Hafta sonu yine binlerce bankacı lisanslama sınavına girdi. İlk kez 2002 yılında başlatılan uygulamaya göre, banka ve aracı kuruluşlarda çalışanlar Sermaye Piyasası Lisansı almak zorunda.
İlk bakışta normal ve olması gereken bir uygulama olarak görünüyor.
Normal olmayan, bu sınava 10 yıllık, hatta 20 yıllık bankacıların da zorunlu olarak girmesi.
20 yıllık bankacı, okuldan mezun olalı yıllar geçmiş ancak siz bu kişiye sınav zorunluluğu getiriyorsunuz. Mevcut çalışanların artık yeniden sınavdan geçirilmesi biraz anlamsız.
Eğer gerçekten sektörde kalite artırılacak ise sektöre yeni girenlerden bu uygulama başlatılmalı. İlk kez bankacı olacak olan yeni mezun bir gencin, 4 yıllık eğitimden sonra lisans alarak iş bulması belki daha kolay olur.
Siz kalkıp 15-20 yıl önce üniversiteden mezun olmuş bankacıya gir lisans al derseniz, doğal olarak bu insanlar zor durumda kalacaktır.
Nitekim kalıyorlar da.
Hafta sonu yapılan sınavlarda binlerce bankacı her zaman olduğu gibi yine döküldü.
Dökülme nedenleri yaptıkları işi bilmemelerinden değil, yeni mezun üniversitelinin bile çözmekte zorlandığı sorulardan. Siz bugün bankacıyı değil, hangi meslek sahibini 10-15 yıl aradan sonra sınava sokarsanız sokun, elbette dökülecektir.
20 yıllık hakimi veya avukatı hatta doktoru, benzeri bir sınava sokabilir misiniz? Soksanız bile eminin işinde bir numara olan bu meslek sahipleri bile yeni sisteme göre yapılan sınavlarda dökülür.
Ücret can yakıyor
Sermaye Piyasası Lisans Sınavı’nın yarattığı bir başka mağduriyet ise sınav ücreti. Sınava giren bankacılar, her sınav için 150 lira ücret ödüyorlar. Bu rakam günümüz şartlarında ciddi bir para ve sektörde maaş ortalaması dikkate alındığında çalışanların mağduriyetine neden olan bir rakam. 200 bine yakın bankacının bu mağduriyetinin giderilmesi için farklı bir formül düşünülebilir.
Her banka, elemanlarına belirli süre tıpkı hizmet içi eğitim verdiği gibi lisans eğitimi verebilir. Yine Sermaye Piyasası Uzmanları tarafından 10 gün veya belirli bir süre verilecek bir eğitim sonrası yapılacak sınav ile lisan dağıtılabilir.
Yoksa kalkıp da 30-40 yaşına gelmiş bankacıyı yeni mezun bir üniversiteliyle aynı kefeye koyarak genel bir sınava sokmanız haksızlıktır.
Hafta sonu lisans sınavına giren bankacıların profiline baktığınızda yaş ortalamasının 30’un üstünde olduğu görülüyor. Yine bir başka formül ise 5 ya da 10 yılı aşkın bir süre bankacılık yapmış kişilerin, bu sınavdan muaf tutulması olabilir. Bu konuda gerekli talebi, bankaların üst yönetimi gündeme getirmeli.
Bankalar, personeline bu konuda hiç ama hiç sahip çıkmadı. Gerek eğitim konusunda gerek sınav ücretleri konusunda bankalar, personelini yalnız bıraktı. Bu da Türkiye’de sektörün ne kadar acımasız ve insan kullanımına yönelik olduğunu gösteriyor.
Bana kazandır ama nasıl kazandırırsan kazandır felsefesiyle.
