Büyük İsrail Projesi eş başkanlığı!

İngiltere, henüz dünyaya kendini kabul ettirmeye çalışan Türkiye’nin bağımsızlığını tanımak istemiyordu. İngiltere, kurucusu olduğu Milletler Cemiyeti’nden, kendi istediği doğrultuda karar çıkarmış ve Türkiye’nin askeri harekât ile Kerkük-Musul’u almasını önlemek için de Şeyh Sait isyanını başlatmıştı. Türkiye, bu isyanla boğuşurken, Kerkük-Musul elden gitmişti.
Türkiye, kendi içinde isyan eden Kürtlere hâkim olmaya çalışırken, Kerkük-Musul bölgesine müdahale edememişti. Sonuçta 7 Haziran 1926 Ankara Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştı. Türkiye, petrol geliri hakkından da sonradan vazgeçmişti.
Arapları Osmanlı’ya isyan ettiren Lawrence ise “Bir Kürt devleti kurabilseydim, Türkler’i tarihten silecektim, başaramadım” demişti.
Sonraki dönemlerde, Lawrence’in hedefini gerçekleştirmek isteyen çok sayıda Lawrence türedi. Bunlar sadece ajan olarak bu coğrafyaya gönderilmiş insanlar değildi. Artık yerli Lawrence’ler vardı. Ekonominin, siyasetin, bürokrasinin ve medyanın içindeydiler. Soros gibi yardımcıları da vardı ve aleni çalışıyorlardı. Casusluk meşrulaştırılmıştı artık.

***

GAP ile birlikte PKK terörü de başlamış, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya PKK’ya destek vermişti. Dolayısıyla, Türkiye’nin su kozu elinde kalmış, Kerkük-Musul’a yine müdahale edememişti. Irak’ın işgali sırasında da Türkiye’nin karşısına “Kürt meselesi” çıkarılmıştı. Oysa ABD’ye bu harekâtta yardımcı olmak, Türkiye’nin kendi idam fermanını imzalaması demekti...
ABD, Türklerin ipini, Barzani, Talabani ve Abdullah Öcalan’a çektirmeye çalışmaktaydı. Öcalan’ın görevi, Türkiye’yi meşgul etmek, Barzani ve Talabani’ye meşruiyet alanı açmaktı..
Şimdi Barzani, Mısır televizyonuna konuşuyor ve Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin tek devlet olacağını ilan ediyor. Üstelik AKP’nin de kendilerini desteklediğini söylüyor.. Hedefi, dört ülkenin bölünmesi ve Kürtlerin tek devlette birleştirilmesi..
Zaten Irak’ın işgali sırasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan Pearson, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu dahil Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan toprakların tek bir ekonomik bölge olması gerektiğini söyledikten sonra, Barzani’nin İnternet sitesinde, “Bu coğrafya, siyasi olarak da tek bir bölge olacak, Türk askeri işgal ettiği Kuzey Kürdistan’dan çekilecektir” denilmişti.
“Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail” projesinin hayata geçirilmesi için, öncelikle bu coğrafyada, egemenliğin Türkiye’nin elinden çıkarılması gerekmektedir. Yahudi ağırlıklı ABD yönetiminin emriyle, Türk subaylarının kafasına çuval geçirilmesinin sebebi budur. Türkiye topraklarının Türk egemenliğinden çıkarılması için bölgenin karıştırılması gerekiyor. İşte Suriye’nin karıştırılmasının ana sebebi budur. Dolayısıyla Suriye’deki isyancılara lojistik destek verdiğini açıklayan AKP iktidarı, aslında Türkiye’nin karıştırılmasına hizmet vermektedir. Türkiye, öyle bir hale gelmiştir ki artık bir siyasi parti başkanı, terör örgütü başının heykelini dikeceklerini söyleyebilmektedir..

***

Büyük İsrail planının gerçekleşebilmesi için, önce Türkiye’nin da dahil edildiği bir büyük savaş gerçekleştirilmeliydi ki, barış masasına oturulduğunda, haritalar yeniden çizilebilsin. Bunu 2003’te tezkerenin reddi sayesinde başaramadılar. Daha sonra Türk askerini de Irak’ta istemediler. Irak’taki planları bozulabilirdi.
“İbrahimi dinler” , Yahudilerin atası Abraham temelinde birleştirilmesi için yapılan çalışmalar ve dinlerarası diyalog toplantıları hep aynı stratejinin uygulamalarıdır.
Mimarlığını Bernard Lewis’in yaptığı “İstanbul başkentli Orta Doğu Birleşik Devletleri Federasyonu” fikri ise Özal tarafından belli belirsiz bir şekilde ortaya atılmışsa da, ilk olarak Talabani tarafından seslendirilmişti.
Talabani, “Hayalim İstanbul’un başkent olduğu Orta Doğu Birleşik Devletleri’dir” diyordu. İşte Büyük İsrail, bu projedir... Büyük Orta Doğu Projesi diye ilan ettikleri proje, Büyük İsrail Projesi’dir. Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı, Büyük İsrail Projesi eş başkanlığıdır.

Yazarın Diğer Yazıları