Bankaların itibarı

"Geçenlerde bir işlem yapmaya ...…. Bankasına gittim ve çok sıkıştığım için tuvaletini kullanmak zorunda kaldım. Tuvalet çok kirliydi."

Bu cümlede noktalarla boş bıraktığım yere eğer bankanın adını yazarsam söz konusu bankanın şan ve şöhretine zarar vermiş sayılıyorum.

Banka bana dava açar ve 3 yıl hapis istemi ile yargılanırım.

Bankacılık yasası çok katı ve acımasız. Ben dahil çok sayıda gazeteci bu maddeden yargılandık.

Ticari hayatta sadece bankaların mı itibarı var derseniz? Elbette yok! Ama bankalar bu ayrıcalığa sahip. Böyle bir yasa mı olur derseniz onu bana değil yıllar önce bu yasayı çıkartanlara sorun.

Gelelim asıl soruya: Bu yasa bankaların itibarını ne kadar koruyor?

3 yıl hapis korkusu ile kimse bankalarla ilgili yazamıyor. En azından ben çok dikkat ediyorum. Çünkü sonunda beraat bile etsen en az 4 yıl mahkemelerde sürünüyorsunuz. Zaten bankalarda bunu bildiği için caydırıcı olsun diye hemen dava açıyor.

Peki bankalar gerçekten şu an için itibarlı kurumlar mı? İşte orası tartışılır.

Kesinlikle müşterisi nezdinde itibarlı ve saygın çok banka var. Çalışanına ve müşterisine değer veren bankalarımız var.

Bir de müşterinin kapısından içeri girmekten korktuğu bankalar var. Belki bu bankaların adı gazetelerde ve internetlerde açıkça yazılmıyor ama halk arasında çok kötü ünü olan bankalar var.

Mesela yıllar önce bir genel müdür yardımcısı yüzünden KOBİ esnafının illallah ettiği körfez sermayeli banka. GMY'yi kovdu ama halen KOBİ müşterisi nezdinde kaybettiği itibarını toparlayamadı.

Bir de bazı bankalar var ki, artık bireysel müşterilerine gına gelmiş. Elini veren kolunu kurtaramıyor.

Koskoca banka müşterisinin üç kuruşluk vadeli mevduatına göz dikmiş. Her Cuma müşterinin parasını vadesizde bıraktırmak için personeline akıl almaz baskı yapıyor. Bu baskı karşısında bankacı da müşterisine ya ajitasyon yaparak ya da yalan söyleyip kandırarak vadesiz yaratıyor.

Bunu artık her hafta yazıyorum.

Türkiye Bankalar Birliği açıklaması

Türkiye Bankalar Birliği, 4 Mayıs tarihli yazımdan dolayı tarafıma bir açıklama yolladı. Açıklama aynen şöyle:

Yeni Çağ Gazetesi'nde 4 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan yazınızda yer alan Hususlara açıklama getirmek isteriz. Belirttiğiniz üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bir Düzenleme yapılmak suretiyle "Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)", Resmi Gazete'nin 10/02/2020 tarih ve 31035 sayılı nüshasında yayımlanmış olup, Tebliğ'in amacı bankaların ticari müşterileri ile gerçekleştireceği işlemlerde Öngörülebilirliğin ve şeffaflığın artırılması, kavram ve terim birliğinin sağlanması Ve aşırı ücretlendirmenin önlenmesi için, sunulan ürün veya hizmetler karşılığı Alınabilecek ücretlerin tür ve nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını ve Bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi" olarak belirtilmiştir.

Yine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/7)" Resmî Gazete'nin 07/03/2020 tarih ve 31061 sayılı nüshasında Yayımlanmış olup, Tebliğ'in amacı, "kuruluşlar tarafından finansal tüketicilere Sunulan ürün veya hizmetlere ilişkin olarak faiz veya kâr payı dışında alınacak Her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esasların Belirlenmesi" olarak belirtilmiştir. Buna rağmen, makalenizde değindiğiniz tüm hususlarla ilgili olarak, Düzenlemelere aykırı olumsuz uygulamalara ilişkin elinizdeki bilgi ve Belgeleri Birliğimize iletmeniz halinde Birliğimizce bunlar hakkında ayrıca Araştırma yapılıp, tarafınıza açıklama yapılabilecektir.

***

Not: Bankalar Birliği'nin açıklamasına benim de verecek bir yanıtım var. Bir sonraki yazımda yanıtımı vereceğim.

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları