Bir vatandaş olarak soruyorum: "Bize ne yapacaksınız?"
Türkiye'nin sistem sorunu olduğunu, anayasanın rafa kaldırıldığını, siyasetin tıkandığını söyleyenler çözüm olarak "Başkanlık sistemini" ortaya atıyorlar.
Hemen hemen her gün aynı yorumlar, tartışmalar yapılıyor. Ancak ortada ne elle tutulan bir sistem ne de bir içerik var.
Tek bildiğimiz "Sistemin adı Başkanlık değil Cumhurbaşkanlığı olacak ama fiili olarak Başkanlık sistemi uygulanacak" ve "Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olabilecek."
Bu anlaşılmaz cevaplardan dolayı, gündemdeki gelişmeler ve siyasilerin verdikleri cevaplar üzerinden başkanlık sistemini tasavvur etmeye çalışalım. İnsan merak ediyor çünkü...
***
Sayın Başbakan, "Başkan" seçilen kişi aynı zamanda parti genel başkanı olabilecek mi?
Başbakan: "Gayet açık ve net konuştum anlaşılmayacak bir konu yok."
Eee... Yani?
...Cevap yok...
Peki bu değişikliğin vatandaşa etkisi ne olacak; millî gelir, kişisel borçlanma, faiz yükü, dövizin önlenemez yükselişi?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: "Televizyonda yemek yapan yabancılar aslında ajan."
Türkiye'nin eğitimde 2006'nın gerisine düştüğü konuşuluyor. Başkanlık geldikten sonra eğitim sistemimiz düzelecek mi?
Millî Eğitim Bakanı: "Türkiye'deki eğitim standartları, İngiltere'den, Amerika'dan daha iyi."
Peki Sayın Bakan, eğitimde bu kadar ileri olduğumuza göre yeni alınan öğretmenlere mülakatlarda neden "Reis deyince aklınıza kim geliyor?" gibi sorular yöneltiliyor?
"Efendim her türlü soru olabilir, Piri Reis der, Turgut Reis der, başka reis der."
Çözüm sürecinde bilindiği üzere birçok yasa çıkartıldı. Hatta PKK'nın en büyük taleplerinden birisi olan ilkokulda seçmeli Kürtçe dersi getirildi. Öğrenciler arasında bu ders seçimleri dolayısıyla kamplaşmalar olduğu belirtiliyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
(Cevap bu sefer hükümete yakın gazetelerden geliyor) Yeni çözüm süreci geliyor, masada bu sefer PKK yerine "Kanaat Önderleri" adı verilen 300 kişilik grup olacak. Çözümde yarım bırakılan, bölge insanını yakından ilgilendiren sosyal düzenlemeler yerine getirilecek.
Peki bu başkanlık sistemi çocuk evliliklerinin travmatik boyutlara geldiği bir ortamda ne gibi çözümler getirecek?
Adalet Bakanı: "Düğünlerine savcı katılmış, belediye başkanı katılmış. 15 yaşında bir kız çocuğu, iki tarafın da rızası var. Şimdi çocukları da var, gayet mutluydular. Ama bir şikayet geliyor, baba hapse atılıyor. Yasayı çıkartıp bu gibi mağduriyetleri gidereceğiz."
Ekonomide ciddi bir belirsizlik var. Özellikle 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminden sonra yabancı sermayenin Türkiye'den çekildiği düşünülüyor, dövizde müthiş bir artış var, bununla ilgili gelecek adına ne gibi önlemler, nasıl bir ekonomik program uygulanacak?
Bir kısım bakanlar: "Dolarları bozduruyoruz, bak bu da dekontu, ama ne kadar bozdurduğumuz bize kalsın."
Ama, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek AB'den uzaklaşılmaması gerektiğini ve "Ekonomik açıdan I. Dünya Savaşı'ndan sonrası gibi zor bir dönemdeyiz" açıklaması yaptı?
Cumhurbaşkanı Danışmanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu: "Yeni sistemde Bakanların sıkıntısı varsa bundan başkan sorumlu olacak ve istediği zaman o bakanı değiştirecek. Başkan parlamentoyu suçlayarak yüce divana gönderebilecek."
Peki, Başkanlık sistemine geçilir ve Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse, demokrasiyle ilgili kaygıları olanlara nasıl bir yönetim şekli sunulacak?
Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: "Erdoğan 'külhanbeyi' diye eleştiriliyor. Bu ülkenin en büyük külhanbeyi, kurucusu Atatürk'tür. Gerektiğinde de bu millet adına milletin liderleri yapmak zorundadır."
***
Memleketin geldiği durumun özetidir tüm bu soru ve cevaplar...
Bilinmezliklerle, çelişkilerle, gizli-kapaklı görüşmelerle rejim değiştirilmek isteniyor.
Bu karmaşada bir vatandaş olarak soruyorum:
"Türkiye'nin üniter, millî devlet yapısına Türklük şuuruyla bağlı bir vatandaşım. Başkanlık sisteminin bu hassasiyetlerime zeval getireceğini görüyorum ve itiraz ediyorum. Dolayısıyla devletimin mevcut halini korumayı, millî devlet yapısını daha da ileriye taşımayı tarihî bir görev ve misyon olarak görüyorum. Eğer başkanlığı getirirseniz benim gibi düşünen milyonlarca kişiye ne yapacaksınız? Merak ediyor ve cevabını bekliyorum.
En içten saygılarımla..."