Bankalar imaj yenileyecek?
Türk sinemasının zirvede olduğu dönemlerde, kötü adam karakterini oynayan sanatçılar vardı.
Rahmetli Erol Taş, Kazım Kartal, Bilal İnci, Turgut Özatay, Hüseyin Peyda, Hayati Hamzaoğlu ve daha birkaç karakter.
Bunlar altın gibi kalplerine rağmen, oynadıkları kötü adam rolünden dolayı hiç sevilmemiş hep tepki çekmiştir.
Hatta sokakta bile yürüyemez hale gelmişlerdi. Bu sanatçılar sokakta defalarca saldırıya uğramışlardı.
Bu değerli sanatçılar ne yaptıysalar halkın gözünde iyi adam olamadılar.
Çünkü oynadıkları rol kötüydü.
Türkiye’deki bankalar da bu Yeşilçam emektarları gibi. Halkın gözünde kötü adam. Ne yaparlarsa yapsınlar onlar kan emici vampir! Üstelik bu benzetmeyi Ekonomi Bakanı yaptı.
Vampir tartışması hafta boyu sürdü.
Banka patronları, hükümetin gazabından korkarak sessiz kalmayı tercih ettiler. Tıpkı Yeşilçam’daki kötü adam rolünü oynayanlar gibi dışarıda pek görünmediler.
Zafer Çağlayan’ın bankaların uyguladığı ücret ve komisyonlara ilişkin sert açıklamalarının ardından harekete geçen bankalar, yeni bir kampanya ile kendilerini daha iyi anlatmaya hazırlanıyor.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) öncülüğünde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin’i ağırlayan bankacılar, 2 saati aşkın toplantıda, tüketicilere yönelik algı yönetimi yapılması amacıyla bir çalışma grubu kurma kararı aldı.
TBB öncülüğünde gerçekleştirilecek kampanyanın iki ayağı olacağı belirtildi. Bunlardan birinin iletişim kampanyası olarak şekilleneceği, diğerinin ise bir dizi eylemi içereceği kaydedildi. Ancak bankaların kendilerini daha iyi anlatmak üzere nasıl ve ne tür eylemlerde bulunabileceği konusunda henüz bir fikrin netleşmediği ifade edildi.
Toplantıda, Türkiye’deki sürece benzer bir süreci yaşamış başka ülkelerin olup olmadığı, bu sorunun o ülkelerde nasıl aşıldığı konusunda da bir araştırma-inceleme çalışması yapılması kararı benimsendi.
Tam Yeşilçam sendromu.
Kötü adam nasıl iyi görünür?
Erol Taş, gerçek hayatta hiç kimseye zarar vermedi. Buna rağmen son nefesine kadar kötü adam olarak anıldı. Yani kötü imajını hiçbir zaman düzeltemedi.
Şimdi bankalar kötü imajını düzeltmeye çalışacak. Ancak arada çok büyük bir fark var. Yeşilçam karakterleri sadece filmlerde can yaktılar. Bankalar ise çok ocak söndürdü.
Bugün bankaların kârlarında kaç intihar var?
On binlerin acısı ve felaketi var.
İletişim uzmanları ile kendilerini iyi olarak göstermeye çalışacaklar.
Bunun için önce Bakan Çağlayan’ın dediği gibi gözlerinin doyması lazım.
Bugün bankaların gözü, milyon dolarlık kârlara rağmen halen doymamıştır.
Siyasi iradenin bile öfkesini çeken bankalar, kendilerine çekidüzen vermek yerine 70 milyonluk halkla alay edercesine kendilerini iyi insanlar olarak göstermeye çalışacak uzmanlara başvuracaklar.
Bakan’ın görevini yapması için çağrıda bulunduğu BDDK ise yine bankalar yanlısı bir politika izliyor.
Bankalara “kendinize çekidüzen verin” demesi gereken BDDK Başkanı İstanbul’daki toplantıda, “Sakin olun, bunları sükunetle izleyin” dedi. Adeta bir süre sessiz kalın sonra “durmak yok yola devam” dedi.
Hükümetin, BDDK başkanına, bir an önce bu halkın hizmetinde bir bürokrat olduğunu hatırlatması lazım.