Bankacının isyanı

Burçin B... O, yabancı bir bankanın bireysel pazarlama elemanı. O, Türkiye’deki 200 bin bankacıdan sadece biri. Her sabah yataktan mutsuz bir şekilde kalkıp güne hedef stresi ile başlayan 10 yıllık bankacı. İşte o bankacının isyanı bugün Türkiye’de bankacılığın geldiği son noktayı anlatıyor. Her bankacı bu mektupta kendisinden bir şey bulacak.

Bu ses umarım milyonluk jestiyonları ceplerine indirmek için çalışanlarına köle muamelesi yapan yöneticilerin vicdanına ulaşır.

İşte o isyan:

“Artık bankacılık yapmadığımızı cümle alem biliyor. Yazılarınızda da meslektaşlarımın paylaşımlarıyla siz de gayet farkındasınız.

Artık öyle bir hale geldi ki...

Her ay sil baştan! Tuhaf tuhaf satış kampanyaları...

Adetsel satışlar için baskı had safhada. Bunun yanında müşterinin bilgisi olması, imzasının olması şartları olmalı tabii ki...

Şunu da belirteyim, satış müdürleri de çok akıllılar. Günlük kişi başı bilmem kaç adet kart satışı bekliyor. Ancak yazıyla da ekliyor ki kendisi darda kalmasın, ” arkadaşlar aman müşteri bilgisi ve imzasıyla “ diye... Sonra akşam olunca nerede satış diyor.

Günde bir kişi kaç telefon görüşmesi yapabilir acaba önünde de müşteri varken ve kendisi de dışarıdan aranırken? Herkes kendini kurtarma peşinde. Ama yine en rahatı genel müdürlük ve bölge personelleri... Neden mi? Ben de olsam bölgede, sabah kafamdan direkt hesap yapar atarım maili... Ali, senden 10 kart, 5 kredi, 1 BES diye.

Bunu yazmakta ne var Allah aşkına? İlkokul çocuğu bile yapar bunu... Ve bunu yazanların hiç bir artısı yok bizden... Sadece bölge ve gm de oturmuş şak şak için saçma sapan mailler atmaktalar... O kadar lakayt, o kadar seviyesiz ne yazık ki...

Artık müşteriler bile bizim onlara bakış açımızdan rahatsız. Müşteri temsilcisinin ya da gişenin karşısına geldiğinde ” yolunacak kaz “ olarak görüldüğü için bir daha bu bankaya gelmem diye tövbe ediyor.

Bu nasıl banka anlayışıdır?

Sektörde 10. yılıma ramak kaldı. Ancak hiç mutlu değilim. Hedefim tutmazsa (saçma sapan sigorta satışları ile) savunmam alınır ve başka bankaya geçişim engellernirmiş...

Engellensin!. Böyle olacaksa bu sektörde çalışmayayım. Bunun için mi ekonomi okudum; üniversitede bankacılığı bu kadar büyüttüm gözümde?

Şimdi arkamızdan gelen gençler, bizim zamanında yaptığımız bankacılığın onda birini yapmıyorken ve ben 2 sigorta 1 internet şube satamadım diye 10 yıllık tecrübemi hiçe sayan bir yönetimle karşı karşıyaysam, yazıklar olsun bu mesleğe!!!

Oysa 2006’da mesleğe başladığımda ne heyecanla çalışırdım. Ne kadar açtım öğrenmeye.

Daha ne denilebilir ki? Sözde asıl denetçimiz BDDK, ne yapar anlam veremiyorum.

Mutsuz bir yüzle güne başlayıp mutsuz bir yüzle evime dönüyorum. Satmıyorum evet. Sa-ta-mı-yorum değil!!!

Şimdiye kadar çok başarılıyken son 2 yılda başarısız mı oldum?”

Yazarın Diğer Yazıları