kadar kötü olursa olsun- hep bir hedef, umut ve "kurtuluş" arar.
"Kurtuluş" kimi zaman "özgürlükten kaçışla", kimi zaman "özgürlüğe koşmakla" gerçekleşir.
*
Yeni yıla girdik ve her yeni yılın başında olduğu gibi iyi dilekler değil, kötülüklerle karşılaştık.
ABD'nin İran'lı komutanı füzelerle parçalayıp öldürmesi, İran'ın ABD üslerine füzeler atarak -göstermelik de olsa- karşılık vermesi ilk olaylardı.
Sonra, Libya krizi, Türk askerini Libya'ya göndermek.
Elektrik başta olmak üzere her türlü ürüne, vergilere, cezalara yapılan dayanılmaz zamlar, vd.
*
Geçen hafta sonu (17 Ocak 2020) Cuma gecesi saat 21.00'de de Rahşan Ecevit'in ölüm haberi!
*
Ecevit'ler deyince akla anti-emperyalizm, devletin parasına-puluna el sürmeme, haram yememe, aile/sülale kayırmacılığı yapmama ve mücadeleci "ulusal dik duruş" geliyor.
*
1974'deki Kıbrıs Barış Harekâtını gerçekleştirme ve sözde müttefik ABD'nin KKTC'ye ve Türkiye'ye "ambargo uygulaması" unutulmayanlar arasındadır.
Ulusal Uzmanlar Kurulu
Ecevitler ile benim ilişkilerimde tarihe kayıt olarak bırakabileceğim buluşmalar ve birliktelikler var.
Ben Kanaltürk Televizyonu'nun Ankara Temsilcisi, bir yıllık ana haber sunucusu ve Ceviz Kabuğu yapımcı ve sunucusu idim.
Bir gün telefonum çaldı.
Hattın ucundaki Bülent Ecevit, kısaca, "Hulki bey, sizin çalışmalarınızı yakından izliyorum. Ben Ulusal Uzmanlar Kurulu kurdum. Sizin de katılmanızı arzularım" dedi.
*
Kabul etim, rahmetli Başbakan Ecevit'in haftalık ya da farklı dönemsellikteki çağrılarına katıldım.
Ulusal Uzmanlar Kurulu (UUK) toplantıları Ecevitlerin başkanlığında Oran'daki ünlü "Kütüphane Evde" yapılıyordu.
Partiden genellikle kimsenin katılmadığı, emekli büyükelçiler, akademisyenler, diplomatlar ve gazeteciler gibi farklı kesimlerden kişilerin davetli olarak katıldığı UUK'nun baş konuklarından biri de rahmetli KKTC kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş idi.
*
(Buraya küçük bir anekdot iliştireyim: Dışarıdan bakılınca Rahşan Ecevit'in eşi üzerinde dominatlığı/baskın olduğu inancı vardır. Bu toplantılarda Ecevit çiftinin ilişkilerini yakından görünce durumun tam tersi olduğuna tanıklık ettim.)
*
Bülent beyin ölümüne değin süren bu toplantılarda ülke sorunları konuşuluyor, raporlar hazırlanıyor ve eski başbakan bunları dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunuyordu!
Yani, mücadele yılmadan devam ediyordu.
Ecevitlerin partisine genel başkan oluyorum
Uzun ayrıntıları atlıyorum.
Bülent Ecevit'in vefatının ardından bir gün rahmetli Rahşan Ecevit'in telefonu geldi.
O sırada Çanakkale'de konferans ve imza günü için bulunuyordum.
*
Rahşan Hanım, "Hulki Bey sizinle acilen görüşmek istiyorum. Döndüğünüzde bana uğrar mısınız?" dedi.
Konuyu önceden haber almıştım. Görüşmemizde haber doğrulandı:
"Biz bir parti kuruyoruz. Demokratik Sol Halk Partisi, kısaca DSHP.
Buna genel başkan olmanızı istiyoruz!"
"Niçin ben?" diye sordum.
"Sizinle her konuda anlaştığımı söyleyemem ama yüzde 90'ın üzerinde anlaşıyoruz.
Siz mücadeleci ve yılmayan bir insansınız, takip ediyoruz.
Ayrıca, kendi tabanımızda çalışmalar yaptık, tabanımız açık farkla sizi istiyor."
*
Yaşamları boyu sürekli mücadele içinde olan ve örgütçü kimlikleriyle de bilinen Ecevit'lerin sözleri onurlandırıcı idi.
Ertesi gün teklifi kabul edince, ikimizi de duygulandıran (ama belki bu satırları okuyan kimilerini kızdıracak ya da burun büktürecek; beni de yazarken zorlayan ve affınıza sığınarak ifade edeceğim) şu sözler döküldü Rahşan Ecevit'in ağzından:
"Bülent yeniden doğmuş gibi oldu benim için!"
*
Partinin kurucular kurulu listesini hazırlarken baktım kendi adını yazmıyor.
"Siz yoksanız ben de olmayayım o zaman" dedim.
Israrım üzerine listenin birinci sırasına adını yazdık.
*
Gerekli işlemler tamamlandı.
Sonra 5 Aralık 2009 tarihinde DSHP'nin ilk genel kurulunda bu kez "seçilmiş genel başkan" oldum.
(Yıllar ne çabuk geçmiş!)
Ecevit'e medyadan sansür
Bu arada şunu da belirtmeden geçmeyeceğim.
Parti kurulduktan sonraki dönemde Rahşan Ecevit, zaman zaman önemli basın açıklamaları yapıyor ama medyada yer almıyordu.
*
Hakkı teslim etmek gerek.
Ben o dönemde de bu satırları okuduğunuz Yeniçağ Gazetesi'nde yazıyordum.
Rahmetli Rahşan Hanımın, "Hulki Bey o gazete sağcı değil mi?" dediği Yeniçağ gerçek habercilik yapıyor ve Ecevit'in haberlerini birinci sayfadan hem de geniş biçimde kullanıyordu.
*
Kısa bir süre sonra "genel başkanlığın bana göre olmadığını" fark ettim ve ayrıldım.
Rahşan Ecevit, DSHP'nin ikinci ve son genel başkanı oldu, sonra parti kapatıldı.
Ve bir dönem kapanıyor
17 Ocak 2020, Cuma.
Halk TV'nin İstanbul stüdyosunda Ceviz Kabuğu'nun canlı yayınındayım.
Arkadaşlarım habercilik refleksi göstererek acı haberi ilettiler ve hemen duyurusunu yaptım.
(Yıllar önce bir başka canlı yayınımda da rahmetli Türkeş'in haberini bu şekilde duyurmuştum.)
*
Haber kanalları ve tüm rakiplerimizden 15 dakika önce acı haberi biz verdik.
Allah rahmet eylesin, böylece bir dönem kapanmış oldu.
*
Ecevitlerin DSP, DSHP ve CHP'yi ilişkin siyasi hedef ve görüşlerini ileride "rahat zamanlarda" yazarız.
