Bozkurttan rahatsız olmak!

Şehit Fırat Çakıroğlu davasının 8. Duruşması İzmir Adliyesi'nde görüldü. Dava kapsamında hâlâ tek tutuklu var. Çakıroğlu'nun avukatları ilk duruşmadan bu yana azmettiriciye dikkat çekiyor. Çünkü eylem organize ve planlıydı.

Azmettiricinin şu anda KCK İstanbul sorumlusu olduğu gerekçesiyle cezaevinde bulunan Cihat Babatonguz olduğu biliniyor. Ancak mahkeme son duruşmada da Babatonguz'u dosyaya dahil etmedi.

Öte yandan, savcının iddianamede belirttiği bir güvenlik görevlisi vardı. Fırat Çakıroğlu'nun kampüse girdiği an, PKK'lı gruba koşarak "Fırat içeriye girdi" diye haber veren. O ismin sanık değil tanık olduğunu öğrendim.

Bu hain eylemi gerçekleştirenlerin tek kişi olmadığı mutlaktır. Karşı tarafın yalancı tanıklar üzerinden olayı "faili meçhul" haline getirerek, PKK'lı katili kurtarmaya çalıştıkları görülüyor. Ancak durum çok daha geniş ve kapsamlı olmak zorundadır.

Fırat'ı günler öncesinden hedef gösteren sosyal medya hesapları (Kolektifler, Kampüs cadıları gibi oluşumlar),

Örgütün üniversite içerisindeki akademi ayağı,

Ege Üniversitesi'ndeki PKK'lılar içli-dışlı olan STK görünümlü PKK destekçileri... Bunların hiçbirisine dokunulmamıştır.

Temennimiz ilerleyen günlerde soruşturmanın genişletilmesidir. Ancak şu anda böyle bir durum gözükmüyor, gözükmediği gibi olayda sanki tek bir suçlu varmış algısı oluşturuluyor.

Dava 23 Ocak 2017'ye ertelenirken, kafeteryanın güvenlik kamera kayıtlarının bir de Jandarma Kriminal tarafından incelenmesi istendi.

Fırat'ın adına bile tahammül edememişlerdi!

Fırat Çakıroğlu'nun, Kayseri'deki sevenleri geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediyesi'nden küçük bir istekte bulundu.

İsminin bir sokağa ya da caddeye verilmesini rica ettiler. On binlerce sokaktan sadece bir tanesi Fırat Çakıroğlu olabilirdi.

Hatta temsili olarak adını bir sokağa tabela yapıp astılar. PKK'nın paçavralarına göz yumanlar acilen harekete geçti. Tabela yerinden söküldü, bir de üzerine Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama yapıldı:

"Her şeyden önce şehidin tarifi açıkça bellidir. Öğrenci olaylarında, üniversitelerde çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenler şehit sayılmamaktadır. Bu nedenle bu tür isimlerin herhangi bir cadde veya sokağa verilmesi kanunlar çerçevesinde mümkün değildir. Şimdiye kadar bu tarz olaylarda hayatını kaybeden herhangi birisinin ismi bir cadde veya sokağa verilmemiştir."

Sadece bir sokakta bile Çakıroğlu'na tahammül edemeyen Belediyeden sonra, dün Kayseri'den bir haber daha geldi.

Çözüm süreci hakkında "Hayvanlar bile anladı, siz anlamadınız" diyen Memur Sen'in Kayseri İl Başkanı Aydın Kalkan yerel bir gazeteye manşet olmuş. Kalkan, İMKB Anadolu Lisesi'nin önünde bir grup gencin bozkurt işareti yapması üzerine aynen şunları diyor "Pınarbaşı'nda yaşanan olayı kınıyoruz. Okul yönetimi hakkında işlem yapılmalı. Okullarımız, Ülkü Ocaklarının arka bahçesi olamaz."

Aynı zamanda Kayseri Eğitim-Bir Sen Başkanı da olan Kalkan, arkasına aldığı iktidar gücüne güvenerek okul yönetimi hakkında işlem yapılmasını da istiyor.

Şimdi bu şahsa sormak gerekiyor;

Kayseri'deki PKK'nın eğitim yapılanması için bir STK olarak ne gibi görevler, çalışmalar faaliyetler yürüttün?

Okullarda, üniversitelerde yuvalanan FETÖ ve PKK tehdidine bugüne kadar ne gibi bilgilendirme çalışmaları yaptın?

Yollara, evlere bombaların yerleştirildiği çözüm sürecine hangi katkıları sundun?

Başkanı olduğun sendikanın ilinizde zafer işareti yapıp, PKK propagandası yapanlar hakkında herhangi bir girişimi olmuş mudur?

Bunlara verebilecek tek cevabı olmayanlar, okullara, üniversitelere PKK'lıların doluşmasına tepki göstermeyenler, bozkurt yapan çocuklarımıza kafayı takmışlar!

Bu kendini bilmez, bu haddini bilmez, bu yerini bilmezler kendilerini ne sanıyorlar!

Yıllardır Ülkücü-milliyetçi diye hor gördüğünüz çocuklar bu ülkeye ihanet etmeyi hiçbir zaman akıllarından geçirmemiş, Anadolu'nun öz be öz sahipleridir. Peki siz kimsiniz, nesiniz!

Orada bozkurt işareti yaparak, kimin elinin kimin cebinde olduğunun anlaşılmadığı bir karmaşada bedel ödemeyi göze almış, vatan sevdalısı çocuklarımızın alınlarından ayrı ayrı öpüyorum.

Kirli ihanet odaklarını, bu çocuklar temizleyecek ve biz de o günlerin şahidi olacağız!

Yazarın Diğer Yazıları