Alçak darbe girişimi gecesinde Türkiye'yi kana bulayan savaş uçaklarını ve helikopterlerini kimlerin kullandığı sorduk!.. Daha da açık ettik; bunların ABD'li pilotlar olup olmadığının net bir şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirdik. En son Erzincan semalarında görülen kayıp helikopterler ve içindekilerden de ses seda gelmedi!..
Daha somut verilerle, kritik hava üslerimizi tek tek sıralayıp, hain tertibin ve düzenleyicilerinin (iç-dış) en kısa sürede faş olabilmesi adına savcı ve hakimlerimize çağrıda bulunduk. Hava meydanları ve kulelerdeki kayıtlara acilen el konulmasını istedik.
Beklemedeyiz!..
NATO'da, Genelkurmay Başkanlığı karargahında ve Millî Savunma Bakanlığı'nda kritik görevler yapmış emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, tecrübeleri ile ABD-Türkiye ilişkilerinde şu kritik olaylara dikkat çekiyor;
" *TCG Muavenet Muhribi'nin vurulması: ABD, Türkiye'ye 8 adet Knox sınıfı fırkateyn satmak istemiş ancak Türkiye, hurda olması nedeniyle fırkateynleri satın almamıştır. Bu olay üzerine, 1992 yılında Ege Denizi'nde yapılan NATO tatbikatı sırasında, Amerikan uçak gemisinden atılan füze ile Muavenet Muhribi vurulmuştur. Muavenet'in vurulması sonrasında Knox sınıfı hurda fırkateynler Türkiye'ye satılmıştır.
* Kuzey Irak'ta 2 ABD helikopterinin vurulması: 14 Ocak 1992'de Amerikan helikopterleri tarafından Cudi Dağı'ndaki PKK'lı teröristlere atılan 27 çuval yardım malzemesi Türk askerleri tarafından ele geçirildi. Genelkurmay bu bilgiyi basınla paylaştı. PKK'ya destek veren ABD bu durumun açığa çıkarılmasından rahatsız oldu. İki yıl sonra 14 Nisan 1994'te, içinde Türk subaylarının da bulunduğu 2 ABD helikopteri Çekiç Güç'de görevli ABD uçakları tarafından vurularak düşürüldü. Olay günü 2 Türk helikopteri görevlendirilmiş ancak teknik sorunlar nedeniyle görev Amerikan helikopterine devredilmişti. ABD'li pilotlara sabah verilen brifingde helikopterlerin Türk helikopteri olduğu bildirilmiş pilotlar değişiklikten haberdar edilmemişti. ABD'li pilotlar anılan helikopterleri Türk helikopteri olduğunu zannederek ve bilerek vurdu.
* 20 Mart 2003 tarihli Irak Tezkeresi: Erdoğan ve AKP Hükümeti, Türk hava sahasını Amerikan uçaklarına açtı. Uçaklar Türk hava sahasını kullanarak Irak'ı bombaladı. Tezkerede olmadığı halde İncirlik'te konuşlu Amerikan uçakları da Türk hava sahasını kullanarak Irak'ı bombaladı. BM Güvenlik Konseyi'nin 28 Mart 2003 tarih ve 1472 sayılı kararı ile Irak Savaşının gayrimeşru olduğu tescillendi. Irak Savaşı, İsrail'in güvenliğini sağlamak için yapıldı.
* 2003 Irak Savaşı sonrasında ABD askerlerinin Türk topraklarından geçirilmesi. Erdoğan ve AKP Hükümeti, Meclis kararı olmadan yüz binlerce Amerikan askerinin İncirlik'ten geçmesini sağladı.
* 2007 yılında İsrail uçaklarına Türk hava sahasının açılması. Suriye sınırındaki mobil radarlar kaldırılmak suretiyle İsrail uçaklarının geçişi gizlenmeye çalışıldı. Ancak Hudut Taburu 6/7 Eylül 2007 gecesi İsrail uçaklarını tespit etti. Uçakların yakıt tankları Hatay ve Gaziantep'te bulundu. İsrail uçakları 45 dakika süreyle Türk hava sahasını 100 mil (185 km.)ihlal etti. Türk hava sahasını kullanarak Suriye'ye giriş yapan İsrail uçakları Suriye'yi bombaladı.
Verilen somut örneklerden anlaşılacağı üzere ABD Hükümeti ile AKP hükümetlerinin hava sahası kullanımı konusunda hukuk dışı uygulamaları var. 2003 Irak Tezkeresi'nde olmadığı halde İncirlik'teki Amerikan uçakları Türk hava sahasını kullanarak Irak'ı bombaladı. 2007 yılında, TBMM kararı olmadan İsrail uçaklarına Türk hava sahası açıldı ve uçaklar Suriye'yi bombaladı."
Eski Millî Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, görev yaptığı kritik noktalarda yaşadıkları gerçeklerden hareketle -aynı bizler gibi- şu can alıcı soruya cevap bekliyor;
"Benzer uygulamalar yine yapılıyor mu? 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında Türk hava sahası ABD uçak ve helikopterlerine açıldı mı?"
