Bu nasıl enflasyon
TÜİK, Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.
Bu verilere göre Haziran ayında enflasyon düştü. Yıllık halen yüzde 10'un üzerinde.
Burada önemli olan enflasyonun düşmüş olduğunun açıklanması.
Gerçekten siz enflasyonun düştüğüne inanıyor musunuz?
Temmuz ayının ilk haftasındayız. Marketlerde ve pazarlarda domates halen 3 liranın üzerinde satılıyor. Yeşil biber 8 liraya tezgahları süslüyor.
Hemen kasaba geçin. 1 kilo dana kuşbaşı 60 liraya dayandı. Kuzu derseniz hiç sormayın. Kuzu butun kilosu şu anda 62 lira.
1 kilo beyaz peynir 30 lira, zeytin 30 lira ve daha bir çok temel gıda maddesinin fiyatı el atılamayacak durumda.
Ulaşımdan tutun da daha bir çok şeye kadar fiyatlar ortada.
Benzinin litresi 5 liranın üzerinde.
Buyrun bu ülkede enflasyon düştü mü düşmedi mi, siz karar verin.
Enflasyon rakamları maalesef artık inandırıcı değil.
Tıpkı iki ay önce açıklanan ve halen tartışma konusu olan büyüme rakamları gibi.
Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 12 olurken, binlerce firma batarken veya siftah yapmadan kepenk kapatırken Türkiye yüzde 5 büyüdü.
Bu büyüme tıpkı enflasyonun düşüşü gibi ekonomistleri şaşırttı.
Aslında bu şaşırtma kelimesi biraz da acı bir gerçek içeriyor. O da inanmama.
Artık aklıselim ekonomistler maalesef Türkiye'deki resmi verilere inanmıyor ve onların sağlıklı olduğuna inanmıyor.
Yunanistan mı?
Yunanistan, tarihinin en ağır krizini son yıllarda yaşadı. Bu krizin boyutunun çok yüksek olmasının en önemli nedeni ekonomik verileri gizlemesi ve gerçek olmayan verileri açıklaması.
Türkiye elbette bir Yunanistan değil. Türkiye'de gerek Merkez Bankası, gerekse TÜİK verileri bana göre güvenilir. Sorun sadece hesaplama yönteminde. Yani enflasyon verileri için baz alınan ürünlerin seçiminde olabilir.
Ancak Türkiye, kredi ile ayakta duran bir ülke. Özellikle de dış kredi ile. Böyle bir ülkenin ekonomik verilerinin çok gerçekçi olması lazım. Dahası şaibe olmaması lazım.
Söylentileri bile Türkiye'ye zarar verir.
Son bir aydır bir çok ekonomist Türkiye'nin büyüme verilerini tartışıyor. Bunu tartışmak bile Türkiye'ye zarar veriyor.
Nitekim enflasyon verileri de tartışılmaya başlanacaktır.
Mutfakta bu derecede büyük bir yangın var iken siz kalkıp da enflasyon düşüyor derseniz size kimse inanmaz.
Ben vatandaş olarak enflasyonun düştüğüne, ancak markete gittiğimde orada göreceğim rakamlarla inanırım.
Yani bu ay etin kilosunu 55 liradan 60 liraya almışsam, zeytin 20 lirayken 25 lira olmuşsa, yazın ortasında domates hâlâ 3 liranın üzerindeyse beni enflasyonun düştüğüne kimse inandıramaz.
Üstelik düştüğünü iddia eden insanlara da hiç ama hiç güvenemem.
Benim bu ülkenin vatandaşı olarak güvenmediğim rakamlara, yabancılar yani Türkiye'ye borç verenler neden inansın ve güvensin ki!
Türkiye'nin artık nur topu gibi bir de güven sorunu oldu.
Hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun!