Dünyayı cehenneme çevirdiniz!
Evet, ABD’sinden Japonya’sına, Mısır’ından Almanya’sına, Türkiye’sinden İngiltere’sine, bütün dünya liderleri, size sesleniyorum, yönettiğiniz ülkeyi ve kan gölüne çevirdiğiniz dünyayı içinize sindirebiliyor musunuz?
Bir taraf açlıktan ölüyor, bir taraf obeziteden geberiyor. Bütün ülkelerin insanları tarlalarda, bahçelerde, fabrikalarda, atölyelerde sürekli bir şeyler üretiyor amma ülkeler borç içerisinde kıvranıyor. Bir yerlere faiz ödemeyen, Avrupa’sından Amerika’sına para sıkıntısı çekmeyen ülke yok. Hele ABD, bu nasıl bir ülke ki hem karşılıksız trilyonlarca dolar basıyor hâlâ daha paraya ihtiyaç duyuyor. Kimi ülkenin başına bir terör örgütü musallat edilmiş, kiminde birileri cinnet geçiriyor okulları basıp sabi sübyanın bedenini kevgire çeviriyor, kiminin içinde bir ırkçı yapılanma kan döküyor, kiminde halk şu bahar bu bahar altında devletine isyan ettirilmiş, cinayetler işlettiriliyor, ocaklar söndürülüyor.
Ağzınızdan bal, ellerinizden kan damlıyor da bir gün bir dakika olsun, “Yahu biz ne yapıyoruz, dünyayı cehenneme çevirdik, tarih bizi nasıl yazar, Allah bizi ne yapar” demiyor, diyemiyorsunuz.. Nihayetinde siz bir insansınız, bu kadar kötü olamazsınız; afyon mu yuttunuz, ipleriniz bilmediğiniz güçlerin eline mi geçti, düştüğünüz hâlin farkında değil misiniz? Doktora gitmek, yahut o makamları terk etmek hiç aklınızdan geçmiyor mu? Sakın ola ki biz işte tam da böyle bir dünya olsun diye bu makamlarda bulunuyoruz demeyiniz, o zaman size insan değil başka gözle bakmamız gerekecek! Elinize bir kâğıt bir kalem alın ve iktidar koltuğuna oturduğunuz günden beri kaç çocuğun, kaç kadının, kaç insanın ölmesi için tetik çektiniz, çektirdiniz alt alta yazıp bir toplayın bakalım. O zaman göreceksiniz ki siz, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük katillerinden birisiniz. Bu sayıya açlıktan öldürdüklerinizi, zorla yedirerek canından ettiklerinizi ve ilaçsızlıktan, doktorsuzluktan, susuz bırakarak öldürdüklerinizi de eklediğinizde göreceksiniz ki siz, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük katillerinden, en acımasız cânilerinden birisiniz. Hal böyle iken meselâ bir çocuk birkaç kişiyi öldürdü diye utanmadan nasıl gözyaşı dökebiliyorsunuz ve meselâ trafikte kaza ile bir ölüme sebep olan birini hangi hakla adam öldürmek suçundan yargılayabiliyorsunuz? Yine dünyada adamlarınızın yaptığı ırza tecavüzlerin, başarabiliyorsanız bir istatistiğini çakarın da görelim, daha doğrusu siz görün, kendinizden daha gözü dönmüş bir sapık var mı dünyada! Ve sofrasından ne kadar ekmek, toprağından ne kadar ürün, yeraltından ne kadar servet çaldığınızı siz bizden daha iyi biliyorsunuz ve dünyanın en alçak hırsızlarının elinize su dökemeyeceğini herhalde siz de kabul edersiniz! Siz ne biçim insansınız? İnsanlığın başının belâsı mısınız? Siz hiç aynaya bakmaz mısınız?
Bir insan olarak ricam şudur: Sizlerde zerre kadar bir insanlık kalmış ise, en kısa sürede dünyanın herhangi bir yerinde bir araya geliniz. Zaten iki elin parmakları kadar ya var, ya yoksunuz. Yönettiğiniz ülkeye ve dünyaya yaptığınız kötülükleri gözden geçiriniz, kendinizi sigaya çekiniz. Yok, yola çıkarken, bir şeyleri imzalarken bizim niyet ve hedefimiz böyle bir ülke ve böyle bir dünya değildi, nasıl oldu da biz hem hırsız, hem sapık, hem katil olduk, bizi bu kötü yola hangi mihrak itti, nasıl zombileştik sorusuna cevap arayın. Cevap bulursanız çare üretin. Cevap bulamazsanız veya cevap bulur da aciz kalırsanız çekip gidin başımızdan... Siz kendinizi nasıl görürseniz görünüz, biliniz ki biz sizi sevmiyoruz, size zerre kadar saygı duymuyoruz.
Kim kuklaya yahut sapık ve katile saygı
duyar ki!