"Cezaevinde unutulan Yüzbaşı"

Doğu ve Güneydoğu'da PKK'lı hainlerin inlerine bomba olup yağan, operasyondan operasyona koşan, TSK içinde parmakla işaret edilen başarılı kahraman bir Sikorsky pilotuydu.

Maltepe Askeri Lisesi'ni, sonra Kara Harp Okulu'nu bitirdi, aşık olduğu mesleğine Kara Havacı olarak devam etmeye başladı.

2006 yılında hakkında iddianame bile hazırlanmamışken YAŞ kararıyla TSK'dan ihraç edildi... İhraç edildiğinde yüzbaşıydı...

Hayali olan üniforması zorla elinden alınmıştı, büyük bir hayal kırıklığı içindeydi... Mesleğe dönebilmek en büyük hayaliydi. O yüzden öncelikle geçimini sağlamalıydı. Havayolu şirketlerine pilot olarak girmek istedi. Tüm kapılar yüzüne kapandı.

4 aylık cezaevi sürecinden sonra tutuksuz olarak yargılandı.

Yılmadı, pazarlarda limon ve havlu sattı. Daha sonra bir şirkette iş buldu ve orada çalışmaya başladı. Çocuğunun annesi olacak hayatının kadınını Hande'yi orada tanıdı... Evlendiler... Tatlı mı tatlı, dünyalar güzeli Beren'leri aileye katıldı... Artık 3 kişiydiler...

Ancak Kahraman Yüzbaşı'nın peşini davalar bırakmıyordu. Atabeyler davasından, suikast girişimine kadar her türlü ithamla uğraşıyordu. Asılsız belgeler, dokümanlar ve ihbar mektuplarıyla gerçekleştirilen kumpaslarda, adeta günah keçisi seçilmişti. TSK'ya yapılan ilk operasyonlar onun üzerinden gerçekleştiriliyordu.

FETÖ'cülerin hedefinde olmasının arkasında ilginç bir olay yatıyordu. TSK'dan atılmadan kısa bir süre önce Ankara'daki bir benzin istasyonunda Atatürk hakkında sohbet eden, hakaret kısımlarında seslerini yükselten kişilere müdahale etti. Atatürk'ün subayıydı çünkü... O bilinçle yetişmiş, o heyecanla üniformasını giymişti. Çok geçmeden anlaşıldı ki kavga ettiği kişiler Gülen Cemaati içinde ağırlığı olan isimlerdi. Yüzbaşıyı kayda almışlardı. Sonrası da geldi...

Evlendikten kısa bir süre sonra 2013 yılında tekrar cezaevine koydular... Davaların ve cezaların ardı arkası kesilmiyordu. Hem sivil hem askeri mahkemelerde yargılanıyordu.

2011'de hayatını birleştirdiği eşi Hande'yle sadece 1,5 yıl birlikte yaşadılar. Gerisi sürekli cezaevlerinde geçti ve bu süreç hâlâ devam ediyor.

Kızı Beren, babasını fotoğraflardan seviyor.

***

Yüzbaşı Murat Eren'den bahsediyorum. Tek suçu FETÖ'cülerle kavga etmek ve mesleğinde başarılı bir subay olmak.

Açık cezaevinde kalma hakkı varken buna bile müsaade etmediler. Annesi oğlunun derdinden kanser oldu ve kısa bir süre sonra da hayatını kaybetti. Annesinin cenazesine serbest olarak katılmasına bile müsaade etmediler. Özel koruma araçlarıyla götürüldü, cenazede herkesin üzeri arandı. Annesine son vedasında bile, sağında solunda "kaçmasın" diye bekleyenler vardı.

Yüzbaşı'nın babası ise tıpkı gelini gibi gece-gündüz oğlunun serbest kalması için çalmadık kapı bırakmadı. "Murat Eren'e Özgürlük" temalı yürüyüşler, eylemler, imza kampanyalarıyla mücadelelerine devam ediyorlar.

Yüzbaşı Eren'i hapse atan, hakkında müebbet isteyen, sahte bilirkişi raporlarını esas alan, hakim ve savcıların hepsi 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra ya tutuklandı ya da gözaltına alındı.

FETÖ'cülere biat etmemiş, o yapının açık bir hedefi olmuştu Murat Eren... Bunun bedelini de hayalindeki meslekten atılarak, hapislere düşerek, annesini kaybederek, kızının büyümesini göremeyerek ödüyor, ödetiyorlar.

Cezaevi sürecinde de boş durmadı... Yeditepe Üniversitesi'nde eğitim-yönetimi ve hukuk alanlarında 2 farklı yüksek lisans yaptı.

Eşi Hande, Murat Yüzbaşıyı hiç yalnız bırakmadı... Onun özgürlüğüne kavuşması için her gün; yılmadan, sıkılmadan çalışıyor. Eşiyle yaptığı son görüşmede ihraç edilenler geri alınabilirmiş dönmeyi düşünür müsün diye sorduğunda Murat Yüzbaşı "Bir dakika bile düşünmem koşa koşa giderim" cevabını veriyor.

FETÖ'cüler tarafından içeri tıkılan ve sonra da orada unutulan Murat Eren için adalet zamanıdır.

Cumhurbaşkanı'ndan, parti liderlerine, STK'lardan Genelkurmay'a kadar... Gelin bu adaletsizliğe son verin.

**************

Sessiz Çığlık eylemlerinde babasının fotoğrafını seven kızı Beren...

murat-eren.jpg

Murat Eren, bir haftalık izninde...Annesinin mezarı başındaki ziyaret anı... Beren'in ön adın olan Kadriye, babaannesinin adi... Beraber dua edip, mezarını suluyorlar...

Yazarın Diğer Yazıları