Bodrum’da sarı yaz başladı. Bilen bilir; eylül, ekim, kasım aylarında Bodrum daha güzelleşir. Bodrum’da sadece deniz değil, mekanlar ve insanları da sıcak. Teknoloji sayesinde yeraltının da sıcak olduğu öğrenildi. Hem yer üstü hem de yer altı sıcak, bu kadarı da fazla mı dediniz. Demeyin.
Mazhar Osman’ın; ‘Çok para ve sıcaktan zarar gelmez’, sözünü hatırlayın.
Bu sıcak hayırlı. Ve de kontrollü bir sıcak. Yaz sıcağını artıran bir katkı sağlamayacak. Aksine kış aylarında sıcaklığı artırarak, ‘Sarı yaz’ın süresini uzatacak. Bilim adamları yıllardır Bodrum’un yeraltını mesken tuttular. Bodrum’un altında çok ciddi sıcak su buldular. Isısı; 40 derece civarında.
Hani; Bodrum’a gelen yerli yabancı turistlerin ilk durakları olan Karaada’daki sıcak su gibi. Karaada’daki sıcak su denizin içinden fışkırıyor. Fışkırdığı yerlerde oluşturduğu çamur, adaya gelenler için sağlık umudu oluyor. Genç yaşlı, kadın erkek, yerli turist herkes bu çamuru yüzüne, vücuduna sürüyor. İnanışa ve de kaptanların anlatımına göre bu çamur her derde deva oluyor.
Bilim adamlarının 300-500 metrede buldukları termal yataklar ile Karaada’da denizden fışkıran su arasında fark yok. Bodrum’un altı, sıcak su kaynıyor. Ancak, herkes her yerde sondaj yapamıyor. Önce, jeotermal ruhsatı gerekiyor. Ardından iyi bir ekip çalışması.
Ve olmazsa olmazı; maddi güç. Belediyeler sıcak suyun insan eli ile yeryüzüne çıkarılarak ekonomiye kazandırılmasını destekliyorlar. Esnafın, ‘iki ay iş yapıyor, diğer aylar yatıyoruz’ şikayetleri azalacak.
Oteller, sağlık turizmi sayesinde kış aylarında da odalarını dolduracak. Toprağın 300-500 metre altındaki sıcak su; başta sedef, cilt hastalıklarına, romatizmal rahatsızlıklara iyi geliyor.
Uzmanlar; mineral yüklü sıcak suyun sayılamayacak kadar çok yararı olduğunu ifade ediyorlar. Son yılların modası SPA hizmetleri için, dünyanın en büyük otelleri ve SPA merkezleri Bodrum’daki sondaj çalışmalarını yakından takip ediyorlar. Torba kavşağından Türkbükü’ne uzanan 2200 hektarlık alanda yapılan incelemeler, yeraltında çok zengin jeotermal yataklar olduğunu göstermiş.
Bodrum’un gözbebeği bölgenin ruhsatı Aslan-Murat Şevk Jeotermal Madencilik ve Danışmanlık Şirketi’ne ait. Şirketin sahibi oldukça genç Mehmet Şahin Şevk, bölgede 11 noktada sondaj yapacaklarını belirtiyor. İlk sondaj; Gölköy’e vurulacak, hemen peşinden; Yalıkavak/Küdür/Aspat/Akyarlar/Konacık/Bitez mevkiinde sondaj yapılacak. Diğer noktalardaki sondaj kuyuları da birbiri ardına açılacak.
Kuyu deyip geçmeyin. Yerin 300-500 metre altına sondaj yapıp, kuyu açmanın bedeli 300-500 bin lira. Çalışma doğru yapılmazsa, çıkan suyun sıcaklığı 20 derecenin altında olursa para boşa gidiyor. Çevreye duyarlı, doğa ile dost, yenilenebilir jeotermal enerji, Mehmet Şahin Şevk için bir takıntı olmuş. Bürokrasiden yılmamış. Ankara’yı su yolu yapmış. Arama ruhsatını alıp Bodrum’a döndüğünde ‘Boşa zaman harcıyorsun’ demişler. Yeri gelmiş, aile büyükleri ile tartışmış. Jeoloji Mühendisi Doçent Dr. Hakan Hoşgörme ve yardımcı Doçent Okan Tezel müjdeli haberi verdiklerinde dünyalar onun olmuş.
Emeğinin karşılığını yerin altında kullanıma müsait sıcaklıkta termal suyu bularak almış.
Parası bol Araplar da kuyuları satın almak için girişimleri başlatmış. Kuveytliler; kuyular açılmadan ruhsatları satın almak için Mehmet Şahin Şevk’i sıkıştırıyorlarmış. Genç girişimci ise, ruhsatları satmayı değil, yeraltındaki suyu bir an önce yeryüzüne çıkararak Bodrum’un sağlığına, turizmine ve ekonomisine katkı sağlamayı düşünüyor. Termal suyun yaygın kullanılması halinde Bodrum, kış aylarında da yaz canlılığına kavuşacak.
