Olaylar bizim bir değerlendirme yapmamızı gerektirmeyecek kadar açık bir şekilde gelişiyor. Ancak anlamayana Afganistan ve Irak’ın işgali, Libya’nın bombalanması, New York Times gazetesinin “CIA ajanları, muhalifleri yönlendirmek için Libya’da” haberi ve bu üç olayda da Türkiye’nin kullanılması az geliyor. Anlamaları için Türkiye’nin askeri olarak işgal edilmesi bile yetmez! Bombanın başlarına düşmesi gerekiyor!

***

Samsun’da British American Tobacco firması, TEKEL’den devraldığı fabrikada çalışan 600 işçiden 120’sini işten attı. İşçiler, kararı protesto için fabrikadan çıkmama kararı aldı.
- Anayasa Mahkemesi’nin, TEKEL işçilerinin eylemiyle kamuoyunun gündemine gelen 4C düzenlemesinin iptali istemini reddetmesi üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin “4C uygulaması AKP’nin yarattığı ortaçağ tipi bir kölelik sistemidir. Şimdi, hükümetin yeni noteri konumuna getirilen Anayasa Mahkemesi, AKP’yi aklamaya, hukuku yok saymaya çalışıyor. İşçilerimize sesleniyoruz; aşınıza, işinize, ekmeğinize, emeğinize, onurunuza ve ülkenize sahip çıkın. Taşeronlara, taşeronlaştıranlara boyun eğmeyin” dedi.
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında ilahiyatçıların evlerine yapılan baskını değerlendirirken “Neredeyse Kuran’ın mealini toplatacaklar, bu hale getirdiler Türkiye’yi. Bu ülkede sıkıyönetim mi var” dedi. Kılıçdaroğlu, Ergenekon savcısının görev değişikliği ile ilgili olarak “Bu, Hükümet’in dünya kamuoyunda oluşan olumsuz tabloyu tersine çevirmek için yaptığı bir operasyon” dedi.
- Deniz Baykal ise “Adaletin içine güve girdi, hukukun içine güve girdi ve bunun sonuçları herkese yansıyor. Türkiye bir kırılma noktasına doğru gidiyor. Bu gidiş iyi gidiş değil” dedi.

***

Peki büyük planda ne oluyor? Ali Emre Seroğlu adlı okurumuz yazıyor:
“İstanbul, küresel sermayenin merkezi haline getiriliyor. Artık yabancı şirketler kendi elemanları ile Türkiye’ye gelecek. 40 bin İngilizce öğretmeni ve yabancı doktorlar getirmek gibi projeler, Türkleri yabancılarla birlikte yaşamaya alıştırmak içindir. Daha sonra bu ithal meslek kültürü, ’nitelikli iş gücü’ bahanesiyle öteki meslek dallarını da kapsayacak. Ülkemiz bir göçmen ülkesi olacak. En güzel iş yerleri, evler hep bu insanlara satılacak. AKP’yi dizayn eden güçlerin en büyük projesi budur. Amaç ’çok kültürlü toplum’ adı altında ülkeyi hem kültürel hem de ekonomik olarak anahtar teslim hale getirmektir. Kısacası ülkemizde yaşayan herkes azınlık haline getirilecektir. ”

***

CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum “MGK kaldırılabilir, vatandaşlık, yurttaşlık tanımı değiştirilebilir. Anayasadan Türk sözcüğünün çıkmasına karşı değilim. Türk tanımı kaldırılıp ’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır’denilebilir. Laikliğin tanımı netleşmeli” dedi. AKP de tıpkı böyle demiyor muydu?
CHP heyeti Washington’daki düşünce kuruluşu CSIS’de konferans verdi. Genel Başkan Danışmanı Faruk Loğoğlu “Yeni CHP” olarak, “Yeni bir Türkiye yaratmak” istediklerini ve ABD, AB ve İsrail ile ilişkileri onaracaklarını söyledi.
CIA’nın önemli yetkilisi Graham Fuller ne diyordu: “Yeni Türkiye Cumhuriyeti!”
Batum ve Loğoğlu’nun açıklamalarına bakılırsa, AKP’den sonra yeni CHP’yi de aynı gücün düzenlediği anlaşılıyor. Yani bir CHP var CHP’den içeri!
Aynı güçler MHP’nin parlamento dışı kalmasını neden istiyorlar peki?
Çünkü MHP kadrolarını dönüştüremediler!
“Yeni” dedikleri “Hıristiyanlaştırılmış Anadolu” da, MHP’ye ve milliyetçilere yer yok! Onun için misyonerlik faaliyetleri konusunda çalışma yapan bilim adamlarını baskı altında alıyorlar! Türk aydınlarını tasfiye ediyorlar!