Bir kadın, İtalya’nın en büyük mafyasına karşı canı pahasına mücadele etti. Bu hikâyeyi okurken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız
Bu hikaye, İtalyan mafyasının korkunç yüzünü ifşa etmeye çalışan cesur bir kadın ve kızının acı dolu öyküsünü anlatıyor…
Marlon Brando va Al Pachino’nun efsane oyunculuğu ile hafızalara kazınan efsane film serisi ‘The Godfather’da anlatılan İtalyan mafyası bugünle karşılaştırıldığında oldukça masum kalıyor.
Suskunluk yasası olarak bilinen ‘Omerta’ ile üyelerinin dillerini mühürleyen mafya kanlı ve vahşet dolu yöntemleri ile günümüzde milyarlarca dolarlık büyük bir pazarı kontrol ediyor. 1940’lı yıllarda kumar ve alkol kaçakçılığı gibi kolları kontrolünde tutan İtalyan mafyası artık başta uyuşturucu olmak üzere çok sayıda yasa dışı işi yapıyor.
İtalyan mafyası, rakiplerini ‘yok ederken’ kullandığı acımasız yöntemleri ile biliniyor.
İtalyan mafyasının en büyük örgütü olarak bilinen ''Ndrangheta, ülkenin en fakir bölgesi olan Calabria''da kuruluan mafya örgütü sadece İtalya’da değil Avrupa ülkeleri, ABD, Avrustralya, Kanada ve Kolombiya’da da faaliyet gösteriyor. ''Ndrangheta, Avrupa’daki kokain ticaretinin yüzde 70’ini kontrol ediyor.
MAFYADAN KURTULMAK İÇİN CANI PAHASINA MÜCADELE ETTİ
Mafyadan çıkmak ölmekle eşdeğer… Mafyaya giren bir kişinin çıkması için ölmesi gerekiyor. İşte hikayemiz burada başlıyor.
Çocukluğundan itibaren İtalya’nın en büyük mafyasının içinde olan bir kadın bu korkunç cendereden kurtulmak için canı pahasına mücadele etti. Bu mücadelesi ne yazık ki korkunç bir ölümle sonuçlandı. Aslında mafyadan kurtulmayı kendisi için değil, o zaman çocuk yaşta olan kızı için istemişti. Çünkü kızının da o korkunç çarkın içinde yaşamasını istemedi.
Kadının adı Lea Garofalo…
Kadınların sadece bir obje olarak görüldüğü, kızların ittifaklar kurmak için zorla evlendirildiği mafya kültürünün içinde doğdu.
Babası, o daha bebekken öldürülmüştü. Lea’nın doğduğu köyde mafya kaynaklı çok sayıda cinayet işlendi.
Çocukluğu ağır travmalarla geçti; hatta intihara meyilliydi ve mafyadan çıkmak istiyordu. Yaşadığı hayattan nefret ediyordu…
Lea, daha 16 yaşındayken, bir çiftçi aileden geldiğine inandığı Carlo Cosco ile evlendi. Lea,Calo sayesinde Milao’ya taşınabileceğine ve mafyadan kurtulabileceğine inanmıştı.
Ancak çok geçmeden Carlo’nun bir uyuşturucu satıcısı olduğu ortaya çıktı. Calo’nun Lea ile evlenmesinin tek sebebi, mafya içinde daha hızlı bir şekilde yükselebilmekti. Çünkü bömyle bir evlilik mafya ittifaklarını ve itibarı artıran bir şeydi.
Carlo ile evlenmek Lea’yı daha büyük bir depresyonun içine soktu. Hatta birkaç defa intihara bile karşılaştı.
Ancak sonrasında Lea’nın hayata tutunmasını sağlayan bir şey oldu: Kızı Denise dünyaya geldi.
MAFYADAN KURTULMAK İÇİN TEK BİR ÇARESİ KALDI
Kızını mafyadan uzak bir şekilde yetiştirmek isten Lea’nın tek istediği kaçmaktı. Ancak mafyadan kaçmak demek ölümle eş değer…
Tarihler 2002’yi gösterdiğinde Lea’nın önünde tek seçenek kalmıştı: Polise gidip bildiği her şeyi anlatmak…
Lea, poilse gidip İtala’nın en büyük mafya örgütü ''Ndrangheta hakkında bildiği her şeyi anlatınca kendi ölüm fermanını imzaladığını biliyordu. İtalyan mafyasının bir numaralı yasası ‘omerta’ yani suskunluk yasasını çiğnedi.
