Döviz suyunu çekti

Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım sermayesi dört yıldır sürekli azalıyor. 2011’de 14 milyar dolar, 2012’de 9,1 milyar dolar ve 2013’te 8.8 milyar dolar, 2014’te 5,4 milyar dolar oldu. Bu gelen yabancı yatırım sermayesi içinde, gayrimenkul alımı için gelen para da var... 2014 yılı için gayrimenkul alımını çıkarsak, geriye doğrudan net yatırım sermayesi olarak gelen 1.2 milyar kalıyor.

Türkiye’nin 410 milyar dolar dış toplam borcu var. Bu borcun 163.5 milyar dolarını bir yıl içinde çevirmesi gerekir. (MB Nisan itibariyle.)

Ayrıca cari açığın da finanse edilmesi gerekir. Yetmedi bu sene dış ve iç sorunlar nedeniyle turizm gelirleri de azalıyor.

Yurt dışına net döviz çıkışı Merkez Bankası, uluslararası rezervlerden karşılanıyor.

Uluslararası rezervler, Merkez Bankası (MB) tarafından kontrol edilen, her an kullanıma hazır, uluslararası ödeme aracı olarak kabul gören döviz, uluslararası standartta altın, “Özel Çekme Hakları” ile Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu’ndan oluşmaktadır.

2013’te toplam uluslararası rezervler 128.9 milyar dolar idi. Bugün 120.7 milyar dolara geriledi. Yine 2013 yılında 107.2 milyar dolar olan döviz rezervleri de, 7.4 milyar dolar azalarak 99.8 milyar dolara geriledi.(Aşağıdaki grafik)

1-057.jpg

Merkez Bankası döviz rezervlerinin önemini şöyle vurguluyor; “Döviz rezervlerinin seviyesi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, karşılaşılabilecek iç ve dış şokların olumsuz etkilerinin giderilmesinde, dış borç servisinin düzenli olarak gerçekleştirilmesinde ve uluslararası finans çevreleri ile uluslararası piyasalarda ülkeye duyulan güvenin artmasında önemli etkiye sahiptir.”

Bu demektir ki, Türkiye kısa vadeli dış borçları çevirmekte zorlanırsa bu günkü rezervler yeterli gelmez.

Kaldı ki uluslararası rezervlerin yalnızca bir kısmı MB’nin kendi rezervidir. Ayrıca bu rezerv içinde bankaların zorunlu karşılık olarak tuttukları döviz ve altın, Devletin döviz hesapları, yurt dışındaki işçilerin döviz hesapları, bankaların döviz hesapları bakiyesi bulunmaktadır. Söz gelimi bankalarda mevduat azalması, bu rezervlerde de azalmaya neden olmaktadır.

Merkez Bankası’nın döviz rezervi iki yolla artar:

n Merkez Bankası kambiyo piyasasından döviz satın alır;

n Banka döviz alarak borçlanır, borç alır.

Bu nedenle Merkez Bankası’nın kendi döviz varlığı net rezervi ve döviz yükümlülüklerini de kapsayan brüt döviz rezervinin bilinmesi önem kazanıyor.

Döviz, Türkiye’nin her zaman yumuşak karnı olmuştur. Sıcak para ve spekülatif sermaye bu konuda bizi rehavete sokmuştur. Sıcak para da aslında ne zaman çıkacağı belli olmayan kısa vadeli borçtur. Mamafih sıcak para girişinde de azalma var.

Türkiye’nin en önemli döviz kazanma kapısı turizmdir. Ne var ki turizm sektörü iki önemli tehdit altındadır. Birisi, siyasi iktidarın turizm zihniyetidir. Söz gelimi radikal bazı belediyeler içki ruhsatını ve turizm faaliyetlerini baltalamaktadır. Diğer tehdit bürokrasidir. Özellikle kamu alanlarında kurulu turizm tesislerinde kiralara fahiş artışı yapılmaktadır. Yeni tahsislerde turizm yapmak imkânı da bürokrasi nedeniyle kalmamıştır.

Yazarın Diğer Yazıları