Bir komplo teorisi

Dolar yükselişini sürdürüyor. Cuma günü bir kez daha 1.70 seviyelerine yaklaştı. Şu an Türkiye’nin gündeminde dolardaki yükseliş var.
Dolar ne olacak?
Olayı iki kelime ile değerlendirmek gerekirse dolarda hiçbir şey olmaz. Hatta dolardan da para olmaz.
Peki o halde bu değersiz para bizde neden değer kazanıyor.
İşte bu soruya yanıt veren bir komplo teorisi. Dolar bildiğiniz gibi dünya için “Referans Para Birimi” dir. Bunun Türkçe’si dünya bütün alışverişinde bu parayı baz alır, ticaret bu para ile yapılır. Böyle olduğu için de dolar bizim ekonomimiz için hep önemlidir. Sadece biz değil sanayileşmiş Avrupa ülkelerinde bile ticaret dolarla yapılır. Onlarda petrolü Araplar veya Ruslar’dan alırken dolar öderler. Çin’den veya başka bir ülkeden ithalatlarını hep dolar üzerinden yaparlar. Son yıllarda bu ticaret yavaş yavaş Euro’ya kaymaya başladı.
Olan da zaten ondan sonra oldu.
Komplo teorisinin yazılışı bu noktada başlıyor. İlk Saddam Hüseyin başlattı dolar düşmanlığını. Dünyanın en büyük petrol üreticisi Irak, artık petrolü dolarla satmayacağını söyledi. Sonra kıyamet koptu.
Irak bugün Amerika’nın işgali altında. Saddam Hüseyin ise öbür dünyada. Gelelim Avrupa’ya.
Son dönem iyice diklenmeye başladı. Her fırsatta Amerika’ya karşı çıkmaya başladı. Ortak para birimi ile dünya finans piyasasında biz de varız dedi. Bir çok ticarette euronun referans para birimi olarak kullanılmasını teşvik etti.
Ne oldu?
Amerika’daki kriz bugün Avrupa’da daha fazla etkisini gösteriyor. Amerika’da küçük 19 banka battı, Avrupa’da dünya devi bankalar batma eşiğine geldi ve devletler kasalarındaki son kuruşa kadar vererek ayakta tutmaya çalışıyorlar. Avrupa bir anda krizin merkezi haline geldi. Amerika’daki en önemli batma Lehman Brothers. Bu kurum ticaretini Amerika’dan çok Avrupa ile yapıyordu. Amerika devleti bu şirketi kurtarmak için degil 1 dolar vermeyi 1 senti bile çok
gördü.
Şu an Avrupa tıpkı 2. Dünya Savaşı’ndaki gibi çaresiz ve aciz bir durumda.
Bu çaresiz ülkelerin para biriminden ne köy olur ne de kasaba.. Çin bu krizde en akıllı ülkelerden. Baştan beri Amerikan dolarına sadakatini sürdürüyor.
Ne şiş yansın ne de kebap hesabı..
Rusya son dakikada akıllanan ülkelerden. Parasını korumak için her türlü numarayı çeken Rusya, pes etti ve Ruble’nin dolar karşısındaki mağlubiyetini kabul etti.
Gelelim Türkiye’ye.
Amerika yatak odası olarak gördüğü bu ülkeye özel muamele yapıyor. Yani IMF’yi üstümüze yolluyor.
2001’de hiç yoktan kriz çıkmış ve ülke uçurumun eşiğinden IMF’den bir gecede gelen 17 milyar dolarla kurtulmuştu. Türkiye işte o 17 milyar dolar borcu halen ödemekte. Başbakan’ın dediğine göre çerez parası kaldı. Amerika hemen bastırdı ve şimdi Türkiye’de kriz tamtamları çaldırıp IMF’den borç almamızı istiyor.
En az 10 milyar dolar.
Bu şu anlama geliyor. Türkiye bir 10 yıl daha Amerikan dolarına çalışacak. Şimdi aklınıza şu soru gelecek:
Bu krizi Amerika kasıtlı çıkarttıysa en çok kendisi zarar görmüyor mu?
Hayır, kendisi görmüyor. Çünkü kendisinin parası referans para. Türkiye 100 dolarlık bir mal almak için 160 YTL ödüyor. Ya Amerika? Sadece 10 sent verip matbaasında 100 dolar bastırıyor. Bunun milyonlarcasını basıp, dünyanın her tarafından ihtiyacı olan her şeyi alıyor. Hatta bizim 70-80 dolar ödeyip aldığımız petrolü bile o, 2 sente alıyor. Çünkü Amerikan Merkez Bankası FED’in matbaasının 1 gece çalışması, Amerikan halkının 5 yıllık ihtiyacını ithal etmesine yetecek dolar basıyor. Bu krizle birlikte dünya yeniden yönünü dolara çevirdi. Amerika ise kendisine fırtınayı dindirecek bir lider buldu.
Bir dönem köle olarak kullandığı zenci ırk, bu defa kurtuluş sembolü olarak görülüyor. İşin komik yanı ise bu sembolü Amerikalıdan çok dünya görüyor. Sonuç olarak dolar, bu fırtınalı krizle birlikte referans para birimi olarak kalmaya devam ediyor.
Sizce bu bir komplo teorisi mi yoksa gerçeğin ta kendisi mi?

Yazarın Diğer Yazıları