Bunlar daha ilk hamleler!

Yolsuzluk operasyonu patladığında, AKP adına ilk açıklamayı yapan Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Nihai karara kadar masumiyet karinesi gözardı edilmemeli” dedi.
Aynı Hüseyin Çelik, hastalığına ve ilerleyen yaşına rağmen uzun süre tutuklu olarak cezaevinde tutulan Teoman Koman’ın birkaç gün önce ölümünden sonra, hakkındaki hükmü kendisi vermişti!
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Fuhuş davalarında da masumiyet karinesi hatırlatılıyordu ama iktidar çevrelerinin bu hukuki ilkeye kulakları tıkalıydı.
Azerbaycan Türkçesi ile soralım; masumiyet karinesi şimdi mi başa düştü?


***


Bence operasyonun simgesi, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evindeki kütüphanede ayakkabı kutuları içinde bulunduğu iddia edilen 4,5 milyon dolar değil, uçakla taşınan altınlar da değil!
Operasyonun simgesi, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in evinde yapılan arama sırasında, yatak odasında bulunan çok miktarda para ile birlikte ele geçen para sayma makinesidir! Fotoğrafını Radikal Gazetesi’nden Fatih Yağmur’un çektiği yani belgelediği bu makine, AKP iktidarının fotoğrafıdır!
Bakan çocukları, babalarının nüfuzunu kullanarak kazandıkları paraları yatak odalarında para sayma makinesi ile sayacak, seçmenlere ise yakacak ve gıda maddesi dağıtılarak düzen devam ettirilecek. Genel düzen ise Körfez sermayesi sayesinde ayakta tutulacak. Batı’nın ambargo koyduğu İran’ın sıkışık durumundan da faydalanılacak, doğal gaz karşılığı ödenen altınlar satın alınırken, aracı yandaşlar devletin sırtından komisyon alacak. Para sayma makinesi, işte bu düzenin sayacıdır!


***


Evet bu saadet zincirinin ortaya çıkmasını iktidar-cemaat kavgasının sağladığını kimse inkâr edemez. Yalnız, devletin kuruluş felsefesini ve rejimini değiştirmek hedefiyle, askerleri ve aydınları tutuklattıkları kadroların, okları bu defa kendilerine çevirmesinden sonra masumiyet karinesini hatırlamak, fakat bununla yetinmeyip, operasyondan sorumlu tuttukları polisleri görevden almak, savcıları görevden alamayınca, yanlarına iki savcı daha katmak, yani operasyonu sulandırmaya çalışmak pek masum hareketler değil!
Gerçi, operasyondan önce Tayyip Erdoğan’ın poliste yapmak istediği tasfiyeyi Abdullah Gül’ün onaylamadığı da konuşuluyor!
Tayyip Erdoğan’ın şimdi hedef alınmasının asıl sebebi, seçimleri kaybederim korkusu ile açılım politikalarında ABD’nin istediği hızla hareket edememesi, Kürtlere özekliği resmen ilan edememesi ve İran ile yapılan doğal gaz-altın takasıdır.
Üstelik AKP’nin yerine getirilecek iktidar adayına da şimdiden ayar veriliyor. CHP, Türkiye’yi federasyona çevirmeyi kabul ettiyse, iktidar yapılacak! Yoksa, Türkiye’ye kaos yaşatmayı planlıyorlar. Yani mesele sadece AKP’nin gitmesi değildir. Mesele, AKP’nin yerine gelecek olan, Cumhuriyeti kuran partiye de Cumhuriyeti parçalama görevi verilmek istenmesidir!
Hiçbir zaman güvenmedikleri, milli devletten taviz vermesi mümkün olmayan MHP’yi ise etkisiz konumda tutuyorlar zaten!


***


Toparlarsak; yolsuzluk operasyonunu, bütün bu siyasi gelişmelerin dışında düşünmek, at gözlüğü takmak olur!
Para sayma makinesi ile yatak odasında yakalanan bakan çocukları, kendi şeref ve itibarlarını yok etmek pahasına, para saymanın sihrine kapılmış olabilir; Türk Milleti’nin geleceğini düşünenler ise siyasi operasyonların sonraki adımlarını da görmek zorundadır. Bunlar daha ilk hamleler... Bizim derdimiz; bu büyük post kavgasının sonunda, Türkiye’nin mat olmamasıdır!

Yazarın Diğer Yazıları