Çocuklar Duymasın darbe aldı

Vatan Şaşmaz'la -asıl adı Vatansever- tanışmam Akşam gazetesi yıllarında oldu. Halkla İlişkiler bölümünde çalışan Nurşen Kocayaş'la flört ediyordu. Sonra nişanlanıp evlendiler. Nurşen de, Vatan gibi Trakya kökenli. Ailesinin imkanları iyiydi. Porsche kullanıyordu. Delikanlıyı karakter analizi yapacak kadar fazla tanımıyorum. Evliliklerinin üçüncü yılında boşandılar. Nurşen hoş kız olmasının yanı sıra iyi eğitimlidir. Bir de mutfak kültürü var ki müthiş. Hele yapıp getirdiği tarçınlı-havuçlu keklerinin benzerini hiç yemedim. Bu tek örnek bile yeter. Bence Vatan'ın her anlamda mükemmel bir eşten kopuşunu anlamak mümkün değil. Aslında Çanakkale ve Lüleburgazlıların evliliği yürümeliydi. Aklımda tek bir varsayım kaldı; Vatan Şaşmaz'ın yapısı. İlişki kurduğumuz kısa dönemde bile önemli bir şey dikkatimi çekmişti. Ne zaman güzel bir bayan görse, ona odaklanıyordu. Neyse bütün bu yorumlara gerek kalmadı inancındayım. Umarım Nurşen Kocayaş kardeşim gönül güzelliğine yakışan birliktelik ile hayatını devam ettiriyordur.

Silah konusu

Şaşmaz cephesinde gerçekten mağdur biri var; ikinci eş mimar Yasemin. Üstelik 4 aylık hamile. O da Nurşen gibi çok varlıklı bir aileden. Boğaz'da arsalar alacak kadar akıllı yatırımcı. Bu saatten sonra kendisine sadece "sabır" dileyebiliriz.

Filiz Aker'in durumu ortada. Eski mankenin bir dönem Vatan'la aynı sitede oturuşu facianın başlangıcı. Aradaki 11 yaş fark, önemli olmadı. Bir süre sonra Vatan'ın ipleri koparttığını anlıyoruz. Filiz ise tutkusunu bir türlü söküp atamıyor. Neticede "kim ruhsat verdi" ve "Conrad Otel gibi yere nasıl sokuldu" soruları arasında bu silah 5 kez ateşlendi. Dördü Vatan'a, biri Filiz'e. Şimdi Adli Tıp ve uzman soruşturmaları tamamlanır. Kabak iki otel güvenlikçisinin başına patlar. Ölen öldüğüyle kalır.

Acı tesadüf

Cinnet'in gerçekleştiği saatlerde dizisi yayınlanıyordu. Buna sadece kader denilebilir. Engin'in -Vatan- dalgalı gür saçları patronu rolündeki Selçuk'u -Mehmet Auf- çıldırtmaktadır. Kızların Engin'e bu yüzden ilgi gösterdiğine inanan Selçuk Bey saç ektirme planları yapmaktadır. a2, 8.5'teki eskilerin tekrarına son olarak Star'daki yeniler eklendi. Yani, aynı gün üç ekranda birden yayınlanan tek dizi Çocuklar Duymasın. Bu bir tesadüf olsa gerek.

"Geride Filiz'in Vatan'a borç para verip alamadığı" ve "12 yıllık kaçamaklar" iddiaları kalıyor. Eğer bu ilişki gerçekten bu kadar devam etmiş ise, Nurşen Kocayaş'lı dönemi de içine alıyor demektir. Bu olay uzun süre gündemde kalacaktır. Çocuklar Duymasın'ın akıbetine gelince biraz karışık. Devam mı tamam mı kararı yapımcı-senarist Birol Güven'in inisiyatifinde. Şimdilik seyredileceğinden eminim. Fakat Engin'li bölümlere gülmek mümkün olur mu? Sanmıyorum.

***

Bir rastlantı

Pretty Woman'ı -Özel Bir Kadın- yeniden seyrettim. Bu tamamen tesadüf sonucu gerçekleşti. 27 yıl önce Julia Roberts'i Oscar adayı yapan filmde Edward karakterini Richard Gere canlandırmıştı. Bu yayını beIN Movies'de tam başladığı anda yakaladım. Belki de o zamanın liste başı bestesi "Touch me"'yi duyunca beni cezbetti. Dikkat edin, sokak kadını Vivian'ın görüntülerinden söz etmiyorum.

Aslında "Beyaz Atlı Prens" öyküsünün zamanımıza bu kadar güzel uygulandığı pek az senaryo biliyorum. Arada, Amerika'nın acımasız kapitalizmi müthiş işleniyor. Güç durumda kalan koca şirketlerin nasıl yutulduğunu gösteren sistem iyi teşhir ediliyor. Amerikan Kongresi'nin askeri ihalelerdeki üç kağıtları da çok güzel anlatılıyor. İzlediğime değdi.

Faturalar acıtıyor

Bu arada beIN'in sinema bölümünde artık MGM'yi göremiyoruz. Bu açık araya serpiştirilen 2016 yapımlarıyla kapatıldı. Gelelim heybedeki turpun büyüğüne. Faturalara her ay zam var. Futbol yayınlarını parçalayıp, hesabın şişirildiğini kimse atlamıyor. Sinema paketinde de aynı şeyi görüyoruz. Fatih Altaylı'nın teşhis ve uyarılarına aynen katılıyorum. Bu kafayla abonelerin kaçışını hızlandırırlar. Körfez sermayesinin Türk temsilcilerini uyarıyorum. Daha doğru insafa davet ediyorum!

***

ÇOCUKTAN AL HABERİ, Ekranların gülen yüzü haline geldi. Dokuz olağanüstü minik, Evrim Akın'ın yönetiminde herkesin sevgilisi oldular. Üç-dört yaşındakilerin zeka seviyeleri inanılır gibi değil. Diğer kanalların karbon kopyaları Show TV'dekinin başarısının ispatı. Hülya Koçyiğit, Gökhan Tepe ve Aşkın Nur Yengi'li bölüm zirve yaptı.

...

Belgesel kanalında "Heidi'nin İzinde İSVİÇRE" adlı yapımı seyrettim. Rehber Bülent Saraloğlu idi. Dağlar, yeşillikler bolca sis arasında Doğu Karadeniz'i hatırladım. Hatta bizim yöreler İsviçre'ye bin basar. Tek üstünlükleri ulaşım farkı. Dağları delen raylı sistemleri ve hemen her yere kurulan teleferikler. Ancak bizim yemeklerin üstünlüğü tartışılmaz.

Yazarın Diğer Yazıları