Deki ki;
- BENİM ÜLKEMİN insanı, yurtdışına çıktığında, ay-yıldızlı pasaportunu uzattığında, gümrük memurunun saygıyla ayağa kalktığı bir Türkiye arıyorum..
Bunu dediğinde Demokrat Parti Genel Başkanı'ydı..
O Türkiye'yi ararken kendini AK Parti'de buldu..
**
Dedi ki;
- Türkiye'nin bugün yaşadığı sorunlara bakıyorum da, kabahat "AKP"de değil, kabahat bizde bizde.. Kabahatimizin ne olduğunu biliyoruz..
Bunu söylediğinde Demokrat Parti Genel Başkanı'ydı..
Sonra kabahatin dışarıda kalmak olduğunu anladı, gitti AK Parti saflarına katıldı..
**
Dedi ki;
- Bu Türkiye'de, siyasette hava atmaya çalışan Tayyip Erdoğan'a ve "AKP"ye gününü göstereceğiz, gününü göstereceğiz..
Bunu dediğinde Demokrat Parti Genel Başkanı'ydı..
Sonra gitti, AK Parti saflarına katılıp, millete gününü gösterdi..
**
Dedi ki;
- Boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayyip Erdoğan..
Bunu dediğinde Demokrat Parti Genel Başkanı'ydı..
Şimdi elinde bir kova boya, dökülen yerlere 'Alaşehir tımarı' yapıyor..
**
Dedi ki;
- Tayyip Erdoğan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi.
Bunu dediğinde "Kırat"ın üstünde oturuyordu..
Kırat'tan indi, AK Parti'nin atına bindi.. Şimdi birlikte beceremiyorlar..
**
Dedi ki;
- Erdoğan kendisini padişah olarak görmek istiyor..
Bunu dediğinde Demokrat Parti'nin başındaydı..
Sonra geçti AK Parti'ye, "Vücudumun her yanı kana boyansa Erdoğan'dan ayrılmayacağım" diyerek, padişah muamelesi yapıyor..
**
Dedi ki;
- Bunlar ülkeyi uçuruma sürüklüyor.. Bunların peşinden gidilmez..
Bunu dediğinde Kırat'ın üzerinde gidiyordu..
İndi gitti AK Parti'ye, devletin Bakanı ama koruma gibi Erdoğan'ın arabasının peşinden koşuyor..
**
Ve, Kırat'ın üstündeyken "BENİM ÜLKEM" diyen Süleyman Soylu, dün dedi ki;
- ERDOĞAN'IN ÜLKESİNDE herkes kendini özgürce ifade ediyor..
Bi nevi anahtarı teslim etti..
Eee benim neyim eksik..
Bu durumda ben de kendimi ve bu konudaki fikrimi özgürce ifade edeyim o zaman..
Seçimden önce, bırakın onu bunu, Meral Akşener'i, "pkk'yla işbirliği yapmakla itham" etti, şimdi pkk'yla masaya oturan iktidarın Bakanı..
Bir ay içindeki savrulmadan da anlıyoruz ki, bu siyasi kafada tek bir hesap var; o da menfaat..
"BENİM ÜLKEMDEN", "ERDOĞAN'IN ÜLKESİ"ne geçiş bir tesadüf değildir..
Bu bir zihniyettir..
Ve bu savruluşun gerekçesi açıktır, nettir;
Attan inip koltuğa oturuyor ve o koltuk uğruna, ülkenin tapusunu birinin üzerine yapabiliyor..
Menfaati gerektirdiğinde, ülkeyi teslim edebiliyor..
Tehlikenin farkında mısınız?