Polise gidip bildiklerini anlatan Lea Garofalo yaşadığı korkunç hayatı şöyle özetlemişti:
"Gerçekten yaşamıyorsun. Sadece bir şekilde hayatta kalıyorsun. Bir şeyi - herhangi bir şeyi - hayal ediyorsun çünkü hiçbir şey o hayattan daha kötü değil."
Lea, ''Ndrangheta’dan kaçıp polise sığındığında kızı Denise 10 yaşındaydı.
İtalyan yetkililer, ''Ndrangheta hakkında önemli bilgiler veren Lea’yı kızı Denise ile birlikte tanık koruma programına aldı. Ancak bu durum Lea’yı büyük bir paranoyanın içine soktu. Savunma sanatları dersleri alan Lea, her gece yastığının altında bıçakla yattı.
TANIK KORUMA PROGRAMINDA ÇIKARDILAR
İtalyan adalet makamları, canı pahasına bildikleri anlatan Lea Garofalo’yu tanık koruma programından çıkardı. Çünkü adli makamlar, kadının verdiği bilgilerin ‘önemli olmadığı’ kanısına varmıştı.
Talihsiz kadın, kızına önlerinde iki seçenek olduğunu söyledi: Yeni bir hayata başlamak için Avustralya’ya taşınmak, ya da ölümü göze alıp eski eşi Carlo ile barışmak…
ÖLÜME BİR ADIM DAHA YAKLAŞTI
Lea’nın kızı Denis ile Avustralya’ya yerleşmesi için yeterli parası yoktu. Lea, sonunda ölüm olan kararı verdi ve kocası Carlo ile temasa geçti. Carlo ise karısı ile barışmak istiyor gibi davrandı ve yakınlaşmaya çalıştı. Ancak bu oyun korkunç bir infaz planının parçasıydı.
Lea, gençliğinde mafyadan kurtulup yeni bir hayata başlamayı hayal ettiği Milano’da kızı Denise ve mafya üyesi kocası Carlo ile 4 günlük tatile çıktı. Lea, 4 gün boyunca ölümle burun burunaydı. O tatil, Lea’nın infazı için kurmacaydı.
Calo’nun infaz ekibinin 4 gündür süren başarısız infaz girişimleri sonrası Lea bir anda ortadan kayboldu. Kızı Denise, annesinin bulunması için polise başvurdu. Hatta babası Carlo, kızına destek olmak için onunla birlikte karakolda bekledi.
KORKUNÇ SONU ORTAYA ÇIKTI
''Ndrangheta, korkunç yüzünü bir kez daha gösterdi. Lea Garofalo henüz 35 yaşında korkunç işkenceler sonucu hayatını kaybetti. Carlo Cosco, kızının annesinin cesedini ortadan kaybetmek için 50 litrelik aside yatırdı. İnfaz ekibi, cesetten kurtulduklarına emin olmak için günlerce asit dolu tankın başında bekleyerek cesedi gözlemledi.
CİNAYETİN ARDINDAKİ KORKUNÇ SİS PERDESİNİ KIZI ORTAYA ÇIKARDI
Lea’nın kızı Denise, annesi kaybolduğu anda başına gelenleri anlamıştı. Annesinin öldürüldüğünü adı gibi biliyordu. Bu yüzden gizli bir yöntem geliştirdi. Denise, annesinin ölümü sonrası hiçbir şey olmamış gibi babasının yanına döndü. Hatta mafya içinde bir gençle sevgili bile oldu.
1 yıl sonra Denise, annesinin katillerini ifşa etti Carlo Cosco ve 6 ''Ndrangheta üyesi müebbet hapis cezası aldı. Carlo, cinayeti reddederek Lea’nın Avustralya’ya yerleştiğini iddia etmişti.
Polis korumasında olan Denise, hapis kararını mahkeme salonunun hemen yanındaki bir odada dinledi.
Lea’nın polise verdiği ifade ''Ndrangheta’ya karşı operasyon yapılmasında yıllardır en önemli delil olarak kullanılıyor.