Banka faizi tefeci faizinden 9 puan yüksek
Bazı bankalar, kredi kartı dışında işlem yapmak istemiyor. Kredi vermekte gönülsüz davranıyor. Çünkü bankalar, banka kartı ve kredi kartı ile çekilen avanslardan ve kredi kartı gecikme faizlerinden spekülatif ölçüde yüksek kârlar elde ediyorlar. Banka, kredi kartlarından alınan yüksek faiz ile komisyon, kart parası, işlem parası gibi başka adlar altında paralar alıyor. Bu nedenle kredi kartı mağdurları oluşuyor. Bu mağdurların borçları üç-beş senede bir yasalarla yeniden yapılandırılıyor. Ancak bu yüksek faizler ile faiz dışında alınan paralar aynen devam ediyor.
Kredi kartları sorunu için şimdi biri Meclis, diğeri de Maliye Bakanlığı iki çalışma yapıyor. Mecliste TBMM Dilekçe Komisyonu bu gelen binlerce şikayeti değerlendirmek için bir alt komisyon kurdu. Komisyon kredi kartları uygulamasını iyi örnek olarak ABD ve kötü örnek olarak İspanya’daki uygulamalarla karşılaştıracak. Tüketicinin mağduriyetinin bu anlamda nedenlerini araştıracak.
İlk yanlış, kredi kartlarında en iyi ve en kötü ülkeyi araştırmaktır. En iyiye ulaşmak için ABD finansal alt yapısına, tüketici bilincine ve demokratik ortama sahip olmak gerekir. Komisyon en kötü olan İspanya’dan daha iyiyiz derse, bu bir maniplasyon olur. Bankaların isteği de kendilerinden daha kötü örnekler bulmaktır. Yapılması gereken Türkiye şartlarına, tüketicinin yapısına ve tercihlerine göre bir model oluşturmaktır. Bu iş aynen deve hikayesine benziyor.
Deveye sormuşlar:
Yolun inişini mi seversin yoksa çıkışını mı? Deve kara kara düşünmüş, soruyu sorana bakmış bakmış ve şöyle demiş:
Bu yolun hiç düzü yok mu?
Öte yandan Maliye Bakanlığı da kredi kartları mağdurlarına yüzde 25 dolayında faizle kredi veren tefeciler için inceleme başlattı. Kredi kartlarında asgari ödemenin yüzde 40’a çıkması, kart mağdurlarını artırdı. Tefeciler kredi kartı ile taksitle mal satmış gibi işlem yaparak faizini peşin kesip kalanı tüketiciye veriyor. Diyelim ki beş bin lira isteyen birisine tefeci 5 bin liralık mal satılmış gibi gösteriyor. Bunu kredi kartıyla 12 taksite bölüyor. Peşin olarak da 4 bin lira ödüyor. Kart sahibi de bu para ile bankaya olan borcunu kapatıyor.
Aslında Maliyenin tefecilere değil, bankalara inceleme başlatması lazım.. Çünkü bankaların kredi kartlarından aldıkları faiz, tefecinin yüzde 25 faizinin üstündedir.
Gerçekte ise kredi kartı veren 19 bankanın tamamı ile 2 katılım bankası, yani toplam 21 banka kredi kartlarından aynı faizi alıyor. Avans olarak çekilen nakitlerden aylık yüzde 2.34 ve kredi kartı gecikme faizi olarak da aylık 2.84 faiz alıyorlar. Yani basit faizle avans kredilerinden yıllık yüzde 28.08 ve gecikme faizi olarak da yüzde 34.08 faiz alıyorlar . Önceki üç ay bu faizler daha düşüktü. Bu nasıl iş ki Merkez Bankası faizleri düşürüyor, MB ise kredi kartı azami faizlerini artırıyor. Yine nasıl bir devlet ki, takip ettiği tefecilerden daha yüksek faiz alan bankalara ses çıkarmıyor. Eğer MB kredi kartı faizlerini serbest bırakırsa, belki bazı bankalar rekabet edebilmek için faizleri düşürebilir. Bu durumda MB, bankaların aralarında kartel oluşturmasına zemin hazırlamış oluyor.
Kartel oluşturmak bırakın rekabet yasasını, Anayasanın 167. maddesine aykırıdır. Maalesef bu kartelin ve tüketicinin istismar edilmesinin yolunu açan da yukarıda söylediğim gibi, Merkez Bankası’dır. Çünkü Banka ve Kredi Kartları Yasası’nın 26. maddesi kredi kartlarında faiz tespiti yetkisini MB’ye vermiştir.
Kaldı ki bankalar yüzde 8 ile mevduat alıyorlar. Bu mevduat için bir puana yakın da MB’ye munzam karşılık yatırıyorlar. Yani yüzde 9 maliyeti olan mevduata karşılık, kredi kartlarından yüzde 28 ve yüzde 34 oranında faiz alıyorlar.
Vatandaş soruyor? Bu ekonomi yönetimi bankalara mı çalışıyor, yoksa halka mı çalışıyor? Ekonomi eğer halkın refahı için varsa o zaman bankaların yüzde dörtyüz kârla tüketiciyi soymasına neden izin veriyor?
Ekonomi yönetimi her açıklamasında bankalar sağlam diyor...Yüzde 400 kârla para satan bankalar elbette sağlam olacak... Önemli olan halkın da sağlam olması... Ne var ki halk bankaların kapısında sürünüyor.