Benim ''Kürdistancım'' iyidir!
Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat''ın, Cumhur İttifakı''nın seçim hamlelerini aktardığı dünkü yazısında şu kulis notları da vardı:
- HÜDA-PAR''a belli bir kontenjan verilmesi gündemde.
- MHP''nin bu duruma hiçbir itirazı yok, MHP''deki genel hava da "Aslolan seçimi kazanmak" şeklinde.
*
AK Parti''nin, Cumhur İttifakı''nı HÜDA-PAR ve sonrasında "iki sürpriz partiyle (Yeniden Refah ve Vatan) daha" genişletmeye çalıştığını, hafızam yanıltmıyorsa ilk Fuat Uğur açıklamıştı.
O günlerde, konuya dair yazdığım yazı ironi temelliydi;
HÜDA-PAR açılımının, "14 Mayıs 2023 seçimi millî ve gayrimillî cephe arasındaki mücadeleye sahne olacak" diyerek duyurulacağı iddiasına karşılık, "Ay hadi inşallah" demiştim.
Zira;
AK Parti-MHP-BBP ittifakının;
-Şeyh Sait, Dersim ve Ağrı isyanlarını "Cumhuriyet''in laiklik ve Türklük dayatmasına tepki" varsayarak kutsayan…
-Cumhuriyeti "zulüm ve vahşet" faili varsayan…
-Devletin "Cumhuriyet''in zulümlerinden dolayı özür dilemesini ve mağdurlara tazminat ödemesini" savunan…
-"Kürtlerin varlığının Anayasal olarak tanınması, Türklerle birlikte Anayasa''da ''asli kurucu unsur'' olarak yer alması, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi" olmazsa olmazı olan…
-Kürtçe''nin "ikinci resmî dil" olması talebinde bulunan…
-PKK açılımı sırasında örneğini gördüğümüz "Ne Mutlu Türk''üm Diyene" sözünü silme girişimlerini destekleyen…
-Bir çok tarihî şahsiyeti "zulüm ve ayrımcılık sembolü" kabul eden ve okullara, caddelere, sokaklara verilen adlarını sildirmekte kararlı olan…
-"Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere, anayasa ve sistemin bütün resmî literatürüne hâkim olan Türklük esaslı dışlayıcı ve ayrımcı söylemin terki"nden yana olan…
-"Başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygı ile andıkları Kürt âlimlerine zulmedildiği resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve bütün halktan özür dilenmelidir" buyuran…
-"Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmeyi, toplumun çoğunluğu tarafından kabulü halinde de (yani referanduma sunmayı), bu modellerin uygulanabilmesini" teklif eden…
HÜDA-PAR''la…
"Millî cephe" kurmaya kalkışmak, Cumhur İttifakı açısından, "Yeter Söz Milletin" tercihini yaparkenki basiret bağlanmasına bile tur bindirecek türden bir akıl tutulması olurdu.
*
Yazılması lazım gelen her şeyi peşin peşin yazdığım için bugün tekrar niyetinde değildim.
Ağır tahrik etkisi…
Dün baktım, AK Parti yanlısı gazete ve yazarların birçoğu HDP üzerinden amiyane tabirle "doğramaya" çalışıyor Millet İttifakı''nı…
Baktım, seçmene dönük "Vatansever iseniz HDP ile aynı çatı altında, aynı adaya oy veremezsiniz" baskısı gırla…
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye sormak istedim muhteremlere!
Yarın aynı cümleyi AK Parti seçmenine hitaben ve öyle "dışarıdan destek" filan değil, HÜDA-PAR''ın kontenjan verilmek suretiyle Meclis''e sokulması üzerinden de kurabilecek misiniz?
Kuramayacaksanız bu ne ikiyüzlülük?
"Kürdistancılık" sizin çatınız altında yapılırsa fit misiniz?
*
Bu konuyla alakalı önceki yazımda, "Ne vakit HÜDA-PAR''ın adı Cumhur İttifakı''yla yan yana anılmaya başlansa gözler MHP yönetimine çevriliyor; "Ne diyecek" diye.
Çevrilmesin.
Çünkü hiçbir şey demeyecek" tezini savunmuştum.
Birçok MHP''li arkadaşım tarafından sitemle kınandım; "Hiç olur muydu öyle şey."
*
Oldu işte!
*
Keza, daha önce olmamış şey değildi;
2017 referandumunda, AK Parti ve MHP''nin belki en "büyük" değil ama en "ateşli", "hevesli" destekçisi HÜDA-PAR''dı.
MHP "devletin bekası için evet" derken, HÜDA-PAR da "Kürdistan için evet" diyordu!
Şimdi Kılıçdaroğlu''nun HDP ziyareti üzerinden ihanet senaryoları döşeniyorlar ya; 2018 seçimlerine iki aydan az bir zaman kala, Cumhur İttifakı adayı, "Hizbullah terör örgütüyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle kapatılan Mustazaf-Der''in siyasi ayağı olarak kurulan" HÜDA-PAR''ın, "Hizbullahçıların avukatlığını yapan" hatta kendisi de "cezaevlerindeki Hizbullahçılarla terör örgütü arasındaki diyaloğu sağlamakla" suçlanan Genel Başkanı''yla buluştuğunda; bırakın "ihanet" yaftası asmayı, en ufak tereddüt, endişe paylaşmamışlardı.
*
Ki ben de oturduğum yerden atmış değildim; bu evveliyata dayanarak savunmuştum, MHP''nin itirazda bulunmayacağını.
Fırat''ın paylaştığı kulis notuyla doğrulandı.
Selam olsun bütün sitemkâr dostlara!
JET-KONUT
Daha önce de yazdım.
Tekrar yazıyorum.
Tekrar tekrar da yazacağım:
Kim tarafından yapılırsa yapılsın, isterse iktidar yapsın, isterse muhalefet belediyeleri yapsın;
Aynı gün içinde çok büyük iki deprem, birkaç gün sonra büyük bir deprem daha ve ilk çok büyük depremden sonra her gün büyük artçı depremler görmüş, görmeye devam edeceği dolayısıyla da "oturma" fırsatı bulamayacağı aşikâr bir zeminde…
Ova yahut dağ, fark etmeksizin…
Bir yıl boyunca başlanmaması gereken konutları, o hiç başlanmaması gereken bir yılda tamamlamaya kalkışmak, yüzbinlerce insanın canına kast etmektir.
Ben demiyorum; bu işin uzmanları söylüyor.
Yapmayın!