Başbakan Erdoğan yaşanan krizin psikolojik olduğunu söyledi.
Bu cümle iktisat bilimi açısından ekonomi biliminin ve dolayısıyla da sözün bittiği noktadır.
Bir ülkede kriz çıkarsa o ülkenin ekonomi yönetimi her türlü tedbiri alır, geriye sadece psikolojik tedbirler kalır.
Bu noktaya davranış bilimi girer.
Toplumun sakinleşmesi ve en önemlisi ekonomi yönetimine güven sağlanması gelir.
Bu aynı zamanda kriz yönetiminin son aşamasıdır.
Başbakan’ın yaşanan kriz psikolojik demesinde normal şartlarda Türkiye’de krizin bittiği anlamının çıkarılması lazım.
Başbakan’ın haklı olduğu yön elbette vardır.
Ortada gerçekten psikolojik bir ortam vardır, ama Erdoğan’ın görmediği Türkiye’de panik yaşandığıdır.
Türk halkı ekonomi yönetiminin becerisizliği nedeniyle tam bir panik yaşamaktadır.
Bu paniğin gerçek nedeni alınan tedbirlerin yetersiz görülmesi değil, ortada tedbirin olmamasıdır.
Son seçimleri ‘Bizi seçmezseniz kriz çıkar’ fobisi ile kazanan AKP aslında bugün gerçek anlamda panik yaşayan bir yönetimdir.
AKP artık icraatı sözle yapıyor. Dünyanın gece gündüz çözüm aradığı krize karşı AKP’li hükümet ne yaptı?
Koca bir hiç!
Sadece borsada vergiler yerli yatırımcıya sıfırlandı. İyi de Türkiye’de yine AKP sayesinde yerli yatırımcı mı kaldı ki yüzde 10’luk verginin kalkmasından dolayı borsaya koşsun.
Ayrıca Türkiye’de yaşanan kriz borsa krizi değil.
Sorun reel ekonomide. Sorun sokaktaki vatandaşın aç olmasında. Sorun sanayicinin kaynak bulamamasında, satış yapmamasından iflas noktasına gelmesinde.
Merkez Bankası başkanı uyarıyor. Kriz büyüyor dikkatli olun.
BDDK Başkanı uyarıyor: Kriz sebebiyle tefecilik patladı. Vatandaş aylık yüzde 10 ile borçlanıyor. Bunun sonu kötü.
Kriz nedeniyle otomotiv sektörü üretime ara veriyor, fabrikalar bir bir kapanıyor.
Sadece 2 otomotiv firması 60 bin işçiyi çıkarmak zorunda kalacağını açıklıyor.
Kriz nedeniyle intihar edenlere Ankara’da bir işadamı da katılıyor.
Bugüne kadar yoğunluk nedeniyle bir malın bir ayda zor çekildiği gümrüklere haftalardır tek kalem ürün girişi olmuyor.
Birçok ülke krizin etkisini azaltmak amacıyla elektrik fiyatlarını düşürürken bakın Türkiye ne yapıyor?
Tabii ki zam!
İşte bu AKP iktidarının krize çözüm anlayışı.
Bugüne kadar mirasyedi evlat gibi özelleştirme adı altında ne bulduysa satan AKP şimdi kaynak için ölmüş vatandaştan bile medet umuyor.
Maliye Bakanı ‘Altınları artık çıkartın’ diyor.
Bakırköy’de kuyumculuk yapan bir dostum bazı vatandaşların krizden bu yana nikah yüzüğü, kolye gibi takılarını satmaya getirdiklerini, şimdi ise altın dişi bile getirip sattıklarını söylüyor.
Sonra krizdeki bu ülkenin Başbakanı ortaya çıkıyor ve yaşanan kriz ekonomik değil psikolojik diyor.
Söylenecek fazla bir şey yok. Koca Başbakan’dan daha mı iyi bileceğiz.
Elbette yaşanan kriz psikolojik(!).
