Borsamız henüz çok genç. Rüştünü ispat etmedi. Buna rağmen dün ile kıyaslandığında büyük bir gelişme gösterdi. Başkan, borsa emekçilerinin dilinden anlıyor. Borsa yatırımcıları için yeni ufuklar açıyor. Haklarını koruyor.
SPK’nın haftalık bültenlerinde, getirilen yasaklara değil, yeni halka arz ve gelişmelere yer veriliyor.
Kapatılan tahtalar nedeniyle mağdur on binlerce yatırımcının haklarına kavuşması için mücadele ediyor.
SPK’nin eski yöneticileri arasında en karizmatik olanı şüphesiz Ali İhsan Karacan idi.
Doğan Cansızlar ise borsaya değil, siyasete ve güce odaklanan bir başkandı.
Borsadaki lakabı “yasakçı başkan”dı.
Muhalefet ve eleştiriden hoşlanmazdı.
Borsayı hallaç pamuğu gibi atan, borsayı kendi şirketi gibi gören ve küçük yatırımcıları mağdur eden çok büyük oyunculara (Holding, medya, banka patronları...) meydanı boş bırakıp küçüklere ceza üzerine ceza yağardı. Kadın titizliği ile yazılan “Önde Koşanlar” adlı kitabı okurken, borsada bir ömür ve servet tüketenlerin SPK başkanlarına yönelik düşünceleri daha iyi tahlil ediliyor.
Kitabın en renkli kişisi: Halil Güvener.
Borsa gerçeklerini öylesine yalın ve de gerçekçi anlatıyor ki; borsaya yeni giren yatırımcıların kesinlikle bu bölümü bir değil, birçok defa okumalarında yarar var.
Güvener; İMKB’de bir dönem efsane olan, büyük küçük tüm oyuncuların peşinden koştuğu bir yatırımcı.
Bir devre adını altın harflerle yazdıran Güvener, bugün borsaya değil, bağlara yatırım yapıyor.
Çeşme’de Türkiye’nin en güzel şarabını üretiyor.
Bir anlamda bağları, İMKB’nin çektiği çile ve acılar için hediyesi olmuş.
Her zaman açık sözlü olan, bu huyu nedeniyle başı sıkça derde giren Güvener, “Önde Koşanlar” da gene cesur açıklamalar yapmış. Borsada “spekülatör” denildiğinde çekinmeden Aydın Doğan’ın adını verip, insider trading için bir çimento fabrikasının yöneticilerini işaret ediyor.
SPK Başkanı dendiğinde aklına Ali İhsan Karacan’ın geldiğini belirten Güvener, gazeteci Osman Arkangil’i borsacıların korkulu rüyası olarak yorumluyor.
Kitaptaki diğer borsacılar, kendilerini ön plana çıkarırken Güvener, her fırsatta küçük yatırımcıların korunması gerektiğini vurguluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı cezaevine girdiğinde ziyaret eden ve kendisine ‘Reis’ diye hitap eden Halil Güvener, kitapta Başbakanla aralarında geçen borsa diyalogunu kendi el yazısı ile anlatıyor.
Reis, bana “Ya Halil sen kumarbazmışsın doğru mu!..” dedi. “Ben Meclis’e kumarhanelerin kapanması için önerge verdirten adamım, nereden çıktı bu reis” diye sordum. “Sen büyük borsacıymışsın mega kumarbazlıktır” dedi ve “Ütmek de var ütülmek de var” diye devam etti. Ben reisime; borsa bir sosyal adaletin dağıtım yeri olduğu, sermayenin tabana yayılacağını, faizciliğin sona ereceğini, söyledim. Sonra da “Pınarhisar’da apoletlerin söküldü ama başbakan olacaksın reis” dedim.
Borsa hayatı mahkeme kapılarında geçen, hâlâ da manipülasyon iddiaları ile yargılanan Halil Güvener’in borsa ve yatırımcılara öğütleri şöyle:
Küçük yatırımcılara: Temel analize kıymet verin. Günlük oynamayın. Krediye girmeyin. Uzun vadeli yatırım yapın.
Aracı kurumlara: Yatırımcıyı kumarbaz haline getirmeyin. Tefeci olmayın.
Halka arz firmalarına: Şeffaf olun.Yatırımcıyı kandırmayın, küstürmeyin.
Denetçilere: Olumlu olun. Asmak, kesmek yerine iyileştirici olun. Ön yargılı olmayın. Günah keçisi aramayın.
Brokerlere: Sağlığınıza dikkat edin. İşlem yapmayın.
İMKB, SPK başkanı ve kurul üyelerine: Kotasyonlarda kolaylaştırıcı olun. Gelişmiş borsaları model alın. Siyasetçilerle görüşün.Talimat almayın.Aklınızın ermediğini yapmayın. Koltuk sarhoşu olmayın.
“Borsada tamamiyle manipüle oldum, manipülasyon yapmadım” diyen Halil Güvener; İMKB’nin 25 yılını gene kendine özgü yorumluyor:
“Sert inişlerinn çıkışların yaşandığı başlangıç yıllarında az yatırımcı vardı. Şimdi borsayı herkes biliyor.Sığ kâğıtlara sahip olduğumuz için büyükler eşeğin semerinde.Çüş dersen durur. Deh dersen gider. Yular önemli. Dikkatli olmak lâzım. Eşekleri uzaktan seyretmek gerekli. Yoksa tekme yersin.”
