25 yıllık gazetecilik hayatımda ilk kez çalışanların bağlı bulundukları sendikadan bu kadar çok şikayet ettiklerini gördüm.
Bu sendika banka ve sigorta çalışanlarının bağlı bulunduğu BASİSEN.
Bir çok kişinin adını bankalararası futbol turnuvası ile duyduğu sendika.
Geçen hafta Türkiye’nin en büyük bankalarından birinin çalışanlarından 3 bine yakın elektronik posta aldım.
Bankacıların sorununu anlattığım 8 Nisan tarihli yazım bankacılar arasında dolaşıyor.
Gelen postalarda o kadar büyük trajediler var ki!
Hedef baskılarıyla bunalan ve psikolojisi bozulanlar, mesai sorunu nedeniyle çöken evlilikler ve daha bir çok iç parçalayıcı olaylar.
Hepsinin feryadı aynı...
İnsanca yaşamak ve Avrupa’daki meslektaşları ile maddi konuda olmasa bile manevi konuda eşitlik...
İsyanları ise; her ay 80 liraya yakın para ödedikleri sendikaya.
Sendika BASİSEN.
Bu sendikanın internet sitesine ilk girdiğinizde, BASİSEN logosunun hemen yanında çıkan resim, futbol kulübü izlenimi yaratıyor. Elinde kupa ile poz veren bir futbolcu ile yanında duran insanlar. Arkada kale direği. Bir sonraki resmi görünce anılıyorsunuz ki, bu site bir futbol kulübünün değil de sendikaya ait.
’BASİSEN hakkında’ bölümüne tıkladığınızda bunu daha iyi anlıyorsunuz.
Ancak bu sendikayı en iyi üyeleri tanıyor.
İşte o tanıyan üyeler son günlerde isyan çıkartmak üzere.
Gerekçeleri, artan hedef baskıları ve ağırlaşan çalışma şartlarına karşı eylem yapmaması.
BASİSEN 1 Nisan’da toplu sözleşme görüşmelerine başlıyor.
İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Halk Bank, Şekerbank, Türk Arap Bankası, Anadolu Sigorta, Anadolu Emeklilik, Bankalararası Takas Odası, Türkiye Bankalar Birliği, Bank Mellat ve Milli Reasürans çalışanları adına pazarlık yapacak BASİSEN’nin üzerinde bu defa ağır bir yük var.
Çünkü karşısında 30 bin üyenin beklentileri ve öfkeleri var.
Masaya bu defa ’ben yüzde 12 istiyorum, sen yüzde 10 veriyorsun’dan çok fazlası gelmek zorunda.
Sendika sadece para pazarlığı değil çalışma şartlarını da masaya getirmek zorunda.
BASİSEN’in bu sözleşmeden alacağı sonuç sadece 30 bin üyeyi değil, 100 binin üzerinde diğer banka çalışanlarını da etkileyecek.
Bu sözleşmede kazanılacak haklar tıpkı bir meşale gibi diğer banka çalışanlarının çalışma yaşamını da aydınlatacak.
Ya da olumsuz bir sonuç, beyaz yakalıların modern köleliğini tescil edecek.
Bu nedenle bu sözleşme dönemi aynı zamanda BASİSEN’in varlığını da tartışmaya açacaktır.
Sendikanın Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu için ’duayen’ diyorlar. Sayın Tiryakioğlu 28 yıldır bu görevde.
Bana gelen elektronik postalarda bankacıların Metin Tiryakioğlu’nun genel başkanlığını sorgulamaya başladıkları görülüyor.
Bu sözleşme Sayın Tiryakioğlu için de çok önemli. Bu nedenle Sayın Tiryakioğlu futbol turnuvalarını bırakıp sahaya inmeli. Şube şube gezip üyelerinin sorunlarını bizzat dinlemeli ve bu sorunları 1 Nisan’da masaya taşımalı. Bilmeli ki, atacağı imzanın arkasında on binlerce bankacının vebali ve umudu olacaktır.
