Cevap bekleyen sorular...
Benim hangi takımın taraftarı olduğumu tüm dünya biliyor. Kimilerinin işine gelmeyen yazılarımda, ara sıra eleştiri aldığım gerçek. Bunların sayısı birkaçı geçmez. Şimdi yazacaklarımı lütfen tarafsız gözlerle okuyun.
TFF, Fenerbahçe-Beşiktaş kupa maçının kaldığı yerden devamına karar verdi. Burada başkan Yıldırım Demirören'in de etkisi olduğunu biliyoruz. Merakım babası Erdoğan Demirören'in ne dediği. "Velinimetimiz R. Tayyip Erdoğan istesin, gazeteleri kapatırım" düşüncesi devam ediyor mu? Doğrusu bunda "Doğan Grubu'nun alınmasındaki desteğin rolü yok mu?" Gerekli finasmanın, bankalar ve Katar sermayesinden sağlandığı şeklindeki iddialar cevap bekliyor.
Aslında bu konu sırf Demirörenlerle sınırlı değil. Ferit Şahenk ve Murat Ülker de "borç ertelemesi" yaptırdılar. Hatta bu ekibe uyanık Acun Ilıcalı da katıldı. Say sayabildiğin kadar. Bunlara tahsis edilen rakamları alt alta yazdığında 14 şeker fabrikasının satışından gelecek para yetmiyor.
Önemli sorular
Şenol Güneş'in "tiyatro oynadı"ğı iddiası tekrar kararına yol açtı ise Fenerbahçe'ye verilen şu cezalar neyin nesi:
* Ülker Stadı, niçin üç maç seyirciye kapatıldı.
* En yüklüsü bir milyon olmak üzere neden ayrı ayrı para cezalarına gerek görüldü.
* Gözaltına alınan Fenerbahçeliler içinden tutuklananlara ne denecek?
Olacaklar
Beşiktaş, tüm ağır toplarıyla Kadıköy'e gitmeme kararı aldı. Sonuçlarını bilip kabullendiler. Şimdi sıkı durun esas zararı kimin çekeceğini yazayım; Galatasaray. Doğrudan kırmızı kart gören Pepe ceza maddesine aykırı şekilde, iki maç yerine tek maçla cezalandırıldı. Yani, G. Saray'a karşı oynayacak.
Kritik maça atanan hakem Fırat Aydınus'a dikkatinizi çekerim. Kişisel kanaatim, önemli kararlarını Beşiktaş lehine çalacağından hiç şüphem yok. Bu sözlerimi bir kenara kaydedin. Maç sonrası beni hatırlarsınız. Birileri, çalışıyor. At yarışı tahmini yaparsam, şampiyonluk öngörüsünde durum şöyle:
-Favori: Başakşehir
-Plase: Fenerbahçe
-Sürprizler: G.Saray ve Beşiktaş.
Bu arada olayları Trabzonspor'a yıkma gayretleri sonuçsuz kaldı. Yaptıkları Karadeniz ekibiyle düşmanlığı büyütmekten başka işe yaramadı.
***
Diğer yarış
Rusya'da yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası için de geri sayım sürüyor. Bugün itibariyle 47 gün sonra açılış maçı var. Yani, bizim seçimlerden önce onların mücadelesi başlayacak. Orhan Ayhan'la programında futbolun duayeni ile yeni neslin önemli ismi Mert Aydın büyük olayı işlediler. Arada Halit Kıvanç'a sevgi ve saygı yollanması güzeldi.
Anılar dile getirildi. Bizim üç kere katılım hakkı kazanıp, ikisine iştirak ettiğimiz eski finallerden aktarılanlar hoştu. Mert Aydın'ın "Dünya Kupası Tarihi" isimli çalışmasının yakında piyasaya çıkacağı müjdesi verildi. 88 yıllık geçmişte yer alan 20 kupanın öyküsünün ilgi çekeceğinden şüphe yok.
Bazı notlar
Konuşmalar sırasında bana en çarpıcı gelen, 1930'da İtalyan Stabile'nin durumuydu. Asıl santrfor üniversite sınavını tercih edince, yerine Stabile oynatılıyor. Sonuçta bu futbolcu finallerin gol kralı oluyor.
Unutmadan iki konuya daha değinmek istiyorum. Rusya'daki maçları, her zaman olduğu gibi TRT yayınlayacak. Yani Orhan Ayhan'ın deyimiyle "Ekranların amiral gemisi".
TRT Spor'da izlediğimiz Arsenal-A. Madrid maçında, anlatıcı Levent Özçelik ve yorumcu Ömer Üründül ikilisi mükemmeldi. Sanırım onları Rusya'daki organizasyonda da mutlaka görürüz.
***
Lütfen kısa
Bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Yollanan mesajların büyük kısmı çok uzun. Yer bulmakta zorlanıyorum. Değer verilmek güzel ama kısacık olanlara bayılıyorum. Örneğin Amerika'dan yazan Kulaksız'lı Savaş Yılmaz'ınkini beğendim. Sorusuna cevabım; Bir zamanlar Kasımpaşa ile Fener arası -bir sandal mesafesi- idi. İki semt arasında inanılmaz dayanışma vardı. Hatta lise yıllarımdan epey Kasımpaşalı arkadaşım oldu. Hayattakilerle dostluğum devam ediyor. Hakk'a yürüyenlere rahmet diliyorum.
Armağan Üreten'in yazdıkları pek çok okurun temennisi gibi. "Seçimlerin ülkeye hayırlı olması" şeklinde. Bartın'dan Mümtaz Akrabaoğlu'nun sorusunu incelettim. Rodos'ta miras kalan yerlerinin istimlak bedelini alması zor. Biraz daha beklemesi gerekiyor. Ne zaman iki ülke arasında ilişkiler düzelirse tekrar baş vurabilir. Dışişleri Bakanlığı'nın bu tip itilaflar için kurduğu birim olduğunu da söylediler.