Gazete yönetimi, çok dağılmayalım, huzurunuza en rafine "ilk değerlendirme"lerle çıkabilelim diye her seçimde olduğu gibi yine "görev dağılımı" yapıldığını ve bu defa bana düşenin "Cumhur İttifakı" olduğunu bildirdiğinde, "Millet İttifakı"yla yarışlarını yazacağımı sanmıştım.
Velakin, öyle olmadı.
AK PARTİ'YE MHP ŞOKU
Sandık sonuçlarının açıklanmaya başlandığı ilk andan itibaren, "ittifaklar savaşı(!)"ndan başımızı kaldırıp da göremediğimiz başka bir yarışın varlığı ortaya çıktı. Cumhur İttifakı'nı oluşturan iki parti; AK Parti ve MHP arasındaki yarış, en az, ortaklıklarının Millet İttifakı'yla girdiği yarış kadar kıyasıyaydı.
31 Mart 2019 seçimlerine, 29 Mart 2014'te aldığı yüzde 15,2'lik oy oranı, 3'ü büyükşehir 8 il belediyesi ve 100 küsur ilçe belediyesiyle, ittifak bünyesinde de AK Parti'ye verdiği 44 adaylığa karşı sadece 7 adaylıkla zarardaymış görünümünde giren MHP, -benim bu satırları yazdığım saat 21.00 itibarıyla- mevcut belediyelerinin önemli bir bölümünü koruduğu gibi bir de üzerine Kastamonu, Amasya, Erzincan, Bayburt, Çankırı, Kütahya, Karaman gibi, ittifak ortağı AK Parti'nin elinden aldığı belediyeleri eklemişti. Keza ilçe belediye sayısındaki artış da rekor denebilecek düzeydeydi.
"İNSAN(LIK)" KAZANDI
Kastamonu'da alınan sonuç, hem MHP'nin "eski kalesi" olması, hem de 2014'te zaten AK Parti'ye kılpayı kaptırmış olduğu için şaşırtmadı.
Kütahya'da, Alim Işık, 2014'te de MHP'nin adayıydı yüzde 46 gibi bir oy alarak kaybetmişti. AK Parti'nin oyu yüzde 48'di. Sonuç kesin olmamakla birlikte AK Parti burada 15 puan civarında oy kaybı yaşamış; yani sadece MHP'ye değil, Millet İttifakı'na da oy kaptırmış halde.
MHP'nin en çarpıcı sonuçlarından biri "Binali Yıldırım'ın memleketi Erzincan"ı almış olması; peki şaşırtıcı mı? MHP'nin aday gösterdiği eski il başkanı Bekir Aksun'u tanıyanlar açısından çok da değil. Zira, "Hoca kazanır" (Bekir Bey, öğretmenlikten gelme) Erzincan'la ilgili en çok kurulan cümleydi.
Manisa, MHP'nin midesine kramplar girmeden rahat kazandığı tek büyükşehir belediyesi. Aslında 24 Haziran sürecinde Cumhur İttifakı'yla sorunlar da yaşayan Başkan Cengiz Ergün'ün, bu süreçte en büyük avantajı şüphesiz şahsi sevilirliği oldu.
Bu bağlamda, bilmiyorum sizin de dikkatinizi çekti mi, Türkiye genelinde "kazanan adaylar", çoğunlukla "ittifakların dilini benimsememiş", o sertliğin yerele yansımasına set olmuş, karşı ittifakla kavgaya tutuşmamış, mücadeleyi yüz yüze bakılamaz hale getirmeyen adaylar oldu.
TOROSLAR'DA HAYAL KIRIKLIĞI
Saat itibarıyla, MHP'nin diğer iki büyükşehir belediyesi olan Adana ve Mersin'de durum kritik olduğu ve açılan sandık sayısı sonucu öngörmeye yetmediğinden değerlendirmeyi sonraki yazılara bırakıyorum.
