Dış politikada radikal değişiklik gerekiyor
Dış politikada ve stratejilerde yapılan hatalar Türkiye''yi çıkmaza sürüklemiş, bu durumdan çıkış için yapılan taktik girişimler, ancak kısmi düzelmeler sağlamıştır. Bunun sebebi, stratejide yapılan hataların taktiklerle düzeltilemeyeceği gerçeğidir.
Bu çıkmaza düşülmesinde, ABD ile Rusya arasında oynanmaya çalışılmasının ve bazı ideolojik yaklaşımlara takıntılı kalınmasının rolü büyüktür.
HATALAR VE SONUÇLARI
Yönetim, Rusya''nın Suriye''deki etkisini görmezden gelerek, Suriye''deki rejimi değiştirmek istemiş, alternatif güç olarak ÖSO''yu kurmuş, Suriye''yle ilişkilerimiz bozulmuştur.
ABD''nin, "Büyük Kürdistan" planı göz ardı edilerek Suriye''de ABD''yle iş birliği yapılmıştır. Ancak ABD''nin IŞİD''le mücadelede PKK/PYDYPG''yi müttefik olarak görüp, kuzeyde bir terör koridoru oluşturmayı hedeflemesi, Türkiye için tehdit olmuştur.
Türkiye''nin Suriye''deki rejim karşıtlığı ve Rus uçağını düşürmesi, Rusya''yla sıkıntılı olan ilişkilerimizi daha da bozmuş, daha sonra ilişkilerimizin düzeltilmesi için büyük çaba sarf edilmiştir.
Takiben Rusya''yla mutabakat sağlanmış ve gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla terör koridorunun oluşumu engellenmiştir. Ancak ABD, Suriye''nin kuzey doğusunda terör devleti kurma amacından vazgeçmemiş, PKK/PYD/YPG/SDG''ye desteğini çok daha ileri boyutlara taşımıştır.
ABD''nin Türkiye''yi gözden çıkardığı açıktır. Yunanistan''a olağanüstü destek vermesi ve bu ülkeyi atlama taşı olarak kullanacağı bir üssü durumuna getirmesi, Türkiye''nin; Doğu Akdeniz ve Kıbrıs''taki haklarını tanımaması, yaptırımları, tehditleri, Suriye kuzeyinde tehdit oluşturduğunu söylemesi, bunu göstermektedir.
Fransa başta AB, S.Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail''le ilişkiler, menfaat çatışmaları veya ideolojik nedenlerle bozulmuş, Türkiye yalnızlığa sürüklenmiştir.
Şimdi bazı hatalardan dönülerek birkaç ülkeyle ilişkilerin düzeltilmesi için çalışmalara başlanmıştır. Ancak Suriye için katı tutum devam etmektedir.
DEĞİŞİM İHTİYACI
İçinde bulunduğumuz durum dikkate alınarak, Rusya ve Suriye politikalarında radikal değişikliklerin yapılması, Rusya''nın desteğinin alınması ve bunların diğer ülkeleri rahatsız etmeyecek şekilde ince diplomasiyle gerçekleştirilmesi gerekli görülmektedir.
Rusya, Türkiye''nin Kırım politikasından rahatsızdır. Kırım, Türkiye için tarihi önemdedir. Asıl olan buradaki Türklerin hak ve hukukunun, yönetimindeki etkisinin, örf, adet ve geleneklerinin, Türkiye''yle olan irtibatının güvenli bir şekilde devam etmesidir. Kırım''ın, Rusya Federasyonu içinde bulunmasıyla da bu durum sağlanabilir. Bunun için Türkiye, Kırım''ın Ukrayna toprağı olduğu söyleminden vazgeçmelidir.
Türkiye, Rusya''nın karşı olduğu, Ukrayna ve Gürcistan''ın NATO üyeliğinde aktif olmamalı, bir NATO üyesi sıfatıyla normal seyri içinde hareket etmeli, ancak üye olmanın gerekleri de yerine getirilmelidir. NATO üyeliğimiz, diğer ülkeler üzerindeki cazibemizi artıran bir faktördür.
Suriye''yle ortak noktamız, Suriye''nin siyasi birlik içinde toprak bütünlüğüdür. Kuzeydeki terör devleti oluşumu ortak tehdittir. Birlikte hareket etmek, iki ülkenin de menfaatinedir. Diyaloğu kurup, ortak çıkarlar yönünde anlaşmamız mümkündür. Bu girişim, göçmen sorununa da çözüm getirebilecek, Rusya''yla ilişkilerimizi de güçlendirecektir.
KAZANÇLAR
Rusya''yla ilişkilerimizi güçlendirmenin ve diğer ülkelerle de düzeltmenin birçok faydası olacaktır.
BM, AB ve ABD, Kıbrıs''ın Birleşik/Federe olmasını desteklemektedir. Gerçekleşmesi halinde Kıbrıs, önce AB, ardından da NATO üyesi olur. Kıbrıs''ın NATO üyesi olması, Rusya''nın Suriye''deki üslerine tehdit olacak, Doğu Akdeniz''deki stratejilerini engelleyecektir. Bu nedenle Rusya''nın, KKTC''yi tanıması kendi çıkarınadır. Putin''in dış politika danışmanı Dugin''in "Rusya, KKTC''yi tanıyabilir" beyanı bunu teyit etmektedir. Bu girişim, Türk Cumhuriyetlerinin KKTC''yi tanıması yönünde elini rahatlatacaktır.
Rusya''yla; Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Kafkasya, Karadeniz ve Orta Asya''da gerçekleştirilecek iş birliği, Türkiye''nin etkinliğini artıracak, uluslararası düzeyde hak ve menfaatlerinin korunmasına/sağlanmasına ve güvenliğine katkı sağlayacaktır.
Dış politikada gecikmeksizin radikal değişiklikler yapılmalıdır. Geç bile kalınmıştır.