Bankacılık sektöründe grev olur mu?
Bu soruya birçok kişi hemen hayır yanıtını verecektir.
Bankacılık sektöründe hiç grev olur mu? Eğer grev olursa otomatik ödemelerimiz, ATM'den para çekme dahası hayatımızın birçok kolaylığını yapamayız.
Bu nedenle bankacılıkta grev olmaz!
Nitekim de bankacılık sektöründe grev olmuyor.
Tıpkı bir ay önce Türkiye'nin en büyük bankasında grev kararı alınmasına günler kala Bakanlar Kurulu tarafından "ekonomik istikrar bozucu" olduğu gerekçesiyle yasaklanması gibi.
Banka şubesinin camında asılı olan grev ilanı hemen kaldırıldı.
Bakanlar Kurulu'nun bu kararından cesaret alan banka yönetimi hemen BDDK'ya başvurarak bir rapor istedi. BDDK, bu banka ile ilgili haberlerin mali yapısını bozabileceği yolunda bir rapor hazırladı. Sektörün onca sorununa kulak tıkayan bu sayın yöneticiler, bankanın raporunu yemeyip içmeyip acil olarak hazırladılar.
Banka bu raporla mahkemeye başvurup, dünya hukuk tarihinde görülmemiş bir karara imza attı.
Bu banka ile ilgili her türlü grev ve olumsuz haber yapma yasaklandı.
Bu karara göre sadece bu banka hakkında methiyeler düzebilirsiniz.
Bankanın yöneticisi çok başarılı, bilançosu kâr dolu, dünyanın en iyi bankası, en iyi teknolojik altyapıyı kullanan banka ve daha aklınıza gelecek yüzlerce haber. Hatta bankanın sistemi göçmesine rağmen en teknolojik banka haberi.
Nitekim bu haberler gazetelerin ekonomi sayfalarını dolduruyor. Hepsinin derdi aynı. Bankaya yalakalık yapıp ilanı kapmak. Öyle ki banka hakkında alınan grev kararını sendika, gazetelerde para ile yayınlatmaya kalktı, birçok gazete korktu almadı.
Bu bankadaki grev artık yalan oldu.
10 bin çalışan artık işverenin vicdanına kaldı. Zam ne kadar yaparsa, işten ne zaman atarsa ve dahası kölelik şekline de bankanın patronu ve yöneticileri karar verecek.
Yeni bir grev
Bankacılık sektörü şimdi yeni bir toplu iş sözleşme görüşmelerini sürdürüyor. Bu da Türkiye'nin en büyük ve en eski bankalarından. Karşısında BASİSEN var.
Yaklaşık 14 bin kişi bu sendika ile işvereni arasındaki görüşmeleri takip ediyor.
Dün bu bankanın personeli ile görüştüm. Hiç birinin umudu yok. Hepsi karamsar. Çünkü işverenin bir süredir "yeniden yapılanma" adı altında başlattığı istihdam politikası birçoğunu işsiz bırakacak gibi gözüküyor.
Şube birleşmeleri ve personel çıkartmaları gölgesinde bir toplu iş sözleşmesi görüşmeleri.
İşveren çok rahat. Çünkü arkasında Bakanlar Kurulu var. Biliyor ki, sendikanın alacağı grev kararı en fazla 1 saat sonra ertelenecek ya da Türkçesi yasaklanacak.
Banka patronu bu rahatlıkla masada. Hatta masaya bile gelmiyor. Alt yönetimden birilerini gönderip sadece süreci işletiyor.
Sendikasız olur mu?
Bankacılık sektöründe grev kararı AKP iktidarı tarafından yıllardır yasaklanan bir uygulama. 2 yıl önce Anayasa Mahkemesi "bankacılık sektöründe grev yasaklanması Anayasa'ya aykırı" dedi.
Yani bu sektörün grev hakkı elinde alınamaz diyor.
Şimdi ise yasaklanmıyor 60 gün erteleniyor. 60 gün sonra ne oluyor? Hakem Heyeti'ne gidiyor onlar karar veriyor. Bu da yasaklamadır. Yani anayasayı arkadan dolanma.
Bizler rahat işlem yapalım diye bu grevlerin ertelenmesine seviniyoruz. Hatta olmasın diyoruz. Tıpkı birkaç yıl önce Türk Hava Yolları'ndaki grev gibi. Bu şirkette greve giden işçiler, yolcular tarafından pataklanmak istenmişti. Gerekçeleri grev nedeniyle uçuşların aksaması.
İşte bizim grev ve çalışma hayatı alt kültürümüz.
THY'nin durumu bugün ortada. İşveren zam vermeyeceğim dedi sendika kabul etti. Çünkü sendika biliyor ki, eğer itiraz ederlerse binlerce üyesi kapının önüne konulacak. Tıpkı son grevde atılanlar gibi. Üstelik mahkeme bu işçilerin haksız yere atıldığını tespit etmesine rağmen THY yönetimi bu işçileri geri almadı.
O dönemin CEO'su Hamdi Topçu mahkeme kararını uygulamadı.
Hamdi Topçu şimdi THY'de değil. Orucunu tutup namazını kılıyor bol bol. Allah geçinden versin vefat ettiğinde camide hoca soracak, "hakkınızı helal ediyor musunuz" diye.
İşte ben o zaman Hamdi Topçu tarafından greve gittiği için işten atılan işçilerin ve bu nedenle adeta sefalet yaşayan onların çocuklarının ne diyeceğini merak ediyorum.
Eminim "helal etmiyoruz" diyeceklerdir.