Darbe-i ganimet!..

Siyasette tesadüflere, rastlantılara inanmam. Çok çok küçük istisnaları dışında!..

MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli the başkanlık pasını attı. Başbakan Binali Yıldırım, ustaca yaptığı göğüs istopu ile karşı atağı hemen başlattı. Kale önünde golü atmak için sabırsızlıkla bekleyen R. Erdoğan'a topu göndermeden önce kafasını sağa sola çevirdi, geride bekleyen takım arkadaşı Doktor Devlet Bahçeli'ye teşekkür işaretini çaktı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerekirse OHAL'in sonlandırılabileceğini söyledi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, referandum için 2017 Nisan'ını işaret etti.

Başbakan Binali Yıldırım, "bizim Bakan ve Milletvekillerimizde FETÖ'cü yok" dedi.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar temaslarda bulunmak(!) üzere ABD'ye gitti...

Sayfa aralarında çok sıkışıp kaldığı için belki de az da olsa fark edici olamadı. Kalemimde mürekkep tükendi, sarayın AKP içinde "FETÖ"cüler yüzünden yaşadığı darlığı anlatmaktan... Planlanıp planlanıp yapılamayan operasyonları faş etmekten... Ve de seçim ile bulunmaya çalışılan doğal seleksiyon formüllerinden...

Adetimiz olduğu üzere araya kulis sıkıştıralım; Saray, Ocak ayında OHAL'e son, ertesinde seçim senaryoları üzerinde çalışıyordu. "Sosyal yaraları sarma" projeleri hazırlanıyordu. Kabineden uzak kalan eski bir Bakan sağda solda konuşuyordu, "ByLock'un üstü kapatılacak. Operasyonu yöneten üst düzey görevliler de ByLock'cu çıktı. AKP içinde 58 milletvekili tespit ettik" diye. Gidişat da Sayın Bakan'ı doğruluyor!..

Doktorun gollük pası ilaç gibi geldi hastaya!..

Anlamsız tartışmalar devam ediyor... The Başkanlık için Meclis'te yapılacak Anayasa değişikliği oylamasında AKP fire verir miymiş!.. Sadece ByLock sopası yeter AKP'deki fireleri önlemeye. Ya MHP!.. Ful destek çıkacağından şüpheniz olmasın. Buna bir de CHP'den ve HDP'den gelecek gizli firelerin desteğini ekleyin. Bırakın 330'un altına düşmeyi neredeyse referandum gerektirmeyecek sayı eşiğini bile bulabilirler.

Siyasi kulislerde tartışılıp duruluyor. Önce referandum sonra seçim mi? Yoksa aynı anda birden fazla sandık mı?..

Şu anda kestirmesi zor. Sarayın kafasını anketler karıştırıyor. Az da olsa AKP'de bir düşüş söz konusu. Saray kaynaklarının verdiği bilgiye göre; MHP'nin rakamları baraj altı, HDP yerinde duruyor, CHP'nin sempati hanesinde yükseliş var ama rakamlara çok az yansıyor. Kararsızlar ise önceki dönemlere göre daha yüksek seyrediyor.

Gerçekten kestirmesi zor!.. Fakat, seçim parametrelerini dikkatle takip etmek lazım. AKP'nin her seçimde başat parametresi ekonomi olmuştur. Ekonomide alarm zilleri çalıyor. AKP'nin bu sefer dış politikadaki gelişmeleri birinci parametre yapacağı ve tüm gücünü oraya yoğunlaştıracağı ortaya çıkıyor. Nasıl olacak?.. Dere geçilmeden atın değiştirilmediği süreç de Hulusi Akar'ın ABD'den nelerle döneceğine bağlı. Irak ve Suriye'deki, Mısır'daki gelişmeler... İsrail ile bahar havası... Sonra "sosyal yaraları sarma"(!) paketleri...

Anayasa değişikliği ile birlikte başka sürprizlere de hazırlıklı olun!..

Konjonktür hazretlerine bağlı!.. AKP uzun süredir üzerinde çalıştığı bir ara gündemden çekip buzdolabına koyduğu seçim sistemi değişikliğini yeniden ısıtmaya hazırlanıyor. "Dar bölgeyi"...

Unutanlara hatırlatalım;

"1980 darbesi ile getirilen yüzde 10 barajını kaldıralım" diye tezgaha devam edecekler...

R. Erdoğan Başbakanlığı döneminde önermişti;

"Milletvekili hesabı parti liderine değil, kendini seçen seçmene verecek. Dar bölge sistemi ile 1980 darbesi sonrası getirilen yüzde 10 barajı kalkacak, barajsız bir sistem gelecek. Türkiye'de seçilecek milletvekili sayısı kadar seçim çevresine ayrılacak ve her bir bölgeden bir milletvekili seçilecek. Seçim çevresini birinci sırada tamamlayan parti adayı veya bağımsız aday milletvekili olmaya hak kazanmış olacak.

Dar bölge ile 550 vekil seçmek için 550 seçim çevresi olacak. Bu yöntemle İstanbul'un halen 3 olan seçim çevresi 18'e, Ankara'da 2 olan seçim çevresi 7'ye, İzmir'in 2 olan seçim çevresi 6'ya çıkacak. Bursa 4; Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Mersin, Kocaeli, Konya ve Şanlıurfa'da 3; Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Hatay, Kayseri, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon ve Van'da iki seçim çevresi olacak."

MHP ve HDP'nin bitirilmesi, kısmen de CHP'nin eritilmesi formülüydü bu!..

Dur bakalım ne mi olacak?.. Efendime söyleyeyim şöyle bir örnekle;

Şehrin birinde salgın hastalıklar ortaya çıktıktan sonra ben size desem ki; "her zamanki içme suyunuzdan kaynaklanıyor. Bakın değişik markalar çıktı. Onlardan birini deneyin." Ne yaparsınız?.. Doğal insan psikolojisidir. Şüpheyle bakarsınız. En azından, "bugüne kadar neden ortaya çıkmamışlar acaba" diye sorarsınız. Ortalık kırılırken, yeni çıkan markayı daha fazla hayatınızı riske atmamak adına bir kereliğine bile olsa denemekten kaçınırsınız.

Alıştırılmış çaresizlik. İşte böyle bir şey!..

Yazarın Diğer Yazıları