Başbakan üşütmüş çocuklar!
Dün 23 Nisan’dı. Dünyadaki tek ‘Çocuk Bayramı’ydı. Dünya ve Türk çocuklarına bu bayramı hediye eden Atatürk’ün huzurunda Başbakanı aradı çocuklar.
Başbakan yoktu.
Başbakan, “üşüttüm” diyordu.
Geçen yılki 23 Nisan’da da “üşütmüştü” Sayın Başbakan...
Kendilerine geçmiş olsun diyoruz. Ve 23 Nisan vesilesiyle soruyoruz: Türk çocuklarının (Belki Türk deyince de kızıyorlardır) 10 küsur yıllık iktidarları döneminde geleceğe umutla baktıklarını ve mutlu olduklarını söyleyebilir miyiz?
Peşin fikirli olmayalım rakamlara bakalım..
Bir ay kadar önceydi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sokak çocuklarının sayısının yok denecek kadar azaldığını açıklamıştı.
Bakan Şahin, 2007’de 775 çocuğun sokakta yaşadığını, 6 bin 784 çocuğun ise sokakta çalıştığını belirtirmiş, sayıların yıllar içinde hızla düştüğünü, alınan etkin önlemler nedeniyle 2012 sonucunda bakanlığın tespitlerine göre sokakta yaşayan çocuk sayısının 24’e gerilediğini ifade etmişti.
Düşünün...
Koskoca Türkiye’de sokakta yaşayan çocuk sayısı sadece 24. Gel de mutlu olma.. Lâkin bir başka açıdan bakıldığında da, dünyanın hemen her ülkesine maddî yardımda bulunan, IMF’ye bile tam 5 milyar dolar hibe eden Türkiye, 24 çocuğuna bakamıyor. Onları sokaktan alıp bir bakımhaneye yerleştirip sıcak çorba, yumuşak yatak ve okulla buluşturamıyor; çocuk istismarcılarının, çetelerin insafına terk ediyor..
Sahi bunu niye yapmıyor, yapamıyor?
Çünkü Türkiye’nin “sokakta yaşayan çocuk sayısı” AKP iktidarının açıkladığı gibi 24 falan değil. İstatistiklere böyle takla attıran bir iktidar belki tarihte bir daha gelmez. Onun için dikkatle takip etmekte, verdikleri her rakamı, her istatistiği nesli tükenen kelaynak kuşları gibi korumakta fayda var.
Biliyorsunuz, Amerikalı bir kadın turist İstanbul’da sur dibinde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Cinayet masası dedektiflerinin sadece bu olayı aydınlatmak için sorguladıkları sokak çocuğu sayısının bile 24’ten fazla olduğunu kim nereden bilecek ki!
23 Nisan vesilesiyle yine bir istatistik yayımlandı. TÜİK’e ait o istatistiğe göre 2012 sonu itibariyle Türkiye’de 22 milyon 692 bin 174 çocuk var.
1935’de toplam nüfusun yüzde 45’ini çocuklar oluştururken bu oran bugün yüzde 30’a gerilemiş.
Yani, “Başbakan çocuk yapın” dedikçe millet “çocuk yapmaktan vazgeçmiş” . Çünkü idare ettiği ülkede çocuğun geleceği yok. Bizzat kendileri, “Ben size iş bulmak zorunda değilim” diyor. Bu devirde bâzı çocuklar gemilere sahip olup İsrail-Türkiye arası devlet malı naklederek köşe dönerken, bâzı çocukların karnı ancak parasız eğitim istiyoruz deyip hapse atıldıklarında cezaevi tayınıyla doyuyor.
“Sokakta sadece 24 çocuk kaldı” diyen AKP, o gün çalıştırılan çocuk sayısını 5 bin 851 olarak beyan etmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 23 Nisan vesilesiyle yaptığı açıklamada “Çocukların yüzde 49.9’u çalışmıyor” deniyor. Demek ki çocukların yüzde 51’i çalışan çocuk.
Türkiye’deki çocuk sayısı 22 milyon 692 bin 174 olduğuna ve bunun yüzde 51’i de çalıştığına göre, demek ki en az 11 milyon 100 bin çocuk, “çalışan çocuk” .
E, hani çalıştırılan çocuk sayısı 5 bin 851’di...
5 bin 851çocuk nerede, 11 milyon 100 bin çocuk nerede...
Biz şimdi hangisine inanalım?
Bir gün olsun bizi şaşırtın:
İki rakamınız birbiri ile örtüşsün, bir dediğiniz diğer dediğini tasdik etsin, n’olur...