Ama…
Eğer sonuç yazdığım saatteki gibi olur da Adana ve Mersin'i Millet İttifakı kazanırsa; Adana'da AK Parti, MHP'nin adayı Hüseyin Sözlü'ye yeterli desteği vermemiş, Mersin'de de CHP'nin adayı Vahap Seçer "Yörük belirleyiciliği"ne takılmamayı becererek ilginç bir çıkış yapmış demektir. Burada, Burhanettin Kocamaz'ın maruz kaldığı hukuksuzluğa tepki oylarının da Seçer'de buluştuğu ve CHP adayının süreçte bir "ittifak adayı" kimliğine büründüğü de ortada.
"YAVAŞ YAVAŞ" ALIŞACAKLAR
Gelelim, ittifakın büyük ortağı AK Parti'ye:
31 Mart 2019 seçimlerine, 29 Mart 2014'te aldığı yüzde 45,5 oy oranı ve 18'i büyükşehir olmak üzere 48 il belediye başkanlığı ile giren AK Parti, Ankara ve Antalya başta olmak üzere iddialı olduğu çoğu şehirde önemli kan kaybı yaşamış gözüküyor. Bu seçimde AK Parti'yle ilgili dikkat çeken en önemli detay, sadece kaybettiği yerlerde değil kazandığı, hatta Trabzon gibi farkla kazandığı merkezlerde dahi oy oranlarında ciddi bir düşüş yaşadığı.
İstanbul, AK Parti açısından her zaman "en önemli" oldu. Ancak, 31 Mart gecesi AK Parti, Ankara'yı kaybettiğine mi daha çok üzülmüştür, İstanbul'u -kazandıysa tabii Ekrem İmamoğlu, açıklanan sonuçların manipülasyon olduğunu savunuyordu- kazandığına mı derseniz; duygu yoğunluğu açısından emin olun Ankara'yı kaybetmenin acısını unutturamamıştır İstanbul'un kazancı. Malum, Ankara'da seçime değil "meydan savaşı"na gidiyor havası yaratmışlardı.
Mansur Yavaş, Ankaralıların gözünde zaten 2014'te de kazanmıştı. Dün gece, hak ettiğini gecikmeli teslim aldı. Bu arada Cumhur İttifakı'nın 24 Haziran'da Ankara'da yüzde 53,35 aldığını, MHP'nin ilçe belediyelerde ulaştığı oranlarla kendi oyunu koruyor gözüktüğünü düşünürsek, AK Parti Ankara'da da ciddi sarsılmış durumda.
"YAVAŞ YAVAŞ" alışırlar artık yeni duruma.
İZMİR "FAKİR AMA GURURLU GENÇ"İN
Ve İzmir;
Cumhur İttifakı adayı Nihat Zeybekçi, kendi tabanını kızdırmak pahasına yaptığı bütün o liberal çıkışlarına rağmen Binali Yıldırım'ın geçen seçimde ulaştığı sonucu, ancak birkaç puan yukarı taşıdı ama"mahallenin en güzel kızı(!)"nın gönlünü çalamadı; İzmir, "fakir ama gururlu" gence olan aşkına sadık kaldı!
IĞDIR'A DİKKAT…
HDP ile MHP'nin son ana kadar kafa kafaya gittiğini düşünürsek;
1. Meral Akşener'in "aday tekleştirin" çağrısı ve desteği olmasaydı Iğdır göz göre göre HDP'ye teslim edilmiş olacak mıydı? Olmayacak mıydı?
2. Iğdır'da, AK Parti'den MHP yerine HDP'ye oy gittiği bir tek ben mi düşünüyorum? AK Parti geçen seçimde yüzde 42 almış MHP'yi destekleseydi, yüzde 44'le burayı kazanan HDP'yi farklı geçmesi gerekmez miydi?
MESAJINIZ ALINMIŞTIR…
Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'da yaptığı ve sonucu saygıyla kabullenmekten bahsettiği ilk açıklamanın tonu "mesajın alındığı" yönünde…
Umarım uygulamaları da o yönde olur önümüzdeki günlerde…
