Birşeyler oluyor!
Hiç huylandığınız oluyor mu?
Açıklamalara bakınca, tavırlara bakınca, zig-zaglara bakınca, Suriye konusunda hiç huylandığınız oluyor mu?
Değilse, bende mi bir gariplik var?
S-400'ler, F-35'ler vesaire, ilişkiler bu kadar gerilmişken, Trump'ın düşük tondan ve olumlu Türkiye açıklamaları sizin de kafanızı karıştırıyor mu?
Cumhurbaşkanı bugün yarın girdik-giriyoruz derken, Suriye konusunda nihayetinde ABD ile işbirliği noktasına gelmiş olmamız, sizin de kafanızı karıştırıyor mu?
Tüm bunlar olup biterken, Kuzey Irak ve Suriye için, ABD'nin pkk'ya güvence verdiğinin ortaya çıkması, sizin de aklınızı kurcalıyor mu?
Ve yine tüm bunlar olup biterken, ortağının zig-zaglarını savunmakta zorlanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Amerika'yı ikna ederek tehdidi azaltmak yadırganamaz" şeklindeki 'açıklanamaz' sözleri, sizin aklınızda da soru işareti yaratmıyor mu?
***
Neler olduğunu henüz bilmiyoruz.. Ama bir şeyler olduğu kesin..
Yabancı sermayeye bağımlı ekonomiye, uluslararası fonlardan birkaç kuruş akmasını sağlamak için, İktidarı üç-beş gün daha uzatabilmek için her adıma razı olabilecek bir fıtratın, Türkiye'yi nereye doğru sürüklediğini zamanla göreceğiz..
Tedirginliğim bu yüzden..
***
Geçen yıl bir basın toplantısında gelen soru üzerine mealen şöyle demişti İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;
- Kişisel bekalarını korumak için, umarım Türkiye için felaket olacak 'kabullere' imza atmazlar..
Buna Kıbrıs dahildi.. Buna Kuzey Irak dahildi.. Buna Suriye dahildi..
'Türkiye için felaket olacak kabuller...
Bugünlerde tam da bu ihtimalin göbeğindeyiz sanki..
***
Beni en çok tedirgin eden ne biliyor musunuz?
Ak Parti iktidarı, kime ve neye atar yaparsa, o konuda sonuç hep, teslimiyet..
O yüzden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz'deki hamlemiz için tedirginim..
O yüzden, Suriye'nin kuzeyinde bir uydu devlete, sessiz sedasız rıza göstermiş olma ihtimaline karşı tedirginim..
O yüzden, yeni bir açılım sürecinin ağır faturası ihtimaline karşı tedirginim..
**
Barzani diyor ki, "ABD, pkk'ya güvence verdi.."
Devlet Bahçeli diyor ki, "Amerika'yı ikna ederek tehdidi azaltmak yadırganamaz"
Bu iki açıklamayı ard arda koyduğunuzda, işin ve olan bitene dair ihtimallerin anlamı da derinliği de artıyor..
Çünkü MHP liderinin sözlerinde bir miktar da, "Ne yaparsın işte, böyle bir ortakla başımız dertte" tonu var..
Nereden mi çıkarıyorum?
Amerika'yı ikna etmek olumlu bir şey iken, ardına 'yadırganamaz' sözünü koyuyorsanız, 'aslında ne olduğunu' bildiğiniz için, çaresiz savunma mekanizmanız devreye giriyor demektir..
ABD'yi iknayı niye yadırgayalım ki?
Ama bu sözlerin tonundan anlıyoruz ki ve belli ki, 'yadırgamamız' gereken bir şeyler var..
**
İşin özeti;
ABD ile örtülü bir işbirliğinden tedirginiz..
Haklı çıkmaktan yorulmuş insanlar olarak, bu kez yanılmak için neler vermeyiz ki..
Çünkü her teslimiyetin ağır bir faturası oluyor..
Ve devletimiz de, milletimiz de fatura ödemekten yorgun düştü, bitap düştü..
Ama ne yaparsın;
Hırslar, koltuk hesapları, şahsi 'BEKA' kaygıları yönetiyor Türkiye'yi..
Ve bu tehlikeli sarmaldan çıkışın tek bir yolu var;
"KOLTUKÇULAR"a yol verip, özde yerli ve millilerle yol yürümek..