Büyüme zorlayacak...
2015 yılı birinci çeyrekte (Ocak- Şubat- Mart) Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) yüzde 2.3 oranında büyüdü. Geçen sene aynı çeyrekte büyüme oranı yüzde 4.9 olmuştu. İlk çeyrekte büyüme beklentisi yüzde 1.5 civarında idi. Açıklanan büyüme oranı bu beklentinin üstünde oldu.
Sektörlerde büyüme...
İlk çeyrekte sanayi sektöründe büyüme olmadı. Diğer sektörler ile bazı alt sektörlerde büyüme oranı da şöyle oldu.
İmalat sanayisi, sanayi sektörünün yüzde 80’ini oluşturuyor. Sanayide sıfır büyüme ve imalat sanayisinde yüzde 0.8 oranında düşük büyüme aynı zamanda işsizliğin artacağını gösteriyor.
Yine inşaat sektörü sürükleyici ve istihdam yaratan sektördür. İnşaat sektöründeki gerileme de, işsizliğin artacağını ve durgunluğun devam edeceğine işarettir.
Tüketim harcamalarında yüzde 4.5 büyüme...
Bu sene tüketim harcamalarında geçen yılın aynı ilk çeyreğine göre büyüme oranı daha yüksek oldu. Geçen sene yüzde 2.6 olan büyüme hızı bu sene yüzde 4.5 oldu.
Tüketim harcamalarında büyümenin artmış olasında seçim ekonomisi de etkili oldu... Ancak tüketim harcamalarının artması, ekonomide talebin artmasına ve canlanmaya katkı sağlar.
Toplam yatırımlar yerinde saydı...
Harcamalar yöntemiyle GSYH içinde yer alan Gayri Safi Sabit Sermaye oluşumunda büyüme hızı sıfır oldu. Kamu yatırımları yüzde 10.2 oranında geriledi (Eksi 10.2 oldu)... Özel sektör yatırımları 1,9 oranında arttı. İnşaat sektörü yatırımları ise 9.2 oranında geriledi.
Yatırımlarda duraklama, gelecek dönemler ve yıllar için büyümenin düşük kalacağını ve yine işsizliğin artacağını işaret eder.
İhracatın büyümeye katkısı negatif oldu...
İlk çeyrekte ihracat yüzde eksi 0.3 oldu, ihracat ise yüzde 4.1 oranında arttı. Sonuç olarak dış ticaretin büyümeye katkısı eksi oldu.
Fert başına reel gelir yüzde 1.1 büyüdü...
Türkiye’de ortalama nüfus artış hızı yüzde 1.2’dir. GSYH’da Global Büyüme Oranı yüzde 2.3 olduğuna göre, fert başına GSYH’da büyüme oranı yüzde 1.1 oranındadır .
Bir toplumda refah düzeyini fert başına düşen GSYH ve fert başına GSYH’da artış belirler. Yüzde 1.1 oranındaki artış refah göstergesi değildir.
Dünya ortalama büyüme oranının altında kaldık...
OECD, 2015 dünya ortalama büyüme oranı tahminini, yüzde 3.7’den yüzde 3.1’e indirdi. Buna rağmen bizim ilk çeyrekteki büyüme oranı bile bu tahminin altında kaldı.
Düşük büyüme dış borçları zorlar...
Türkiye’nin en önemli sorunu 415 milyar dolara ulaşan dış borçlarını çevirmesidir. Bu borçların çevrilmesi için önce gelir yaratmamız gerekir. Bu düşük büyüme ile gelir yaratamayız. Dış borçlarda zorlanırız. Kaldı ki Türkiye bu borçlarını çeviremez ise, net borç ödeyen ekonomi konumuna geçecektir. Bu nedenle yurt dışına çıkan kaynakların GSYH’ya oranı, söz konusu GSYH büyüme oranından daha yüksek olursa, bu durumda fakirleşme süreci başlayacaktır.