Dolar neden yükseliyor? (18 Ocak 2014)
Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki, kendi ülkesinin parasını ateşlere atsın. Onun adı Erdem Başçı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı. O Türk Lirası’nı alev alev yakan insan olarak tarihe geçiyor.
Amerika’nın parasal genişleme sebebiyle Türkiye’de yaratılan sahte cenneti görmeyen ve indirdiği faizi “finansal başarı” olarak gören Merkez Bankası Başkanı maalesef Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesini seyrediyor.
Amerikan doları 15 Mayıs tarihinden bu yana yükseliyor. 15 Mayıs Amerika’nın QE’den çıkışının konuşulduğu tarihti. Yükseliş sürdü ve bugüne geldi. Dolar 2.21 TL’nin üzerine çıktı. Türkiye gibi QE’den çıkıştan olumsuz etkilenecek ülkelerin Merkez Bankaları hemen gösterge faizini artırarak tedbir almaya başladılar. Brezilya’da şu an enflasyon yüzde 4.5 gösterge faizi ise 10.20 seviyesinde.
Brezilya Merkez Bankası kendi para birimlerini koruyup enflasyonun artmaması için sürekli olarak tedbir alıyor.
Bizim Merkez Bankası ise işi inşallaha bırakmış durumda.
İlk olarak “Göreceksiniz dolar, yıl sonu 1.90’ın altında olacak” diyerek halkı ve iş dünyasını yanıltan Merkez Bankası Başkanı daha sonra Gaziantep’teki toplantıda da “Ocak ayını bekleyin görün” demişti.
Ocak ayını da gördük. Sıcak para pılını pırtısını toplayıp ülkemizi terk ediyor. Merkez Bankası adeta sıcak paraya yolluk hazırlar gibi satış yapıyor.
Faiz artırımına gitmiyor.
Merkez’in bu inadı TL’nin erimesine neden oluyor. Hükümet seçimler öncesi büyük zamlara gitmek istemiyor. Bu nedenle doğal gaz ve akaryakıta zamı halen yapmadı. Benzinin litresi halen 5 TL’nin altında. Bu dolar kuru ile benzinin litresinin en az 5.30 seviyesinde olması gerekiyor. Zamlar geciktikçe Türkiye’nin ödeyeceği fatura daha da kabarıyor.
Tüm bu inadın, beceriksizliğin ve sinsi seçim hesaplarının faturasını maalesef yine biz ödeyeceğiz.
Neden faiz artırmıyor?
Merkez Bankası’nın faiz artırımına gitmesi halinde dövizde ciddi bir gevşeme yaşanabilir. Bu basit bir ekonomik kural. Merkez Bankası dövize karşı faiz silahını neden çekmiyor?
* Hükümet gerek gezi olayları gerekse yolsuzluk soruşturmalarında kamuoyuna hep faiz lobisi gerekçesini gösterdi. Başbakan’ın “ümüğünü sıkacağız” demeçleri Merkez Bankası’nın iktidarla karşı karşıya gelmek istememesinde en büyük etken.
* Hükümet bugüne kadar Türkiye’de ciddi bir sanayi yatırımı yapmadı. Amerika’dan gelen sıcak para dalgasını düşük faizle inşaat sektörüne yönlendirdi. Halen onbinlerce proje, faiz artırımına gidilmesi halinde satılamayacak ve inşaat sektörü çökecek. Bir çok yandaş müteahhit belki de zor duruma düşecek. Merkez Bankası bundan da korkuyor.
* Öngörü eksikliği. Merkez Bankası Türkiye’ye adeta ırmak gibi akan para ile sanki sarhoş oldu ve kendisinde büyük bir meziyet olduğunu düşündü. Bu psikoloji Amerika’nın QE’den çıkışını görmesine engel oldu. Bizim gibi ülkelerin Merkez Bankaları bu konuda tedbir alırken, T.C. Merkez Bankası sınırda yeni sıcak para beklemeye başladı.
Vatandaş ne yapsın?
Şu anda kelimenin tek anlamıyla fırtına yaşanıyor. Önümüzdeki dönemlerde faizlerde zorunlu da olsa ciddi artışlar olacaktır. Özellikle dövizle borçlanma ciddi bir tehlike oluşturabilir. Dikkatli olmakta yarar var.