Darbe yeterince aydınlanamadı

Evet, aradan tam bir yıl geçti. Yakın tarihimizde derin izler bıraktı. Dolayısı ile sormak ve sorgulamak durumundayız: Bir yıl boyunca darbe ile ilgili ne yaptık? Nasıl bir sonuca ulaştık?

Doğrusunu isterseniz darbenin geçmişini, neden ve nasıl meydana geldiğini, kimlerin siyasi sonuç beklediğini, gerçek planlarının ne olduğunu ortaya koyamadık.

Kısacası, suçu ve suçluyu anlattık, ama mahiyetini açıklayamadık.

Suç belli, amacı belli, eylem şekli belli ama bunu yapanları tamamını gösteren şema ortada yok. Gerçeği bütünüyle göremiyoruz. Hatta darbenin oluş şeklini bile tam olarak açıklayamadık.

Çoğu kere ayrıntıları konuşuyoruz. O gecenin üzüntü veren içimizi sızlatan olaylarını tekrar tekrar anlatıyoruz. Tankların ortaya çıkışını, uçakların nasıl insafsızca halkın üzerine, polislere ve Meclis'e bomba yağdırdığını görüntüleri ile veriyoruz. Rahmetli Ömer Halisdemir'in Özel Kuvvetler'deki kahramanlığını hüzün ve gurur bir arada görüntüleriyle seyrediyoruz..

Bunlar tamam..

Ancak mesele bizzat gerçekliğin kendisine gelince işler orada tıkanıyor. Mesela herkes "Gazi Meclis" diyor..

Doğrudur.

Meclisimiz Gazi'dir. Ancak Gazi Meclis, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kendisine yapılanları açıklayacak sonuçlara ulaştı mı?

Hayır, ulaşamadı.

İlginç değil mi?

Bombalanmış, varlığı darbeciler tarafından hedef alınmış bir Meclis, kendisine yapılan eylemin niteliklerini, eylemin neden ve niçinlerini bir araştırma komisyonu kurmasına rağmen doyurucu sonuca ulaştıramıyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse millet görevini sonuna kadar başarıyla yapmıştır. Cumhurbaşkanının çağrısına uyarak sokaklara inmiş, hayatını ortaya koymuş, onlarca şehit vermiş ve ülkesini savunmuştur.

Eş zamanlı olarak milletin temsilcileri de aynı şekilde parlamentoya gelmiş, toplanmış, cumhuriyete ve demokrasiye uygun bir söylemle Meclis kürsüsünü açık tutmuş, darbecilere karşı olduğunu ilan etmiştir.

Yani?

Uygulamalarda sorun yok.

Millet de Millet Meclisi de pratikte samimi davranmıştır. Ancak, sıra siyasete gelince, işin içine başka şeyler karıştığı için Meclis, hem kendisine ve hem de sahibi olan millete yapılan darbe ile ilgili beklenen sonuca ulaşamamıştır. Hâlbuki şimdiye kadar biz, darbenin bütün hikâyesini gelmişi ve geçmişiyle öğrenmiş olmalıydık. Darbe baştan sona zihnimize yazılmalıydı.

Her nedense bunu yapamadık.

"Siyasi ayağı ortaya çıksın" diyorsun..

Hükümet, korosuyla beraber hep bir ağızdan ve aynı anda itiraz ediyor. Bunun gibi cevaplanmamış yüzlerce soru var. Bunları tek tek aydınlatmak ve cevaplamak yerine, iktidardakiler, bütün meseleye "önümüzdeki seçimleri kayıp etmemek için nasıl davranayım ve ne yapayım" üzerinden bakarak suçlamalarla yetiniyor. İşlerine kim gelmiyorsa ve hangi olay önlerini kesecek gibi görülüyorsa hemen FETÖ suçlamasına başlıyorlar.

CHP Fetö'cü..

Akşener Fetö'cü.

Ümit Özdağ Fetö'cü.

Kısaca muhalifsen ve seçimlerde etkili olabilecek bir gücün varsa hem kötüsün ve hem de FETÖ'cüsün. İşin ciddiyetini ortadan kaldırdın mı darbenin gerçekliği ve önemi de sulandırılmış oluyor. Bu nedenle darbenin birinci yıl dönümünde darbe meselesi sürüncemede devam ediyor diyebiliriz.

Yazarın Diğer Yazıları