Çıldırtan Fizz bankacılığı
Mehmet A. 10 yıl önce emekli olmuş bir polis memuru. Emekli olmadan 5 yıl önce maaşlarını Türkiye'nin en büyük ailelerinden birine ait bankadan almıştı. Aradan geçmiş tam 15 yıl ve bu yerli sermayeli banka emekli memurun adeta psikolojisini bozmuş durumda.
Bir insan bir bankadan kaç kez aranır? Ya da hangi saatlerde aranabilir?
Bu bankada ne zaman, ne de sayı birimi kalmış.
Son bir ay içerisinde tam 8 kez aranmış.
Bazen hastanede, bazen cenazede. Bazen ise yemekte. Hastalığı nedeniyle yatarken bile bankadan aranmış.
Bankaların telefon numaraları ya 0850 ya da 444'lü olduğundan onları açmıyor. Ama normal numaradan arandığı için mecbur kalıp açıyor.
Borç batağındaki vatandaşa kredi teklif ediyorlar.
Kredi kartını ödeyemeyen kişiye kredi kartı. Borcunu ödeyemediği faturalar için otomatik ödeme talimatı istiyorlar.
Tam bir akıl tutulması.
Bu bankanın son iki yıldır uyguladığı bir program. Banka bu program için milyonlarca dolar ödemiş. Adı Fizz. Açılımı nedir bilemiyorum. Ancak bilinen bir şey var ki, aranan da arayan da çıldırmış durumda.
Banka her personeline Fizz hedefi veriyor. Günde en az 50 kişi arayacak.
Yuh! 50 kişiyi taciz anlamında. Bir de belirli süre konuşmak zorunda 30-50 saniye konuşmadan kapatırsan sayılmıyor sil yeni baştan.
Bunun için bankacı, teklifi ile ilgilenmeyen müşteriyi ne yapıp yapıp konuşturmak zorunda. Ne yapsın gariban banka çalışanı, hedefi var.
Buradan BDDK'ya sesleniyorum:
Bu da mı suç değil!
Vatandaşı telefonla taciz etme programı da mı suç değil!
Böyle bir saçmalık mı olur?
Vatandaş yıllar önce telefon aramalarına mecburen izin veriyor ama bu demek değil ki sen yıllar sonra o insanı, personele verdiğin zorunlu hedef ile aratıyorsun.
Aynı bankanın personeli anlatıyor; 'Artık psikolojimiz bozulmuş durumda. Bir yandan diğer hedefleri tutturmaya çalışırken bir yandan da Fizz hedefini yani müşteri tacizini yapmak zorundayız. Bazı kişiler daha ismimizi duyar duymaz suratımıza kapatıyor. Bazı kişiler de küfrediyor kapatıyor.'
Artık şubesine bile girmeye korkan vatandaşı mecbur kalıp, telefonla taciz ediyor.
Artık birilerinin bu telefon tacizine son vermesi lazım. Bankaların ürün pazarlama veya benzeri şeyler için arama yapmalarına çekidüzen verilmeli. Belirli saatlerde aranmalı, başka şube tarafından aranmamalı ve müşteri bir daha aramayın dediği zaman kesinlikle aramamalı.
Emekli bankacılığı
İkinci bir taciz ise yine emeklilere yönelik başka bir bankadan. O da yerli sermayeli bir bankadan. Adeta insanları bunaltıyorlar. Hem çalışanının hem de emeklilerin psikolojisini bozmuş durumdalar. İlla emekli maaşınızı bize taşıyın diye bastırıyor.
İyi de atı alan Üsküdar'ı geçti. Başta kamu bankaları olmak üzere bazı bankalar bu işi bitirdi. Şimdi sen neyin kampanyasını yapıyorsun. O dönem emekliye burun kıvırdın şimdi diğer bankalardan geri almak için hem personelini hem de emekli vatandaşları taciz ediyorsun.
İşte akıllı(?) yönetici böyle olur!
Son dönemde çok doğru kararları ile vatandaşı bankaların vicdanından kurtaran BDDK şu telefon işine gerçekten bir el atmak zorunda. Bunu bir disiplin altına almalı...