Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Durum ciddidir, ciddiye alınmalıdır!

Terör örgütü PKK'nın inlerinde ABD'nin havadan attığı mühimmat ve yiyecek maddelerinin ele geçirilmesi de iktidarın gözünü açmaya yetmedi. ABD'nin gerçek yüzü Süleymaniye'de Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde ortaya çıkmıştı. Zamanın iktidarı ABD'ye bir "nota" dahi vermemişti.

Gelinen aşamada ABD'li yetkililerin "YPG bizim kara gücümüz" açıklamalarına bile iktidar yeteri kadar tepki göstermedi.

ABD'nin Türkiye karşıtı oyunu!

ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye karşı kantonlar oluşturmaya başladığında Türkiye'deki iktidarın gözleri açıldı.

Suriye'nin kuzeyinde koridor devlet oluşturmak için Türkiye'deki adamlarına 15 Temmuz darbe girişimini yaptıran ABD bundan sonuç alamayınca var gücüyle PYD'yi silahlandırmaya başladı. ABD'nin Türkiye sınırlarında ordu oluşturma karar vermesi her şeyi değiştirdi.

ABD'nin müttefiki Türkiye, ABD'nin terör örgütü YPG'ye verdiği 5.500 TIR ve 300 uçak dolusu ağır silahla tehdit eder hale geldi.

Ankara, YPG'ye verilen silahların Türkiye'ye karşı kullanılacağı hususunda ABD'yi uyardı. "Ya Türkiye ya PYD" tercihi defalarca ABD'nin önüne konuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ilişkilere bu yüzden "nokta" koymaktan dahi söz etti. ABD, Türkiye'nin hiçbir şikâyet ve itirazını dikkate almadı. PYD'yi Türkiye'ye karşı var gücüyle silahlandırmaya devam etti.

ABD, 15 Temmuz darbe girişimini kucağında beslediği Pensilvanya sakini vasıtasıyla yaptırdı.

Türkiye buna Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarıyla cevap verdi. İran ve Rusya ile ilişkilerini sıklaştırdı.

Rus uçağının düşürülmesi, Rusya'nın Ankara Büyükelçisini vurdurulması Türkiye/Rusya ilişkilerinin geliştirilmesini engelleyemedi.

Sonuçta ABD, 2016 yılında tutuklanan bir papazı 2018 yılında bahane ederek Türkiye'ye karşı dolar eksenli ekonomik savaş başlatmıştır.

Bu ABD'nin son zamanlarda Türkiye'ye karşı oynadığı en büyük oyundur!

Türkiye'ye karşı PYD'yi destekliyor!

Diğer yandan ABD, Türkiye'yi ekonomik yönden çökertmek, siyasi yönden de yalnızlaştırmak için bölge ülkelerini Türkiye aleyhine güçlü biçimde organize etmektedir.

Mısır, Suudi Arabistan ve BAE'nin ABD/İsrail yörüngesinde Türkiye aleyhine her faaliyetin odağında yer alması rastlantı değildir. Son olarak Suudi Arabistan Krallığının, Suriye'de PKK uzantısı olan terör örgütü PYD'nin denetimindeki bölgeler için 100 milyon dolar bağışlamasının verdiği mesajı Türkiye ciddiye almalıdır.

Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Washington'ın Riyad yönetiminin "cömert katkısından" ötürü memnun olduğunu dile getirmiştir.

Suud kralı PYD'nin Esat'a karşı mücadelesi dolayısıyla mezhebi saiklerle PYD'yi destekliyordu. Ancak PYD son zamanlarda Esat rejimiyle görüşmeler hatta iş birliği yapıyor. PYD'ye yapılan yardım bu terör örgütünü Türkiye'ye karşı güçlendirmek için ABD'nin yönlendirmesiyle yapılmaktadır.

ABD yönetimi IŞİD'le mücadele adı altında YPG'ye askeri destek vermektedir. ABD'nin PYD kontrolündeki bölgelerde hava üsleri ve karakollar kurmuştur. Bütün bunların Türkiye'ye karşı muhafazası PYD'nin ekonomik yönden güçlenmesiyle yakından ilişkilidir. Esad karşıtı Suudi Arabistan, Suriye'de ordu güçleriyle savaşan muhaliflere yıllarca silah ve para yardımı yapmıştı. Son olarak Suud Kralı Türkiye'ye karşı PYD'ye, ABD'nin yönlendirmesiyle yüz milyon dolar vermiş oluyor.

Filistin ya da Kudüs için kılını dahi kıpırdatmayan kral, Müslümanın Müslümanla savaştığı her yere mezhepçilik adına para akıtmaktadır.

Bu süreç Kral Faysal bin Abdülaziz'in 1975 yılında öldürülmesiyle başladı. Öldürülen Kral Faysal, Batı'ya petrol ambargosu uygulayanların başında geliyordu. Kissinger'e "İsrail'e destek olmaktan vazgeçerseniz, ambargo biter" demişti. 25 Mart 1975'te suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. Kral Faysal bin Abdülaziz'den sonra Suudi Arabistan'da başa geçen krallar kayıtsız şartsız ABD/İsrail eğilimli politikalar izlemeye başladılar.

ABD, Türkiye'ye karşı söylemek istediğini bölgede kendisine bağladığı darbeciler ve kukla krallar üzerinden söylemektedir. Durum ciddidir, ciddiye alınmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları