Çıldırtıyorlar...
Turkcell... Avea... Vodafone... Türk Telekom... (Türk kelimesi sadece adında kaldı, Arap sermayesine satıldı)
Yaşantımızın vazgeçilmez alışkanlıkları oldu. Çalışırken. Dinlenirken. Spor yaparken. Yemek yerken. Televizyon seyrederken....
Elimizden düşüremediğimiz, her biri yüzlerce liralık telefonlarla konuşmak için dört operatöre her yıl milyarlarca dolar fatura ödüyoruz.
Milyar dolar ödeme telefonlar için de geçerli.
İlk versiyonları kilolarca ağırlıkta, uzun antenli olan telefonlar bugün, inanılmaz gelişme gösterdi.
Dün sadece konuşma yapılan telefonlar, rekabetin kızışmasıyla internet, facebook, resim çekmek, fotoshop, her dilden çeviri.... gibi akla gelen gelmeyen het türlü hizmeti sunuyor. Böyle olduğu için de telefonsuz bir hayat düşünemiyoruz.
Dahası telefon, yanımızda olmadığında mutsuz oluyoruz. Elbette mutsuzluk sadece, telefonu evde, iş yerinde unutmakla olmuyor. Her an yanınızda olan telefon ile arandığınızda/aradığınızda görüşme yapamıyorsanız hem mutsuz hem de agresif oluyorsunuz. Son günlerde , telefonların çekme kapasitesinin yetersizliği nedeniyle pek çok şikayetler almaya başladım.
Hem de operatörlerin televizyon ekranlarında gururla “Türkiye’nin her yerinde yüzde 99.9 çekiyor” reklamları verdiği. Bu reklamları çekici hale getirmek için en ünlü komedyenlere milyonlarca dolar ücret ödediği. Ülkenin dört bir yanını, “En yüksek çekme kapasitesi bizde” reklamları ile donattığı... Hatta bu reklamları zekice, “Dört çeker” gibi sloganlarla zenginleştirdiği... bir dönemde okuyuculardan gelen şikayetlerin artması çok anlamlı.
Bodrum, Konacık beldesinden a mail gönderen Ferhat Efekan adlı okurumuzun şikayeti ise, operatörlerin verdiği reklamlarla çelişiyor. Efekan’ın şikayetini; yorum eklemeden, “Kıssadan hisse”, diyerek aynen aktarıyorum,
“Merhaba
Konacık Sanayi Sitesi’nde çalışıyorum. Beldemiz, belediyenin katkıları ile inanılmaz gelişti, Bodrum’un gözdesi oldu. Caddemiz, Bağdat Caddesi gibi en güzide markalar ile şenlendi. Asfaltlanan, yayalar için yürüyüş, spor yapanlar için bisiklet yolları ayrılan geniş cadde ve sokaklarımız, Bodrum’u kıskandırır oldu. Konacık böylesine büyüyüp gelişirken, iş yerimizden telefon görüşmesi yapamıyoruz. Bu ayıp, kesinlikle belediyenin değil. Telefon operatörlerinin.
Şafak Sezer, başarılı bir komedyen. ”Kırmızı“ temalı reklamlar, onun sanat başarısının paraya dönüşmesidir. Kazandığı paralar helal olsun. Hakkıdır. Reklam ajanslarına sesleniyorum. Büyük masraflar ile Şafak Sezer’i, paraşütle atlatmasınlar, Yedikule Zindanlarına falan sokmasınlar. Kızarmaktan çekinceleri yoksa Bodrum, Konacık Beldesi’nde Yeni Sanayi Sitesi’ne göndersinler. Söz valla, Şafak Sezer’in yeme, içme, konaklama masraflarını Site sakinleri olarak karşılayacağız. İstediğimiz tek şey; Sezer’in reklamlarda temsil ettiği Vodafone hattı ile herhangi bir yer ile görüşmesi.
Ne kadar basit değil mi? Yer altına, deniz dibine inmeyecek, uzaya çıkmayacak. Konacık Sanayi Sitesi’nde bir dükkana girip, anasınla danasınla kimle isterse, hangi operatörün hattı ile isterse görüşsün. Hele ki; bir başka Vodafone abonesi ile konuşsun. Ne yazı ki; bizler Şafak Sezer gibi işin esprisinde değiliz. Ama, Sezer’in reklamlarda harcadığı eforu harcıyoruz.
Telefonumuz çaldığında açıp; ”Alo“ dememizle süratle yazıhane dışına koşup, kendimizi sokağa atıyoruz. Şanslı isek, karşımızdaki hattı kapatmadıysa konuşmaya devam edebiliyoruz.
Aynı koşuşma, müşterilerimiz için de geçerli.
Sanayi Sitesi sanki, görünmez duvarla ile örtülü ve Vodafone bu hattı geçemiyor. Aynı sıkıntı bu kadar çok olmasa da Avea operatörü için de geçerli. Türkcell, çekim kapasitesi olarak nispeten en iyisi. Ancak, Vodafone ile görüşmek mümkün değil.
Sitemiz oldukça büyük. Bodrum’un medarı iftiharı.
Konacık Belediye Başkanı Mehmet Topuz’un, sadece Konacık değil, Bodrum’a armağanı. Traji komik olan, operatörlerin vurdumduymaz tavırları. Burunlarından kıl alınmıyor. İşimiz, mobilya üretimi. Sitede 4 atölyemiz var. Hem ekonomik olsun, hem de atölyeler ve çalışanlar arasında irtibat kolay sağlansın diye deneme amacıyla 5 Vodafone hattı aldık. Gelen arkadaşlara, Avea’nın çekim kapasitesinin yeterli olmadığını söyledik;
”Merak etmeyin bizim kapasitemiz çok iyi“ dediler.
İnandık, sözleşme imzaladık. Telefonlara Vodafone kartlarını taktık. Dakika bir, gol bir örneği, şok olduk.
Bırakın konuşmayı, söylenen tek kelimeyi anlamak mümkün değil. Bodrum İç Kale’deki Vodafone merkezini aradık: ”Sizin hatlar ile görüşme yapamıyoruz“ dedik. İlgileneceklerini söylediler. Ne gezer. Bir ay geçti. Ne arayan var, ne soran. Aldığımızdan itibaren hatları kullanamadık. İptal etmek için, ilk faturanın gelmesini bekliyoruz.
Bu arada sorun sadece bizde değil. Müşterilerimiz de aynı sıkıntıyı yaşıyor. Hatları Vodafone ise, Sanayi sitesinde konuşma yapmaları mümkün olmuyor, bu da sorun olarak bize yansıyor.
Sorum şu; operatörler televizyon reklamları ile bizleri mi kandırıyorlar. Ya da Bodrum Konacık opetarörlerin çekim kapasitesinin olmadığı, jamer’lerin ( Sinyal kesici) volta attığı bir bölge mi. Büyüklerimiz; ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol, derler. Acaba Şafak Sezer, reklam çekimleri sona erdiğinde , Vodafone hattı ile eşini dostunu arayıp, hal hatır sorabiliyor mu?
Saygılarımla... Ferhat Efekan